Genelkurmay’dan Meclis’e 10 bin 650 Dersim belgesi
Genelkurmay Başkanlığı, Dersim Katliamı’nın üzerindeki perdeyi aralamada önem taşıyan 10 bin 650 belgeyi, TBMM Dilekçe Komisyonu’nun bünyesinde kurulan Dersim Alt Komisyonu’na teslim etti.12 Mayıs 1937 tarihli belgede, dönemin Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak imzasıyla harekâtın başladığını tüm askeri
12 Mayıs 1937 tarihli belgede, dönemin Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak imzasıyla harekâtın başladığını tüm askeri karargâhlara duyurmasına ilişkin bilgiler yer alıyor. İlk harekât 12 Mayıs 1937’de başlayarak 1 Temmuz 1937’de bitiyor. 8 Haziran 1938’de başlatılan ikinci harekat ise 10 Eylül 1938’de tamamlanıyor. 11 Eylül 1937 tarihli, ‘Jandarma Mıntıka Komutanı yerine Kazım’ imzalı belgede, “Seyit Rıza’nın bizzat Hüseyin ve Batlet oğlu Rıza namındaki iki avenesiyle kayıtsız, şartsız ve silahsız olmak üzere saat yirmi ikide Erzincan Jandarması’na teslim olmuş oldukları arz olunur” deniliyor. Seyid Rıza’nın parmak izinin de bulunduğu belgede Seyid Rıza’nın yakalandığında karakolda çok yorgun olduğunu ve ifade veremeyeceğini, bir sonraki gün konuşmak istediğini söylediği belirtiliyor.
‘4. Umumi Müfettişi H. Alpdoğan’ imzalı 30 Aralık 1937 tarihli belgede şöyle deniliyor:
“Erzincan, Nazimiye, Mazkirt ve Hozat membalarından alınan haberlerde; muhalefet suçundan mahkûm olup batı vilayetleri hapishanelerine gönderilen mahkûmların götürüldükleri yerlerde idam edilecekleri, sünnetsiz erkek çocukların Ermeni ad verilerek Hıristiyan memleketlere sürülecekleri, evli olmayan Tuncelili kızların Türk gençlerle ve Türk kızlarının da Tuncelili erkek gençlerle evlendirilecekleri ve bunun için henüz evlenme çağına girmemiş olanların kendi aralarında çabuk evlendirilmeleri, gelecek sene ilk baharında Tunceli halkının başka yerlere nakil edileceği bildirilmektedir.
Belgelerde ‘MA Harekâtı’nın sırrı da açığa çıktı. Genelkurmay ile bölgedeki askeri birlikler arasındaki yazışmalarda ‘Manevra Herakâtı’nın artık ‘MA Herakâtı’ diye yazılacağı” belirtiliyor.
‘10 GÜNDE 8 BİN KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ’
Askeri belgeler arasında ölümlere de yer verildi. 3. Ordu Müfettişi Orgeneral Kazım Orbay’ın 4 Kasım 1938’de Genelkurmay’a gönderdiği yazıda, sadece 3. Ordu tarama bölgesinden 17 günlük manevra harekâtı için ‘Tarama bölgesi içinden ölü, diri 7954 nüfus çıkarılmıştır. 4. Umum Müfettişliği’nden isimleri verilen 101 kişiden 75’i ele geçirilmiştir’ deniliyor. (ANKARA)
‘KADIN VE ÇOCUKLAR KURŞUNA DİZİLDİ’
Dersim katliamına ilişkin resmi belgeler dışında bugüne kadar kurbanların yakınlarının tanıklıkları kamuoyuna yansımıştı. Dersim’de 4. Umum Müfettişliği'nde askeri istihbarat toplamak üzere 7 yıl görev yapan emekli Emniyet Amiri Mehmet Ali Doğaner sessizliğini bozdu. Zaman gazetesine konuşan Doğaner, “Kadın ve çocuklar, kurşuna dizilerek öldürüldü” dedi.
1934 yılında askeri istihbarat toplamak üzere ilk görev yeri olarak Elazığ’daki 4. Umum Müfettişliği’ne görevlendirilen Mehmet Ali Doğaner, bölgede tam 7 yıl çalıştı. 103 yaşındaki emekli Emniyet Amiri Doğaner, dönemin tanığı olarak ilk kez konuştu. Doğaner, isyanın bastırılması sürecinde çocukların ve kadınların da öldürüldüğünü şu sözlerle doğruladı: “Kadın, çoluk-çocuk ölmüştür. Yalan değil. Öyle öldürme de değil, kurşuna dizdiler hem de. Yalan söyleyecek halimiz yok. Miktarını veremem. Kaçanlar, kurtulanlar kurtuldu.”
“Korgeneral Abdullah Alpdoğan’ın istihbarat subayı Ragıp Gümüşpala’nın emrinde 7 yıl çalıştım” diyen, Mehmet Ali Doğaner, Dersim hakkında bundan başka bilgi veremeyeceğini ifade ederek “Anlatamam, çünkü çekinirim korkarım” dedi. (HABER MERKEZİ)