23 Şubat 2016 10:29

BES'ten işçi ve emekçilere plaket: Vergi rekortmeni en fazla vergiyi ödeyen işçi ve emekçiler

Paylaş

Her yıl şubat ayının son haftası Vergi Haftası olarak kutlanırken, BES ise gelenekselleştirdiği vergi rekortmenleri plaket törenini gerçekleştirerek, asıl vergi rekortmeni olan işçi ve emekçilere plaketlerini sundu. Törende konuşan BES Genel Başkanı Fikret Aslan, Türkiye'de vergi rekortmenlerinin en çok vergiyi ödeyen işçi ve emekçiler olduğunu belirtti. Aslan, "Savaş, işsizlik ve emekçilere saldırı bütçesini kabul etmiyoruz" dedi.

27'ncisi kutlanan Vergi Haftası etkinlikleri devam ederken Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) da gerçekleştirdiği alternetif etkinlikle vergide adalet taleplerini dile getirdi. Mülkiyeliler Birliği'nde yapılan basın toplantısına CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, HDP PArti Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan,  KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, KESK'e bağlı sendika yöneticileri, Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar ve vatandaşlar katıldı. Törende konuşan Fikret Aslan, bu yıl vergi haftası ile 2016 bütçe sürecinin aynı döneme denk geldiğine işaret etti. 

'HALKTAN ALINAN VERGİLER KAMU DIŞI KULLANILDI'

Emekçi kesimlerin ödediği vergilerin en yüksek vergiye karşılık geldiğini söyleyen Aslan, açlık sınırı rakamlarının bile altında bin 300 TL'lik asgari ücretin 11. aydan itibaren bir üst vergi diliminde vergilendirildiğini ifade etti. 'Açlıktan bile vergi alınmaktadır' diyen Aslan, 13 yıllık AKP iktidarı döneminde yapılan bütçelerin en belirgin özelliğinin halktan toplanan kamu kaynaklarının giderek artan oranda kamu hizmetleri dışındaki alanlara akatarılması olduğunu dile getirdi. Aslan, AKP'nin iktidara geldiği kriz dönemi olan 2002'de bütçeden kamu hizmetlerine 42.3 pay ayrılmışken; bugün bunun yüzde 25 oranına düştüğünü ortaya koydu.

Eğitim, sağlık ve çalışma alanlarının bütçesini değerlendiren Aslan, "2002 yılında MEB'e ayrılan pay yüzde 17 iken, 2016 yılı itibarıyla bu oranın yüzde 8.23'e getirilmesi öngörülmektedir. 17 milyonu aşkın öğrencinin olduğu Türkiye'de veliler her yıl eğitim bütçesinin yarısına yakın bir miktarda eğitim harcamasını cebindenyapmaktadır. Sağlık Bakanlığı bütçesinin önemli bir bölümü sağlıkta dönüşüm uygulamalarına ayrılırken, herkese eşit, ulaşılabilir ve ücretsiz sağlık hakkı yıllar içinde tasfiye edilmiştir. Çalışma Bakanlığı bütçesinin 2011'de 35 milyar TL olan bütçesi, 2016'da 28 milyar TL olarak öngörülmüştür. ÇSGB bütçesinin yeterince artırılmaması, 2016 yılında daha fazla iş cinayet, daha fazla taşeron istihdamı ve sendikal hak ihlalli yaşanmasına sebep olmaktadır" diye konuştu. 

'TÜRKİYE SAVUNMA HARCAMALARINDA DÜNYADA İLK ON SIRADA'

2016 Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısı'nın tam anlamıyla bir güvenlik ve savaş bütçesi olarak hazırlandığını ortaya koyan Aslan, Türkiye'nin içeride ve dışarıda savaş ve şiddet politikalarında ısrarcı olduğunu söyledi. Bir savaş stratejisi içinde hazırlanan 2016 bütçesinin bir taraftan işçi ve emekçileri ağır vergi yükü altında ezmeyi hedeflediğini belirten Aslan, diğer yandan savunma ve güvenlik harcamalarındaki belirgin artışın üzerinden tüm ülkede baskıcı, otoriter bir yönetim anlayışını yerleştirmeyi hedeflediğini kaydetti. Türkiye'nin savunma ve güvenlik harcamalarında dünyada ilk on ülke içerisinde yer aldığını belirten Aslan, "Savunma ve güvenlik bütçesinde 11 milyar TL'lik artış ile toplamda 62 milyar 300 milyon TL'yi bulan bütçe, 2016 bütçesinin aynı zamanda bir savaş bütçesi olarak oluşturulduğunu göstermektedir. "dedi. 
Fikret Aslan sözlerini bitirirken Maliye Bakanlığının maliye emekçilerinin bile angarya olarak gördüğü şekilsel, göstermelik vergi haftası etkinlikleri ile kamuoyuna şirin görünmek yerine içine dönmesi gerektiğini vvurguladı. Emekçilerin srounlar içinde boğuştuğunu kaydeden Aslan şu şekilde devam etti: "Maliye Bakanlığının 2005 yılından bu yana içine girdiği yapılanma sürecinin yarattığı fırsat eşitsizlikleri, parçalanma ve ücret adaletsizlikleri sıkıntılara yol açmaktadır. Maliye hizmetlerinin ve maliye emekçilerinin tekrar bütünleşmesi sağlanmalı;  Maliye Hizmetleri Sınıfı oluşturularak gelir ve gider ayrımı ortadan kaldırılmalı;  uzmanlık kadroları tek bir isim altında birleştirilmeli; vergi politikalarının oluşumunda sendikaların ve TÜRMOB'un görüşü alınmalıdır. Bakanlık herkesten mali gücüne göre vergi almalıdır." 

'VERDİĞİMİZ VERGİLER BİZE GAZ OLARAK DÖNÜYOR'

KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen de toplanan vergilerin halka yol, su, elektirik, hizmet olarak dönüşünün söz konusu olmadığını belirtti. Bu söylenenlerin politik bir aldatmaca olduğunu ifade eden Özgen, "Bizden alınan vergilerin oranının çok yüksek olduğunu biliyoruz. Biz bir yandan kendi ücretlerimizi artırmaya yönelik mücadele ederken; bir yandan da bizden alınan vergiler üzerinden bize karşı yürütülen birçok politikanın olduğunu biliyor, buna karşı da mücadele ediyoruz. Vergiler bize gaz, cop, baskı olarak geri dönüyor. Dünden bugüne vergide adalet talebinde konfederasyon olarak ısrarcıyız" şeklinde konuştu. 

BU YILIN VERGİ REKORKTMENLERİ

Bu yılın vergi rekortmenleri olarak ifade edilenler ise ödüllerini alırken kendilerinden alınan vergilerin savaşa, şiddete, gaza, TOMA'Lara değil barışa, eğitime, sağlığa, çalışma hayatına, insana gitmesi ortak temennisinde bulundu. 2016 yılı Vergi Rekortmeni Ödüllerini emekli Abdurrahman Turan, taşeron işçi Veysel Kılıçarslan, kamu emekçisi Sevgi Özçay, işsiz Zeynep Çatalkaya ve esnaf Şükrü Doğan aldı. (Ankara/EVRENSEL) 

ÖNCEKİ HABER

Ovacık Belediyesi gelir gider tablosunun afişini astı

SONRAKİ HABER

Demirtaş: AKP IŞİD’in siyasi uzantısıdır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa