23 Nisan 2012 07:37

23 Nisan çocuk bayramıydı değil mi?

5.8 MİLYON ÇOCUK AÇTürkiye’de 15 yaşından küçük 4.9 milyon çocuk (18 yaş altı alınırsa 5.8 milyona yakın) ulusal yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 15 yaşından küçükler arasında yoksulluk, kentsel alanlarda yüzde 13.71 iken kırsal kesimde yüzde 50.15 oranında. Son OECD verilerine göre &cc

Paylaş

Türkiye’de 15 yaşından küçük 4.9 milyon çocuk (18 yaş altı alınırsa 5.8 milyona yakın) ulusal yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 15 yaşından küçükler arasında yoksulluk, kentsel alanlarda yüzde 13.71 iken kırsal kesimde yüzde 50.15 oranında. Son OECD verilerine göre çocuklar arasında göreli yoksulluk oranında yüzde 24.6 ile OECD ülkeleri arasında en yüksek oran Türkiye’de. Bu, OECD ortalamasının iki katına denk geliyor.

HER BİN BEBEKTEN 30’U ÖLÜYOR

Demografi ve Sağlık Araştırması’na göre Türkiye’de canlı doğan her 1000 bebekten 39’u bir yaşını doldurmadan hayatını kaybediyor. 37’si ise 5 yaşından önce ölüyor. Beş yaşının altındaki çocukların yüzde 12’sinde kronik beslenme yetersizliği var ve yoksullukla doğru orantılı olarak doğu bölgesinde bu oran yüzde 23’e kadar çıkıyor.

100 BİN ÇOCUK İŞÇİ 9 YAŞINDA

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 17 milyon çocuğun 1 milyonu çalışıyor. Türkiye’de çalışan 1 milyon çocuğun yüzde 21’i 12 yaşında, yüzde 28’i 11 yaşında, yüzde 19’u ise 10 yaşında. Yüzde 9.4’ü ise dokuz veya daha küçük yaşlarda. Resmi olmayan verilere göre ise 6-14 yaş arasındaki toplam 11 milyon 889 bin çocuğun 3 milyon 848 bini çalışıyor.

ÇADIRDA YATIP KİRLİ SU İÇİYORLAR

Türkiye’deki yaklaşık1,2-1,5 milyonluk mevsimlik tarım işçisi nüfusunun en büyük sorunu “eğitim, sağlık, sosyal güvence, ücret düşüklüğü, barınma ve yerleşim”. Tarım işçisi ailelerin çocukları da onlarla birlikte göç ettiği için eğitimlerini yarıda bırakıyor, ağır koşullarda çalışıyor, ciddi barınma ve temiz içme suyu sorununu yaşıyorlar. Çocukların yüzde 17’si temiz içme suyuna erişemiyor.

DEVLETİN CEZAEVİNDE DAYAK YİYORLAR

Cezaevinde 2 bin 309 çocuk bulunuyor. Bunlardan 785’i kapalı infaz kurumlarında ve yetişkinlere ait hapishanelerde tutuluyor. Son olarak Adana Pozantı Cezaevi’nde yaşanan dayak, taciz ve tecavüz olayları üzerine 218 çocuk Ankara Sincan Cezaevi’ne gönderildi. Cezaevi yönetimi ve gardiyanları hakkında soruşturma başlatıldı.

HER YIL 7 BİN ÇOCUK TECAVÜZE UĞRUYOR

Adalet Bakanlığı verilerine göre, yılda ortalama 7 bin çocuk tecavüz ve tacize uğruyor. Türkiye’nin sokaklarında ise 42 bin çocuk yaşıyor.

OKUMUYORLAR, YAŞAMAK İÇİN ÇALIŞIYORLAR

Türkiye’de okullaşma oranı şöyle: okul öncesinde yüzde 37, ilköğretimde yüzde 98, ortaöğretimde yüzde 69. ilköğretimde kız çocuklarının okullaşma oranının en düşük olduğu iller Bitlis, Van ve Hakkari.

5.5 MİLYON ÇOCUK GELİN VAR

Medeni Kanun’ da evlenme yaşı “17’sini doldurmuş olmak” olarak düzenlemekle birlikte, Türkiye’deki her üç evlilikten biri çocuk yaşta gerçekleşmektedir. Hacettepe Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre, 5.5 milyon kadın çocuk yaşta gönülleri olmadan evlenmeye zorlandı.

2 BİN 309 ÇOCUK TUTUKLU

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 37. maddesinde bir çocuğun tutuklanmasının en son başvurulacak yöntem olarak düşünülüp, bunun da uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulması gerektiği hükme bağlanmaktadır. Oysa bugün Türkiye’deki cezaevlerinde 2 bin 309 çocuk var.

POLİS ŞİDDETİ

Çocuklara uygulanan şiddet, işkence, kötü muamele, öldürme ve yok etme bizzat üst makamlarca, devlet birimlerince yapılıyor. 12 yaşında Uğur Kaymaz, 13 kurşunla öldürülmüş, Ceylan, havan mermisi ile öldürüldükten sonra, bedeninin parçalarını annesi toplamak zorunda kalmıştı. Son yirmi senedir kolluk kuvvetlerinin açtığı ateş sonucu, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde katledilen çocuk sayısı 360’ı geçti. Ya kameralar önünde kolu kırılan, kafasına dipçik sopa yiyen çocuklar? Onları sayamıyoruz bile....

İşte Türkiye’ deki çocukların yaşamından kesitler. Rakamlar okurken bile tüyler ürpertici. Ya bu sayfada birer rakam olarak geçen çocuklar? Öyle bir ülkede yaşıyorlar ki, doğar doğmaz açlığa, yoksulluğa, sömürüye mahkumlar. Öyle bir ülkede yaşıyorlar ki devlet baba çıkardığı yasalarla onları tutukluyor, yaşlarından büyük cezalar veriyor. Sonra da tacize tecavüze maruz bırakıyor. Öyle bir ülkede yaşıyorlar ki üzerlerine kurulan planlar onların geleceğini güvenceye almak değil, onların üzerlerine kurulan planlar ağızları kar hırsıyla sulanmış sermayedarlara hizmet ediyor. Onlara biçilen görev, sıska vücutları, minik elleriyle birilerini zengin etmek. Onların ömürleri bombalar,cezaevleri, atölyeler, fabrikalara sıkışmış, daha kendileri çocukken anne olmuşlar... Bir de böyle bir tablo yokmuş gibi, çıkıp başbakan üç çocuk dediği yetmemiş olacakki beş çocuk yapın demiş. Niye beş çocuk? Salyaları akan kapitalistlere daha çok ucuz iş gücü gerektiği için mi? Yoksa savaşlarda ölecek daha çok insan gerektiği için mi?  Böyle bir ülkede yaşıyorlar işte. Sahi 23 nisan çocuk bayramıydı değil mi?

ÖNCEKİ HABER

Birlikte mücadeleye

SONRAKİ HABER

Gökkuşağında bir renk olmak!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa