Bu çocukları sizden kim koruyacak?

Aklımda her zaman soru işaretleri olmuştur; neden Milli Eğitimin, devletin okulu değil de vakıf? Devlet okullarında gerekli din dersi verilmiyor mu ki vakıflara ihtiyaç duyuluyor? Çocukları tekdüze yetiştirmek ya da istedikleri gibi dönüştürmek ve dine alıştırmak için mi, yoksa devlet okullarında verilen eğitim yetersiz görüldüğü için mi? 
Vakıflarda, yurtlarda suç işlenmesin diye kızlar ve erkekler ayrı tutulurken bu yerlerde taciz ve cinsel saldırı suçları işleyenler, bu eğitim adı altında ne olduğu bilinmez yerlerin müdürleri ya da kurucuları oluyor. Kız çocukları ve erkek çocuklarını ayrı tutup dindarlık taslamaya çalışırken bu çocukları sizlerden kim koruyacak? 
Hayattaki en değerli varlıklarımız çocuklarımız. Ailenin en önemli bireyleri olan, gözümüzden sakındığımız kötülüklerden korumaya çalıştığımız çocuklarımızın devlet okulları dururken bu tür vakıflarda eğitim adı altında taciz edilmesi, istismara uğraması, en acısı da Aile Bakanı denilen kişi tarafından bunun hafife alınıp örtbas edilmeye çalışılması utanç verici. Tabi onlar ne kadar utanır bilemem, ama biz toplum olarak onların bu konuşmalarından, bu vakıfların, kurumların sırf adları kirlenmesin diye olayın hafife alınmasından utanç duyuyoruz. 
Bu çocukların ne yaşadıkları, ilerideki yaşamlarını nasıl etkileyeceği, insana ve dine bakış açılarının ne olacağı düşünülmeden çocukların geleceklerinin çalınması insanlık adına büyük suçtur. Aile Bakanı bu açıklamayı yaparken bunu hiç düşündü mü acaba! Bu tacizi, tecavüzü yasayan, hayatı boyunca bu utanç verici olayı yaşayan kendi çocuğu olsaydı yine aynı sözleri söyler miydi? Bu yapılan insanlık suçu değil midir? Makamında otururken vicdanı rahat olacak mı? 
Ülkenin her tarafında çığ gibi büyüyen bu vakıflarda çocuklara yapılan ahlaksızlar, bir Alevi kurumunda yapılsaydı yine üzerini örtbas ederler miydi? Lise ve üniversite öğrencilerinin bu olaya sessiz kalmayıp kendi haklarını, tepkilerini dile getirmeleri polis tarafından neden engelleniyor? “Tacizleri tecavüzleri protestoları susturanlar bu olayları savunuyorlar mı?” demeliyiz. Bu haksızlık, bu istismar çocuklara karşı yapılan bir istismar. Haksızlığı ahlaksızlığı dile getiren, hakkını arayan öğrenciler ve çocuklar darp edip gözaltına alan da onları korumakla görevli devletin memuru. Bu nasıl bir çelişki?
Filiz GÖDELEZLİ / İSTANBUL