Takviye gıdalar öldürüyor mu?
Denetimsizlik ve bilinçsiz kullanım nedeniyle yarattığı olumsuz etkilerle gündemden düşmeyen “takviye edici gıdalar” bu kez Meclis gündemine taşındı. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Denetimler sonucu olumsuzluğu tespit edilmiş ürünlerle ilgili hangi cezai işlemler, ne kadar uygulanmıştır? Ülkemizde takviye edici gıdalardan kaynaklı ölümler olmuş mudur?” diye sordu.
Yazılı ve görsel basında takviye edici birçok gıda maddesini kullanan vatandaşlarımızın yaşamlarını yitirdiğine dair haberler yer almaktadır” ifadesiyle tehlikenin boyutuna dikkat çeken Sarıbal, Tarım Bakanı Faruk Çelik’e şu soruları yöneltti:
* Bir ürünün takviye edici gıda olup-olmadığı kararını vermekle görevli (Ve aralarında bilim insanlarının da bulunduğu) Takviye Edici Gıdalar Komisyonunun “Herhangi bir ürünün takviye edici gıda olup olmadığının kararını vermek ve risk değerlendirmesini yaparak değerlendirme sonucunu bakanlığa sunmak” şeklinde tanımlanan görev ve yetkilerinin daraltılarak “Takviye edici gıdalarda kullanılan vitaminler, mineraller ve bunların dışında besleyici veya fizyolojik etkileri bulunan maddeler ile ilgili değerlendirme yapmak ve değerlendirme sonucunu bakanlığa sunmak” şekline dönüştürülmesinin gerekçesi nedir?
* Takviye edici gıdalarda etken maddelerin kontrolü ve kullanılan miktarını belirleyen analiz raporunun başvuru sırasında istenmesi yeni düzenleme ile niçin kaldırılmıştır?”
* Çocuklarımızın doğal beslenme olanakları varken; 2- 4 yaş çocuklar için de takviye edici gıda üretiminin/ ithalatının önü niçin açılmıştır. Gıda işletmecilerine, kullanımına kısıtlama getirilen takviye edici gıda bileşenleri konusunda belirlenen limitlere uyum sağlamaları için 2 yıl süre verilmiştir. Riskli ve insan sağlığını olumsuz etkileyecek bir bileşen için, iki yıllık bir sürede uyum sağlanması imkanı verilmesi piyasada mevcut ürünlerin tüketici tarafından kullanılmaya devam edileceği anlamına gelmekte olup; bu durumda tüketici sağlığına herhangi bir olumsuzluğunun olmayacağı mı düşünülmektedir? Herhangi bir olumsuzluk durumunda sorumlu kim olacaktır?”
AB KRİTERLERİ DİKKATE ALINIYOR MU?
* Yeni düzenleme ile takviye edici gıdaların denetimi, üretimi, ön başvuru ve ithalatı aşamalarında yetkiler taşra teşkilatına devredilmiştir. Takviye edici gıdalar gibi riskli ürünlerin her türlü izin işlemlerinin titizlikle yapılması gerekirken, bu yetkinin devri sonrası illerde farklı uygulamalar olmayacak mıdır?
* Bakanlık laboratuvarlarında takviye edici gıdalarda yer alan etken maddelerin (besin ögeleri, botanikler vb. gibi) hangilerinin analizleri yapılmaktadır? Eğer yapılamıyorsa nedeni nedir?”
* AB kriterleri dikkate alınıyor mu?
* Denetim yapılıyor mu?
(İstanbul/EVRENSEL)