Çekmeköy’ün muhtarları konuşuyor

Birgül AKTAŞ- Gülabi GÜRHAN
Çekmeköy’ün muhtarlarına bir sorduk bin ah işittik. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan sosyal faaliyetlere birçok sorunla tek başlarına uğraşmak zorundalar. Aldıkları ücretin masraflarını karşılamaya yetmemesi, belediyeden aldıkları kısıtlı ödenekle ayakta kalmaya çalışan mahallelilerin sorunlarını çözmeye çalışan Çekmeköy’ün muhtarları anlattı biz de yazdık.
OKUL VE SAĞLIK OCAĞI İSTİYORUZ
Mehmet Akif Mahallesi Muhtarı Sertif Yılmaz: Çekmeköy’ün en büyük mahallesi Mehmet Akif Mahallesi. Yaklaşık 33 bin nüfusu var. Mehmet Akif Mahallesi’nin çok büyük eksiklikleri var. Bir ilkokul, bir lise, bir de imam hatip lisesi var ve bunlar yetersiz. Özellikle ilkokul çok yetersiz! Üç bin öğrencisi var ve bu sınıflar kırk beş- altmış arası mevcuda sahip. Halkın çok şikayeti var, velilerden özellikle şikayet var. Biz bunu ilgililere duyurduk. İçişleri bakanlığının bize vermiş olduğu acil iletişim destek hattından gerekli dilekçeleri ilettik. 33 bin nüfuslu mahallenin bir tane dahi sosyal tesisi yok maalesef. Bir tane kültür merkezi var ancak o da yetersiz. Bir tane sağlık ocağımız var o da on bin nüfus kapasitesine göre yapıldığı için yeterli değil. Üç dört tane doktor var ve bu yeterli değil. Mahalle halkından tepki ve şikayetler alıyoruz. Acil olarak mahallemizin talebini karşılayacak okul ve sağlık ocağı istiyoruz! Bir de sosyal tesislere acil ihtiyacımız var! Bütün bunlarla ilgili tüm muhtarlar görevimiz gereği belediye başkanlığına, İçişleri, Sağlık ve Milli Eğitim bakanlıklarına eksikliklerimizi dilekçelerle ilettik. Çekmeköy metropol olsaydı bir mahallenin küçücük bir sağlık ocağı olmazdı. Cumhurbaşkanının davetine katılamadık. Sekreterimiz olsaydı biz de katılabilirdik. Burası büyük mahalle istediğimiz zaman burayı kapatıp gitmek mümkün değildi. Belediyeler kanununa göre muhtarlara katkı yapılabilir. Muhtarlığın çeşitli giderleri için (elektrik, su kırtasiye ısıtma vb.) aldığımız katkı sadece 600 lira ve yeterli değil.
PARKLAR BİRİLERİNE VERİLECEĞİNE HALKA AÇILMALI
Çekmeköy Hamidiye Mahallesi Muhtarı Turgay Bozkurt: Hamidiye, Çekmeköy’deki en kalabalık ikinci mahalle. 28-30 bin arası bir seçmene sahibiz. Mahallemizde üç adet lisemiz var. Bunun yanında bir de imam hatip ortaokulu. Mahallemizde sadece bir aile hekimliğimiz var ve yetersiz. Vatandaşlara yeterli hizmet vermiyor. Aile hekimliğimizde beş tane doktor var. Her doktora ortalama 4-5 bin kayıt var. Yeni taşınan vatandaşların kaydı alınamıyor. Ayrıca mahallemizde bir de spor kompleksimiz, bir de belediyenin açtığı Hamidiye Kültür Merkezimiz var. İçinde bir kütüphane ve internet cafesi var. Çekmeköy’ün özellikle ulaşım, sağlık, yaşlılara hizmet, engellilere hizmet konularında eksiklikleri var. Çekmeköy’de çok yataklı tam teşekküllü bir hastane yok. İSKİ hizmet binası en yakın Sancaktepe bölgesinde var. Diğerleri de Dudullu’da. 1994 yılından beri yapılması planlanan işlerden birisi olduğu halde bu hizmet binaları henüz yapılmadı. Bölgemizde var olan parklar ihtiyaçları karşılamıyor. Parkların işletmeleri birilerinin ellerine verilmiş durumda yani özelleştirilmiş. Doğa parkı gibi giriş ücretli, yiyeceksin, içeceksin gibi. Kadınların gidecekleri bir sosyal alan yok. Cumhurbaşkanının muhtarlarla düzenlediği toplantı için bize de çağrılar yapıldı ama gitmedik. Burda halka hizmet vermek daha doğru. Muhtarlığı kapatıp toplantıya gidebilmemiz için bir sekreter almamız lazım ancak ekonomik gücümüz yok. Sosyal faaliyetler açısından iyileştirmeler yapılmalı. Parklar özelleştirileceğine, birilerine verileceğine buralarda gençlere yönelik kütüphaneler açılmalı. Bütün bunlar belediyecilik hizmetidir. Sosyal faaliyetler halka hizmet olarak götürülmelidir.
‘ÇEKMEKÖY BETON YIĞININA DÖNÜŞTÜ’
Mimar Sinan Mahallesi Muhtarı Yadigar Aslan: Mimar Sinan Mahallesi’nin 27 bin nüfusu var. İki tane okul, bir adet sağlık ocağı var. Tam teşekküllü bir hastanemiz yok. Kadınlara ve çocuklara yönelik sosyal yaşam alanlarımız maalesef yok. Bence Çekmeköy yavaş yavaş beton yığınına dönüyor. Özellikle başka ilçelerin sahip olmadığı çok güzel ormanlarımız var fakat sürekli villa, site, alışveriş merkezi inşaatlarıyla ormanlar yok ediliyor. Muhtarlıkta mahalle sakinlerinin desteğiyle her türlü 2. el eşya dağıtımı yapılmakta. Haftada 2 gün halk eğitimi kursumuz, haftada 1 gün sanatla terapi dersleri, haftada 1 gün kadın bilinçlendirme seminerlerimiz, iş bulma panomuz, öksüz ve yetim çocuklara yardımlarımız, engelli çocuklarımızı özel eğitime yönlendirme, “12 kişi bir araya gel/kişi başı 25 TL ver” projesiyle özellikle ihtiyacı olan kız öğrencilerimize burs desteği sağlama, kadın emeği köşesi ve daha birçok etkinlikle muhtarlık hizmeti veriyoruz. Bir kadın olarak, gündemi büyük kaygı ve üzüntüyle takip ediyorum. Üç kız çocuğu annesi olarak yüreğim ağzımda akşamları çocuklarımı bekliyorum. Taciz, tecavüz ve şiddet haberlerinin artmasıyla bu gibi olayların meşru ve normalleştirilmesi bizi korkutuyor. Özellikle genç kadınlarımıza, okumalarını ve meslek sahibi olmalarını öneriyorum. Kadın bir muhtar olarak, kadınlara evde oturmamalarını, çalışmalarını ve asla pes etmemelerini öneriyorum.
Nişantepe Mahallesi Muhtarı Yakup Baydar: Bahtı kara bir mahalleyiz aslında. İlk önce Kartal Belediyesine bağlıydık. Muhtarlık ise Paşaköy’deydi. Referandum ile Paşaköy’den ayrıldık ve Alemdağ Belediyesine bağlandık. Burada da bir dönem kaldık, sonrasında Çekmeköy ilçe olunca olduk Çekmeköylü. 11 bin bin civarında nüfusumuz var. Mahallemizde bir tane sağlık ocağımız var. Sağlık ocağını kendi çabalarımızla biz yaptık. Bunun yanı sıra Alemdağ Emlak Konut ve Nişantepe Ortaokulu, Nişantepe İlkokulu ve Anaokulu, SEV Amerikan ve İstanbul Erkek Lisesi bunun haricinde bir de Özyeğin üniversitesi var. Okullarımız nüfusumuza göre yeterli fakat 4+4+4 projesinden sonra bazı okullarımızda bölünmeler olunca sıkıntılar yaşandı. Mahallemizde herkes birbirini tanır. Sıkıntılarımızı birlikte aşmaya çalışıyoruz. Muhtar olarak çalışanımızın parasını biz ödüyoruz, elektrik, ısınma, telefon vb. şeyleri kendimiz karşılıyoruz. 600 lira veriliyor belediye gerçi ama bu hangi birine yetsin? İlk dönem aldığımız 400 lira zamanında 340 lira Bağ-Kur ödüyordum. Şimdi 1300 lira oldu ama Bağ-Kur’a 520 lira ödüyorum, bu para ile ne yapacağız? Elektrik, su, doğal gaz, telefon derken verilen para kalmıyor. Diğer ihtiyaçlarımız için ticaretle uğraşan komşularımızdan talep ediyoruz. Bizden kimse bir şey beklemesin biz de onlardan beklemiyoruz. Belediyelerden bir şey beklemiyoruz. Belediye başkanı ile vatandaşlarımızın şikayeti için görüşmeye gittiğimde randevu verelim diyorlar. Muhtarlara benim memurumsun diyorlar.
Evrensel'i Takip Et