Cruyff neden en büyük?

Mithat Fabian SÖZMEN

Dünya futbolunun gelmiş geçmiş en büyük isminin kim olduğuna dair çeşitli tartışmalar yürütülebilir. Pele, Maradona...  Herkes farklı argümanlarla yeşil sahaların en büyük sanatçısını kendince tayin edebilir. Ancak futbol yeşil sahada bitmiyor. Sahada oynayan kadar oynatan da oyunun şekillendirilmesinde belirleyici. Bu yüzden gelmiş geçmiş en büyük futbol insanını seçeceksek, hem bir sanatçıya hem de bir düşünüre ihtiyacımız olacak, Johan Cruyff gibi.

90’lardan bu yana izlediğimiz en iyi futbol takımlarını gözünüzün önüne getirin. Cruyff’un Barcelona’sı, İspanya milli takımı, Guardiola ve sonrasının Barcelona’sı, Bayern Münih, 2014 Dünya Şampiyonu Almanya...

Hepsinin ortak özelliği Cruyff’un, -mucidi olmasa da- geliştirdiği futbol tarzını sahaya yansıtması. Total futbolun, futbolun (ve daha pek çok sporun, bkz: son 15 yılın basketbolu) bir alan/boşluk yaratma ve bu alanları değerlendirebilme(elbette rakinin de değerlendirememesini sağlama) oyunu olduğunu esas alan temeliyle, topa sahip olmayı önceleyen, hücumcu bir pas oyununu Hollanda’dan Barcelona’ya aktaran Cruyff’un ekolü modern futbola damgasını vurmuş durumda.

Onun Barcelona’da, yine Hollanda/Ajax ilhamıyla kurduğu ‘La Masia’ okulu, bu futbolun tek bir kişinin zihninde gelişip sönümlenen bir tarz olmasının önüne geçti ve Barcelona’nın imkanlarıyla çok sayıda yıldız yaratarak ekolleşti.

Cruyff’un Guardiola gibi öğrencileri; La Masia’dan aynı kültürle yetişen Xavi ve Iniesta gibi futbolcuları, sistemi daha da ileri taşıdı. Neticede sadece şampiyon takımlar değil tüm dünya futbolunu etkileyen ve dünya kupası şampiyonlarını(İspanya, Almanya) belirleyen bir futbol aklı ortaya çıktı. Jose Mourinho, Diego Simeone gibi isimler karşı taktiksel atılımlarla direnç gösterseler de hâlâ asıl belirleyen Cruyff’un takipçileridir.

Guardiola’nın dediği gibi, “Cruyff katedrali inşa etmişti”. Onlara düşen, yapının gerektiğinde restore edilerek kalıcı kalmasını sağlamaktı. Guardiola’nın bu konuda çok iyi bir iş yaptığı ortada.

Cruyff, “Dünyanın en iyi futbolcuları” sıralamasında Pele ve Maradona’nın arkasında sayılmaya devam edilecek. Ancak Pele hiçbir zaman “büyük futbolcu”nun ötesine geçemedi. O daha çok FIFA’nın kirli isimleriyle ilişkiler geliştiren bir işbirlikçi oldu. Maradona ise muhalif bir figür olarak takdir topladı belki ama ötesini yapabilmek başka şeyler gerektiriyordu.

Cruyff, hem yeşil sahada hem kulübede hem de ötesinde bir futbol düşünürü olarak bugün izlediğimiz güzel futbolda en büyük paya sahip isim.

Bu yüzden o, futbolun en büyüğü.

HOLLANDALI FUTBOL EFSANESİ JOHAN CRUYFF HAYATINI KAYBETTİ