Sağlığın Çekmeköy’deki dramı: 231 bin nüfusu var bir hastanesi bile yok
Pakize GÜRHAN - Kübra YETER
Dünyanın en önemli metropollerinden biri olan İstanbul’un bir ilçesinde halkın gidebileceği bir devlet hastanesinin olmadığına inanmak güç gelebilir. Ancak 231 bin 818 nüfusu ulan ilçede halkın gidebileceği bir devlet hastanesi yok. İlçede bulunan 15 tane aile sağlığı merkezi halkın ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıyor. Bu merkezler hem halkın ihtiyacını karşılayamıyor hem de sorunlarla boğuşuyor. Bu durum hem halkı hem de sağlık emekçilerini zor durumda bırakıyor. 16 yıldır Çekmeköy’de yaşayan Nurbanu Hemşire ile Çekmeköy’deki sağlığı ve yaşadıklarını konuştuk.
16 yıldır Çekmeköy’de yaşayan biri olarak gözlemledikleriniz neler?
Evet, 16 yıldır Çekmeköy’de yaşıyorum ama 6 yıldır aile hekimliğinde görevliyim. İlk geldiğimde insanların sağlık sektörüne karşı bir tepkileri vardı. İşler aksadığında tepkilerle karşılaşıyorduk. Her gün en az bir hasta tarafından azarlanıyorduk. Bu bizim işimizi aksattığımızdan değil personel yetersizliğinden kaynaklanıyordu ama bunları anlatamıyorduk. Hâlâ da anlatamıyoruz. Yığılma oluyordu ve biz iki hemşire hastalarla ilgilenme mecburiyetinde oluyorduk. Yetişemediğimiz zamanlar oluyordu. İnsanlarda da ‘Bilerek bizim işimizi aksatıyorlar, keyiflerine göre hareket ediyorlar’ algısı yerleşmiş durumda. Personel yetersiz oldukça insanlar tarafından daha çok ezilmeye başladık. Sağlıkta yenilikler yapmaya çalıştılar ama bunu yaparken alt yapıyı oluşturmadılar. Hastane ve sağlık ocaklarının içinde de bundan kaynaklı yığılmalar oldu. İlk aile hekimlikleri sedyelerine, malzemelerine kadar bizler kurup yaptık. Hemşire değil tekniker gibi her ayrıntıyla ilgilendik. 2008- 2009 yılları arasında açılışlar yapıldı ama bir ay, iki ay hizmet verilmedi. Bizleri de “geçici görev” adı altında oralara atıyorlar ama mecburi olarak seni orada kalmaya zorluyorlar. Faaliyette olmayan sağlık ocaklarına hastalar geliyordu ve işlevsel olmadığını görüyorlardı. Bize tepkinin yanı sıra burada insanların mağduriyeti söz konusu oldu. Çekmeköy’de bu kadar yılda sağlık sektöründe de değişen bir şey olmadı. Önceden bu kadar özel hastane yokken şimdi Çekmeköy’de bir sürü tıp merkezi var. İnsanlar devlet hastanelerine gidince sıra bekleyecek, sağlık ocaklarında yeterli malzeme imkanı bulamıyor. Bu düşüncelerinde de haklılar. Sağlık ocakları koruyucu sağlık hizmetiyle sorumludur. Son iki yılda da kan tahlili vb. işlemler yapıyoruz. Hasta yığılmasını önlemek amacıyla da randevu sistemi uygulanmaya çalışılıyor. Ama bunların çoğu yetersiz kalıyor.
15 adet aile sağlığı merkezi Çekmeköy’ün yükünü kaldırabiliyor mu?
ASM sistemi; 3 bin 550 ile 4 bin arası nüfusa bir doktor ve bir hemşire bakması anlamına geliyor. Bu sistem önceden insanların alışık olmadığı bir sistemdi ama şimdi insanlar rahatsızlıklarında sağlık ocaklarına gidiyorlar. Böyle olunca da bize de performans hedefleri konuldu. Bir ay içerisinde ben 150 aşı, 20 gebe kadın izlemesi, vb. hedefleri gerçekleştirmek durumundayım. Tüm bunlara personel olarak yetişmemiz mümkün değil. Personel sayımız yeterli değil. İki hemşirenin yapması gereken işi tek başımıza yapmaya çalışıyoruz. Bir de bize çift kayıt sistemi getirdiler. Hem devletin kendi sistemine giriyoruz, hem barkot sistemi geldi. Barkot sistemiyle bir kişiyi 15 dakikadan az sürede gönderemiyoruz. Bebeklerin tüm muayenelerini yapıyoruz. Bunların aşılarını bilgisayara girip aynı zamanda bakanlığa veri olarak gönderiyoruz. Bakanlık bize onaylanmıştır diye yazı gönderiyor. Biz işlemleri tekrardan bilgisayara onay yazısıyla işliyor ve hastayı muayeneye gönderiyoruz. Buna uymak zorundayız çünkü başka şansımız yok, kapının önü hasta dolu. Böyle olunca da hastalardan tepkiler görüyoruz. Gelen bebeklerin rutin aşı kontrol takibini dahi bizler yapıyoruz. Bunlarla uğraşırken ailelere bilgilendirme yapmamız gerekiyor ek gıdalarla ilgili ama yetişemiyoruz. İnsanları bilinçlendirebilme olanağımız elimizden alınıyor. İnsanlar tüm bu olumsuzluklardan dolayı hizmet alamıyor, biz de istediğimiz hizmeti sunamıyoruz. Bir harbin ortasında sağlıklı bir psikolojiye sahip olamıyoruz.
231 bine yakın nüfusu olan bir ilçede devlet hastanesi olmamasına dair ne söyleyebilirsiniz?
Bana göre Çekmeköy’de hastane konusu hayati önem taşımakta. İnsanlar devlet hastanelerine gidebilmek için birçok zahmet çekiyor. Bazı insanların imkanları yeterli olmuyor. Konuyu doğum üzerinden örneklendirecek olursam; bu gibi acil birçok vaka ortaya çıkabiliyor. İnsanlar birçok şeyi gözeterek hastaneye gitmek durumundalar. Özelde bir doğum 2 bin 3 bin liradan aşağı değil. Bu yüzden de devlet hastaneleri bu konularda önem arz ediyor. Hastaneye yetişemeyecek durumda olanlar özeli tercih etmeyip evde veya dışarıda doğum yapıyorlar. Ben bizzat evde doğuma tanık oldum. Apar topar bizi çağırdılar ve bebeğin kordonunu ben kestim. Doğum sonrasında devlet hastanesine gidebildik.
Başka ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz, nelerle karşılaşıyorsunuz?
Burada gözlemlediğim ise yaşı küçük kızlarda gebelik oranının inanılmaz artmış olduğu. Bize gelmese dahi muayene olduğu hastane sisteme otomatik olarak işlediği için ikameti olan semtin sağlık ocağının sistemine yansıyor. Biz de bu durumu görüyoruz. Hal böyle olunca gebelik takibi yaptığımız için bu kişilere ulaşma durumundayız. Herkesin mahremiyetine saygı duymak açısından evlerine kayıt için gittiğimizde rutin ziyaret demek durumundayız. Çünkü genç kızın ailesi bilmiyor olabilir, başka bir açıdan sıkıntı yaratabilir. Bu yüzden oldukça dikkatli ve özenli yaklaşmaya çalışıyoruz. Üzerimizde büyük bir sorumluluk var. Sağlık çalışanlarını evlere hizmete zorladıklarından dolayı da bizim hizmet kalitemiz düşüyor. Eskiden insanlar sağlık ocağına giderdi şimdi biz hastaları kayıt için tek tek ziyaret etmek zorundayız. Gittiğimiz yerde dahi insanlar ‘Sen kapımıza geliyorsan bir çıkarın vardır’ algısıyla yaklaşıyor. Evlere giderken hiçbir güvencemiz yok. Bizim yanımızda personel olmadan gitmemiz isteniyor. Bu bizim için oldukça zor. Bize bunu dayatana kadar aileleri bilinçlendirsinler, kendi takiplerini kendileri yapabilir.
Bu sorunlar karşısında önerileriniz nedir?
Devlet bence sağlıkla ilgili altyapıyı hazırlamadan adım atmamalı. Sağlık personelleriyle ilgili artık yasal düzenlemeler yapılmalı. Bahsettiğim tüm sıkıntılar karşısında sağlıkçılar güvence altına alınmalı. Çekmeköy’de mesela sağlık çalışanlarının çocukları için kreşler açılmalı. Bunların dışında öldürülen arkadaşlarımız için iş bırakma eylemi yapmak istediğimizde bu hakkımız gasbediliyor. Bize müfettişler gönderiliyor. Kendi arkadaşımız için bile bir eylem yapma hakkımız engelleniyor. Biz tüm bunların düzelmesini istiyoruz.