Artvin’e de Bergama oyunu!
Havuz medyasının gazeteleri Almanya’da yapılan Çevre için Medya İletişim Ağı’na katılan isimler üzerinden Artvin direnişi ve ülkedeki ekoloji mücadelesi verenlerin ardında Almanya olduğunu ileri sürdü.
Özer AKDEMİR
Artvin halkının Cerattepe’de altın madenine karşı kararlı direnişi nedeniyle geri adım atan hükümet, direnişi karalamak için Bergama’da yıllar önce uygulanan bir oyunu yeniden sahneye sürdü. Havuz medyasının gazeteleri Almanya’da yapılan Çevre için Medya İletişim Ağı’na katılan isimler üzerinden Artvin direnişi ve ülkedeki ekoloji mücadelesi verenlerin ardında Almanya olduğunu ileri sürdü. Gazetelerin “belge niteliğinde” dedikleri fotoğraflar ise çalıştaya katılan herkesin sosyal medya hesaplarından paylaştığı fotoğraflardan oluşuyor.
HAVUZ YALANLA DOLU
Ülkemizde geçtiğimiz yıl ağustos ayı boyunca yapılan Karadeniz’deki 5 ili kapsayan “Çevre için Medya İletişim Ağı Çalıştayları” havuz medyası kanalıyla Artvin altın madeni direnişine karşı bir karalama kampanyasına dönüştürülmek istendi. Havuz medyasının amiral gazetelerinden Star gazetesinin “Çevreci değil Alman devşirmesi” başlığı ile manşete çıkardığı, Sabah gazetesi ve başka havuz medyasında da yer alan haberlerde, bu çalıştayların son etabı olan Almanya’daki yenilenebilir enerji ile ilgili yapılan etkinliklerde çekilen fotoğraflar kullanıldı. Türkiye’de yapılan 5 çalıştaya ve Almanya’daki etkinliğe “eğitmen” olarak katılan gazetecilerden birisiyim. Benimle birlikte Karadeniz’den ve ulusal medyadan birçok gazetecinin de katıldığı etkinliklerde, yerel ekoloji mücadeleleri ile medya çalışanları bir araya geldi. Yerel çevre mücadelelerinin uzmanlar ve aktivistler tarafından aktarıldığı bu çalıştaylarda, ekoloji mücadelesinin medyada yer bulması ile ilgili tartışmaları yürütmek de eğitimci olarak yer aldığımız bu çalıştayda Duayen Gazeteci Nazım Alpman, Yeşil Gazete’den Pınar Demircan ve bana düşmüştü.
MEDYA VE ÇEVRE ÇALIŞTAYLARI
Aralarında Artvin’in de olduğu 5 farklı Karadeniz ilinde gerçekleştirilen çalıştayların yapılacağı iller seçilirken ekoloji mücadelesinde hareketli olan yerler seçilmişti. Sinop, Ordu, Zonguldak ve Trabzon çalıştayların yapıldığı diğer iller. Genelde 1 güne sığdırılan çalıştaylarda ikinci gün olanaklar elverdiği ölçüde yerel ekoloji direnişlerinin olduğu alanlar gezilerek, yaşam nöbeti tutan kişilerle de görüşüldü. Almanya’daki 5 günlük gezi ise (Havuz gazeteleri 15 gün olarak yazmışlar) genelde enerji ile ilgili geziler ve toplantılar şeklinde geçti. Nükleer santral, RES’ler, güneş ve biyogaz enerjileri ile ilgili tesisler yerlerinde görülürken, nükleer santral karşıtı örgütlerle de deneyim alışverişi yapıldı. Gazetelerin “Alman parmağı” diye servis ettiği, içlerinden Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Sinop Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Zeki Karataş ve Yeşil Gazete’den Pınar Demircan’ın öne çekilerek hedef gösterildiği fotoğraflar işte bu etkinlikler sırasında çekilmişti. Aralarında benim, Karadenizli gazetecilerin ve diğer ekoloji mücadelesi aktivistlerinin bulunduğu fotoğraflar gerek Almanya’daki gezi sırasında, gerekse sonrasında sosyal medya hesaplarımızda bol bol paylaşıldı. Bütün çalıştayların haberleri de etkinliklere katılan gazeteciler tarafından haberleştirildi, yorumlandı. Biz, bütün çalıştayları haberleştirdiğimiz gibi, ülkemizde yapılan 5 çalıştayı iki, Almanya kısmını iki olmak üzere 4 bölüm olarak Hayat Televizyonu Çepeçevre Yaşam Programı’nda da işledik.
HEP AYNI YÖNTEM
Bu kadar açık seçik bir etkinliğin bile ardında “dış güç” aramak aslında siyasi iktidarın -daha öncesi bir yana- son 15 yıldır hemen her fırsatta ortaya koyduğu bir psikolojik savaş yöntemi. İlk olarak ülkemizdeki altın madeni karşıtı mücadeleyi başlatan Bergama köylülerine karşı uygulanan ve köylü hareketinin sönümlenmesinde önemli bir rol oynayan bu oyun, zaman içerisinde bütün demokratik ve ekolojik mücadeleler için dönem dönem gündeme getirildi.
Bergama köylülerine karşı ortaya konan psikolojik harekat, bu harekatta çok önemli bir rolü olan daha sonra evinin önünde uğradığı suikastla öldürülüp günümüze kadar da faili meçhul kalan Dr. Necip Hablemitoğlu’nun “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” kitabı üzerinden geliştirilmişti. Hem bu kitaptaki iddiaların, hem ortaya konan MGK destekli oyunun ve Hablemitoğlu’yu ölüme götüren sürecin izini sürdüğüm “Kuyudaki Taş - Alman Vakıfları ve Bergama Gerçeği” kitabı yaşam savunucularının nasıl bir cendere içine alınmak istendiğini belgeleriyle ortaya koydu. 2011 yılında Evrensel Basım Yayın’da çıkan kitaptaki bilgi, belgeler ve iddialar bugüne kadar çürütülmüş değil.
SIKLIKLA UYGULANAN STRATEJİ
Kitapta “Sıklıkla uygulanan strateji: Dış güçler” başlıklı bölümde Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Hayriye Özen’in “Bergama Mücadelesi: Doğuşu, Gelişimi ve Sonuçları” adlı makalesi günümüzde havuz medyasının neden aynı yalana sarıldığını çok iyi ortaya koyuyor; “… Herhangi bir muhalif hareketin dış güçler tarafından yönlendirildiği iddiası gerek Türk devletinin gerekse statükonun çeşitli aktörlerinin muhalif hareketleri bastırmakta sıklıkla kullandığı oldukça etkili söylemsel bir stratejidir. Bu strateji Bergama hareketine yönelik olarak bir kez daha uygulanmış ve amacına ulaşmakta oldukça başarılı olmuştur”. Bergama hareketinin dış güçlerle yönlendirildiği iddiasının ‘başarılı’ olmasının ardından AKP iktidarı her fırsatta aynı yalana sarılmayı sürdürüyor. Artvin Cerattepe direnişine bu ‘ucuz’ karalamaları yakıştırmak istemelerinin altında da bu özlemleri yatıyor.
HABERDE ADLARI GEÇENLER NE DEDİLER?
Nur Neşe Karahan: (Yeşil Artvin Derneği Başkanı): Bunlar her pisliği yaparlar. Şirketten temiz bir şeyler beklemiyoruz zaten. Artvin halkının direnişini kıramayacaklarını anlayınca başka şeylerle yaftalamaya çalışıyorlar. Ama Artvin halkı bunlara gülüyor artık.
Pınar Demircan (Yeşil Gazete): Artvin mücadelesinde hükümetin sembolik de olsa geri adım atması havuz medyasını harekete geçirdi. Çevre mücadelesinde bunun örneklerini daha önce gördük. Bergama köylülerini olduğu gibi Artvin halkının da kararlılığını karalama ile söndürmeye çalışıyorlar.