Mahkeme kararını tanımamak
Av. Kamil Tekin SÜREK
Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika gezisine çıkarken yine Anayasa ihlali yaptı. Üstelik, söylediklerinin doğuracağı sonuçları da bildiğini belli ederek, “şimdi ben yokken yine ortalık karışacak” mealinde bir söz de etti.
Evet, ortalık karışacak. Ortalık karışmalı da…
Cumhurbaşkanı daha önce, Anayasada olmayan başkanlık sistemine fiilen geçildiğini söylemişti ve Anayasayı açıkça ihlal etmişti. Şimdi ise Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum diyor. Ve, bir kere daha Anayasayı ihlal ediyor.
Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi’nin kararını beğenmeyebilir, yanlış bulabilir ama tanımıyorum diyemez. Ben tanımıyorum diyebilirim, herhangi bir yurttaş tanımıyorum diyebilir ama bırakın Anayasa Mahkemesi kararını, herhangi bir mahkeme kararını dahi yürütmeden bir kişi tanımıyorum diyemez. Cumhurbaşkanı da yürütmenin başıdır. Anayasaya göre devleti temsil eder. Yine Anayasaya göre bütün idari organlar ve idari personel mahkeme kararlarını tanımak ve gereğini yerine getirmekle yükümlüdür. İdare, mahkeme kararlarını tanımaz ve yerine getirmezse o ülkede hukuk devleti ve demokrasiden söz etmek mümkün olmaz. Böyle bir şey hiçbir yasal sınır tanımayan diktatörlüklerde olur.
Birkaç gün önce de, Cumhurbaşkanı sözcüsü bir erken seçime gitmeyeceklerini açıklayarak Yasama organının görevine müdahale etmiş ve Cumhurbaşkanı’nı yasamanın yerine koymuştu.
Yargıyı tanımıyor, yasamayı tanımıyor; basın özgürlüğünün sınırlanması ama istihbarat örgütünün yetkisinin sınırsız olmasını savunuyor. Bir muhaberat devleti özlüyor. Yasama, yürütme ve yargının emrinde olacağı bir başkanlık sistemini özlüyor ve fiilen bunu uygulamaya çalışıyor.
Ve, hukuk fakülteleri susuyor, hukuk hocaları susuyor, Meclis susuyor, Yüksek Mahkeme başkanları susuyor, bir iki gazete ve tv hariç bütün medya susuyor…
Susanlar diktatörlükle yönetilmeyi canı gönülden istiyor mu yoksa korktukları için mi ses çıkaramıyor bilmiyoruz ama çok şükür ki bu ülkede demokrasi isteyenlerin, diktatörlerden nefret edenlerin sayısı da az değil.