5 Mart 2016 10:18

Yüreği evlat acısıyla yanan annelere söz veriyoruz

Barış İçin Kadın Girişimi olarak tüm ülkenin farklı illerinden 1000 kadınla Diyarbakır’a 6 Şubat’ta giderek, Sümerpark’ta akan kanın durması, kalıcı barışın sağlanması taleplerimizi dile getirdik ve STK’larla görüşmeler yaptık. 20 Şubat’ta KESK’li kadınlar olarak tekrar “Kadınlar Kadınlara Ses Veriyor” şiariyla batıdan kuzeyden güneyden Diyarbakır’daydık.

Yüreği evlat acısıyla yanan annelere söz veriyoruz

Barış İçin Kadın Girişimi olarak tüm ülkenin farklı illerinden 1000 kadınla Diyarbakır’a 6 Şubat’ta giderek, Sümerpark’ta akan kanın durması, kalıcı barışın sağlanması taleplerimizi dile getirdik ve STK’larla görüşmeler yaptık. 20 Şubat’ta KESK’li kadınlar olarak tekrar “Kadınlar Kadınlara Ses Veriyor” şiariyla batıdan kuzeyden güneyden Diyarbakır’daydık. 

Her iki gidişimizde de ilde ağır bir hava, sık sık top ve silah sesleri vardı. Tarih kokan bir kent savaş altındaydı ve Diyarbakırlı anneler bizlerle batıya sesleniyordu. “Çoğu medya burada yaşananları yalan ve yanlı yazıyor, siz gördüklerinizi, barış özlemimizi gittiğiniz yerlerde anlatın”  diyorlardı. 
Günlerdir sokak ortasında çocuklarının bedenleri kalan anneler yürekleri kavrulurken, BARIŞ  taleplerini dile getirdiler. Asker ve polis annelerine seslendiler, “Aynı kaderi paylaşıyoruz, acının dili, dini, ırkı yok” dediler. En çok biz batıdan gelenlerin yüreğine, günlerce sokak ortasında cansız bedeni yatan Rozerin’in annesi dokundu. “Kızımın hayalleri vardı, doktor olacak insanlığa yararlı olacaktı, onun hayallerini aldılar, haftalar önce ölüm haberini aldığımda onu kendi ellerimle yıkamak kefenlemek istiyordum. Şimdi ise istemiyorum, dayanamam... Kızımın bedenini kediler köpekler yediler, daha o bir çocuktu,15 yaşındaydı. Bu acıyı hiç kimse yaşamasın” dedi. Forumda konuşan arkadaşlar, özellikle ben bir Türk olarak diye konuşmaya baslayan arkadaşlar, duydukları derin üzüntüyü anlattılar. “Söz veriyoruz, gittiğimiz yerlerde sizi anlatacağız, batının ses olması için elimizden geleni yapacağız” dediler. 
Bariyerlerle çevrili bir kent... Sarılmış, kuşatılmış, her an ölümün kol gezdiği bir kent... Üç yıl önce gittiğimde Sur içine hayran kalmıştım, şimdi giremedik... Aklımız Sur içinde, Cizre’de, Silvan’da kaldı; yüreği evlat acısıyla çarpan annelerde kaldı. Bizden tek istedikleri var, onları anlamamız, anlatmamız tüm Anadolu’ya: “Bu savaşı ancak kadınlar durdurabilir, sesimize ses olun!”
Yüksel OKYAY
Alanya / ANTALYA

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et