Gücümüzün farkına varmalıyız
Tuzla’dan bir metal işçisi
İstanbul
AKP Hükümetinin 13 yıllık iktidarı dönemine ve son dönemde yaptığı uygulamalara baktığımızda istihdamı arttırmak, taşeron çalışmayı azaltmak, asgari ücreti vergi dışı bırakmak, insanların refah düzeyini yükseltmek gibi bir derdinin olmadığını çok net görüyoruz. Özellikle de en son yapmak istediği kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi biz işçilere yapılan en can alıcı darbelerden biridir.
Bugüne kadar “Vur kafasına al zaten hiçbir şey yapamazlar” diye düşünerek ve bize de bu düşünceyi empoze ederek modern köle haline getirdiler. Ama bizler artık fabrikada yapılan baskılara, kazanılmış olan haklarımızın elimizden alınmasına izin vermek istemiyoruz. Fabrika da arkadaşlarımızla tartışıyoruz ve görüyoruz ki arkadaşlarımıza umutsuzluğu çok güzel aşılamışlar. Diğer fabrikalardaki olan tartışmaları, direnişleri ve grevleri göremiyorlar. Fakat biz anlattığımızda haklarımızı geri almak için mücadele edebileceğimizi kendileri söylüyorlar.
Örneğin Gebze’de pek çok fabrikanın ek zam talebi için ortak mücadele etme kararı almaları sadece o fabrikalar için değil bizim için de önemli bir kazanımdır. Fakat işçi sınıfının bu kazanımı elde edebilmesinin bir tek yolu vardır o da tüm işçi arkadaşlarımıza sanayi bölgelerine giderek gece gündüz demeden tüm olan bitenleri anlatmak ve mücadele etme çağrısı yapmaktır. Bizim yapacağımız şey basittir; hükümetin ve patronların tüm yalanlarına karşın sade ve sadece doğruları anlatmaktır. Onlar yalan söylüyor bunu biliyoruz. Bize daha iyi bir hayat derken günden güne bizi çok daha iğrenç koşullarda yaşamaya itiyorlar. Ve en kötüsü de bunun olması gerektiği ve biz ne yaparsak yapalım sanki düzeltemeyecekmişiz gibi davranıyorlar. Hatta dünyanın kanunu bu diye de inandırmaya çalışıyorlar. Ama biz biliyoruz ki aslında böyle değil. Her şey bizim elimizde, biz izin verirsek onlar büyürler eğer izin vermezsek hepsini tepetaklak ederiz.
Bizim patronların elini ayağını bağlayacak bir gücümüz var o da üretimden gelmektedir. Üretimi biz işçiler yapıyor ve çarkın dönmesini onların zengin olmasını sağlıyorsak; unutmayın ki o yalanlarınızdan uyandığımızda ve gerçekler için mücadele etmeye başladığımızda o çarkı durdururuz. Fakat tek bir sorunumuz var ki bilmemek, görememek ve bu gücümüzün farkında olmamak... İşte bunun için de en büyük ihtiyacımız gücümüzün farkında olmamızın sağlanmasıdır. Bursa’da, Gebze’de, Antep’te, Mersin’de ve son olarak İstanbul’da olan bitenlerden haberdar olmaktır. Hükümetin bize müjde olarak verdiği yeni yasaların aslında müjde olmadığını bilmek ve tüm bunlar için bizi harekete geçirecek bir çalışmadır. Bugün ihtiyacımız bellidir öğrenmek ve harekete geçirilmek!