26 Mart 2016 13:52

Türkiye’de tutuklu ve hükümlü sayısı son on yılda üç kat artarak 2016’da 184 bin 494’e ulaştı. Tutuklu ve hükümlülerin 11 bin 56’sını ise siyasi mahpus. “Terör” suçlamasıyla cezaevinde bulunanların 6 bin 592’si PKK/KCK davasından, 518’i IŞİD'den içeride. “Fethullahçı Terör Örgütü” (FETÖ) üyeliği iddiasıyla cezaevinde bulunanların sayısı ise 366.

Türkiye’de mahpus sayısındaki artışa dikkat çeken Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi (TCPS), Türkiye Hapishaneler Enformasyon Ağı (THEA)’nın ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada, 2005’te 55 bin 870 olan mahpus sayısının 3 kat artarak 2016’da 184 bin 494’e  ulaştığına dikkat çekildi.  Açıklamaya göre, Türkiye bu mahpus sayısı ile dünyada 9’uncu sırada yer alıyor. Son 3 yılda siyasi mahpusların sayısının 4 bin kadar arttığına dikkat çekilen açıklamada, 2013 yılında 7 bin 12’si olan siyasi mahpus sayısının, 2016 yılına gelindiğinde  ise 11 bin 56’ya yükseldiğine değinildi. Açıklamada, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın 1 Mart 2016 tarihinde yaptığı açıklamaya atıf yapılarak, 11 bin 56 siyasi tutuklunun 6 bin 592’sinin PKK/ KCK, 518’inin DAEŞ/IŞİD, 366’sının ise FETO/PDY iddiasıyla cezaevlerinde tutulduğu aktarıldı..

SUÇLARDA DEĞİL, TUTUKLAMADA PATLAMA VAR

Devlet yetkililerinin mahpus sayısındaki artışa ilişkin “suçlarda patlama yok suçluların tespitinde artış var” açıklamalarının eleştirildiği açıklamada, bunun en önemli sebebinin önceden suç olarak görülmeyen fiillerin artık suç kabul edilmesi olduğu vurgulandı.

Açıklamada, mahpus sayılarının artmasının diğer sebepleri de şöyle sıralandı: Kürt coğrafyasında yürütülen operasyonlar, haberlerinden dolayı tutuklanan gazeteciler, akademisyenlere, avukatlara, doktorlara, öğrencilere yönelik kitlesel baskı ve tutuklamalar.

Açıklamada rakamlardaki artışın nedeni olarak şu değerlendirme yer aldı: “Suçlarda mahpus sayısının artışına paralel bir artış olmamasına rağmen mahpus sayısının artması tutuklamanın, hapis cezası vermenin bir tedbire dönüştüğünü göstermektedir ve bu endişe verici bir durumdur. Bu durum “suçla etkin mücadele” adı altında daha önce suç olarak görülmeyen birçok fiilin suç haline getirildiği ve bir çok insanın hapse gönderildiği endişesine neden olmaktadır.” (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et