22 Şubat 2016 08:10

Savcıya göre kopan düğme yoksa tecavüz de yok!

Paylaş

Kendisine cinsel saldırıda bulunduğu için bıçakladığı Zeki Ç.'nin ölmesi üzerine "kasten öldürme" suçundan yargılanan Demet Y.’nin avukatı Cihan Ülsen, gerek soruşturma gerekse dava sürecinin salt Demet'in suçluluğu üzerine kurulduğunu belirtti. Ülsen deliller ve Demet'in ifadelerine rağmen savcının önceye dayalı bir ilişkileri olduğundan tecavüzün olamayacağını iddia ederek 'Biz olay yerini inceledik. Orada kopan bir düğme göremedik' dediğini belirtti. 

Diyarbakır'ın Eğil ilçesindeki bir köyde yaşayan 19 yaşındaki Demet Y., kendisini bekâr olarak tanıtan ancak daha sonra evli olduğunu öğrendiği Zeki Ç.'den ayrılmak isteyince tecavüz ve öldürülmekle tehdit edildi. Şantajla buluşmaya zorlanan Demet, cinsel saldırıda bulunan Zeki Ç.'yi bıçakla yaralayarak kurtuldu ancak Zeki Ç., kaldırıldığı hastanede öldü. Cinsel saldırıdan kurtulan Demet, aynı gün "kasten öldürme" suçundan mahkemeye sevk edildi. Soruşturma dosyasında yer alan raporda, Demet'in boynunun ön kısmında sıyrık ve sırtında hassasiyet bulunduğu tespit edilmesine rağmen sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında önceye dayalı bir ilişki olduğu için, deliller olmasına rağmen yaşanan olayda bir tecavüz girişimi olmayacağı iddia edildi. Meşru müdafaada bulunan Demet, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

'YARGI MAKAMI DEMET'İN ALEYHİNE DELİL TOPLADI'

Dava sürecini değerlendiren Demet'in avukatı Cihan Ülsen, iddianamede var olan eksikliklerin ikinci duruşmaya kadar dosyada göremediklerini ve bundan ötürü soruşturma evresinin ciddi bir şekilde yapılmadığını söyledi. Gerek soruşturma gerekse dava sürecinin salt Demet'in suçluluğu üzerine kurulduğuna dikkat çeken Ülsen, bu tutumun masumiyet ilkesini zedelediğini ifade etti. Soruşturma evresinde şu ana kadar yargı makamının Demet'in aleyhine ve lehine delil toplamaktan ziyade sadece aleyhine delil topladığını belirten Ülsen, bunların adil yargılama durumuna tamamen aykırılık teşkil ettiğini kaydetti.

TECAVÜZ DENİLMESİ İÇİN DÜĞME KOPMASI LAZIMMIŞ!

Ülsen, olayın yaşandığı gün Demet'in tecavüzden kurtulmaya dönük eylem içerisinde olduğunu ve dosyadaki delillerin de bunu desteklediğini belirterek, "Delil ve Demet'in ifadelerine rağmen Savcı önceye dayalı bir ilişkileri olduğundan tecavüzün olamayacağını söylüyor ve hemen arkasında çok tuhaf bir şekilde 'Biz olay yerini inceledik. Orada kopan bir düğme göremedik' bunu ekleyebiliyor. Yani savcının mantığına göre bir kadının tecavüze uğradığını iddia etmesi için muhakkak bir düğmenin kopmuş olması lazım. Böyle saçma bir sonuca ulaşıyoruz" dedi.

Savcının dava sürecinde de dosyaya bakışının ciddi anlamda sıkıntılı olduğunu belirten Ülsen, şunları aktardı: "Maktulun eşi nasıl düşünüyorsa ve onun duygu dünyası neyse savcının da aslında duygu dünyası öyle. Yani maktulün eşi 'daha önce beraber olmuşlar, o zaman niye tecavüz etmedi de şimdi tecavüz etti' şeklinde konuşurken savcıda aynı şeyi söylüyor. Özellikle aile içi cinsel saldırılarda yıllar boyu kadın tanıdığı kişi tarafından tecavüze maruz kalıyor. Yani önceden bir ilişkisi olmuş olması veya tanıyor olması tecavüze uğramayacağı anlamına gelmiyor."

'DEMET'İN SUÇLU OLMASINI ORTADAN KALDIRAN HUKUKSAL SEBEPLER VAR'

Demet'in "kasten adam öldürme" suçundan yargılandığını vurgulayan Ülsen, "Demet, 'adam öldürmeden' yargılanıyor. Bu şekilde yargılanabilir, sıkıntı değil. Burada sıkıntı olan şu Demet'in suçlu olmasını ortadan kaldıran hukuksal sebepler var. Bundan dolayı Demet, meşru müdafaa ve meşru müdafaa sınırını korku, panik heyecanla aşılması gibi kanun maddelerinden yararlanarak cezasızlık durumu olabilir. Hatta iddianamede Demet'in maktulle olaydan önce boğuştuğuna yer verilmesine ve fotoğraf, şantaj gibi unsurlarla Demet'in oraya zorla getirildiği kabul edilmesine rağmen en basit 'haksız tahrik' maddeleri bile kabul edilmiyor ve tartışılmasına dahi izin verilmiyor" dedi. Ülsen, gerek tanık anlatımları gerekse de sağlık raporları ile Demet'in tutuksuz yargılanması gerektiğini söyledi.

'SANIK ERKEK OLDUĞUNDA YARGI MAKAMI KAYIRAN ROL ALIYOR'

Özellikle sanığın ya da şüphelinin erkek olduğu davalarda yargının biraz daha erkeği kayıran bir pozisyonda olduğunu belirten Ülsen, bu tarz durumların hukukun güvenirliğini sarstığını söyledi. Bu eril zihniyet bakış açısının hukuk eğitiminden itibaren başladığına dikkat çeken Ülsen, hakim ve savcı eğitimlerinin de erkek bakış açısıyla verildiğini ifade ederek, "En basitinden bir kadın öldürülse dahi 'adam öldürmeden' yargılanıyor. Bu bile yargının ne kadar eril bir zihniyete sahip olduğunun kanıtıdır" dedi. Eril zihniyetin toplumun temel yapısında olduğunu aktaran Ülsen, ancak bu tarz davalarla bu düşüncelerin yavaş yavaş yıkılabileceğini ve bundan dolayı bu davanın çok önemli olduğunu dile getirdi.

'DEMET DAVASINDA KAMUOYU OLUŞTURALIM'

Demet davasında kamuoyu oluşturulması gerektiğini belirten Ülsen, kamuoyu yaratılması durumunda bir sonuca ulaşılabileceğini aksi halde yargının alışılageldik bir karar vereceğini ifade etti. Ülsen, son olarak duyarlı tüm kesimlere seslenerek Demet davasının sahiplenilmesi için yarın Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek 3'üncü duruşmaya katılım çağrısında bulundu. (DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Türkiye en büyük silah alıcıları sıralamasında 6. sırada

SONRAKİ HABER

ODTÜ’de Aykut Kence Evrim Konferansı yapıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa