05 Mart 2016 11:02

Tanışalım mı?

Paylaş

Abdullah SARIKAYA
Kayseri

Merhaba, tanışalım mı? Ben meslek lisesi son sınıf öğrencisiyim. Sen de YGS’ye gireceksen halden anlarsın demektir. Bir de meslek liseli olup YGS’ ye giriyorsan vay haline! Neden mi? Meslek lisesinden çıkıp 4 yıllık üniversiteye yerleşmiş olan öğrencilerin sayısı pek azdır. Meslek liselerinde eğitim kalitesi daha düşüktür. Ekonomik şartları daha düşük olanların çocukları gelir buralara ve dershanedir temel lisedir hayal oluverir. Hocalara ısrar etmedikçe onlar da ders mers anlatmaz doğru düzgün. Nasıl olsa meslek lisesi! ‘Anlatsam da anlamaz’ diyorlar. Neden? Çünkü sen meslek liselisin. “Bu öğrenciler okumaz!” dedikleri öğrencilerdensin. Ya organize sanayisine ya 2 yıllık üniversiteye ya da babanın dükkanına gideceksin.

MESLEK LİSELİ NE YAPSIN ARKADAŞ?

Eğitim kalitesizliği meslek liselerinde o kadar kendini aşmış ki, YGS hakkında bilgi alacağımız bir tane bile rehberlik öğretmeni yok! Atölye derslerinin yoğunluğu ile kültür derslerinin harmanlanması... Atölye dersleri zaten beyni allak bullak eden dersler. Atölyeden çıkıp fizik ya da matematik gibi derslere girip ne anlayabileceksiniz ki? Meslek liseli ne yapsın arkadaş! Sabah okula gir, atölye dersleri derken, bir iki de esprili bir şeyler varsa değme keyfinize. Sonra  okuldan çık, akşam altıya doğru yakın eve ancak gel. Yemeğini ye, dinlen, yat.


FABRİKA DEĞİL MESLEK LİSESİ

Bir fabrika işçisi düşünelim. Sabahın köründe uyan, kahvaltını yapmadan servise koşuşturur doğrudan iş başına. İş bitiminde yorgun argın gel eve yemek ye, uyu. Meslek lisesiyle ortaklaştı değil mi? Buraya bakarak meslek liselerinin asıl amacının öğrenciyi üniversiteye değil, ileride sömürülecek, emeği gasp edilecek bir fabrikaya hazırladığını öngörebiliriz. Eh kardeşim bunları geçtik diyelim, meslek liselerine artı olarak verilen YGS puanını da kaldırıyorlar. Şimdi asıl amacın işçi yetiştirmek olduğunu kanıtlamış oldular. İşçi yetiştirmek derken zaten biz şu anda meslek liselerinde işçiyiz yani geleceğin işçisi filan değil şimdiden işçiyiz, yalnız adı fabrika değil meslek lisesi!


30 LİRAYA 12 SAAT ÇALIŞMA!

Ali Onur KORKMAZOĞLU
Çorum

Merhaba Genç Hayat okurları. Ben eğitimin piyasalaştığı, devletin ucuz iş gücü potansiyeli olarak gördüğü, kindar ve dindar olarak yetiştirilmeye en müsait olan okulda; endüstri meslek lisesinde okuyorum. Emre arkadaşımızla bu durumla ilgili sohbet ettik. Stajın bir eğitim merkezi olmadığını ve sömürü merkezi olduğunu söyleyen Emre “Staj, okulun bizi öğrenmek için gönderdiği, ama bize bir işçi gibi davranılan yer. Bedava bir iş gücü olarak görür, üzerimizden masrafsız bir kazanç sağlar” diyor. Çalışma saatlerini sorduğumuz da ise, “standart olarak 8 saat çalışması gereken bizler 10-12 saat çalışıyoruz. Öğle arası izni de minimum seviyede tutuluyor. Çoğu arkadaşımızın hafta sonu izinleri bile yok ama iş yeri sahibi geleceksin dediğinde stajımızın tehlikeye girmemesi için mecbur olarak gitmek zorundayız” diyerek çalışma koşullarını özetliyor.

NE OLACAK, HASTANEDEYİZ ZATEN!

Stajına ilişkin bir anısını da paylaşıyor bizimle: “Benim çalıştığım dükkan Çorum’da çok bilindik bir dükkandı. Devlet bile bize iş veriyordu. Hastaneler için anlaşmalar vardı. Biz Çorum hastanesine gidip kameralar taktık ama bu öyle geçiştirilecek bir şey değil. Sabah sekizde başlayıp akşam sekize kadar çalışıyorduk. Tüm katları gözden geçirdik. Hatta hiç iş güvenliği olmadan koskoca hastanenin çatısına bile çıktım. ‘Buradan düşersem ne olur?’ diye sorduğumda patrondan şu yanıtı aldım ‘yahu ne olacak hastanedeyiz zaten.’ İşte devlet bizi ilim yuvası diye buralara gönderiyordu. Haftalarca çok ağır koşullarda çalışmamıza rağmen bize sadece ve sadece 30 TL veriyorlardı.”

GELECEK PARLAK DEĞİL

Karanlık bir geleceğinin olduğunu söyleyen Emre bize kaygılarından bahsetti. Haftanın 3 günü staj 2 günü ise okulda olduğunu söylüyor. ‘Staj değil de okulumuza gitseydik belki de daha verimli geçebilirdi bu zaman. Okulumuzdaki öğretmenin bile bize dair bir umut kırıntısı kalmadı. Bazı arkadaşlarımız sırf bu yüzden temel liseye gittiler ama onların da ayrı bir sorunları var. Biz temel liseye gittiğimiz vakit 2 yıllık sınavsız geçiş hakkımız elimizden alınıyor ki zaten temel liseye gidecek para da bizde yok. Dershaneler desen merdiven altı yürütülüyor devlet dese kapatacaksın en büyük darbeyi biz yiyeceğiz’ dedi. Geleceğinin belli olduğunu söyleyen Emre arkadaşımız, ‘iki yıllık üniversite, daha sonra işsizler kervanı’ diyerek yaşamına ilişkin ön gördüğü geleceği özetliyor bize.

ÖNCEKİ HABER

Gelecek'SİZ'siniz!

SONRAKİ HABER

Nasıl bir turnike isterdiniz?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa