02 Nisan 2016 09:44

Siğil deyip geçmeyin!

Makat bölgenizde sizi delirten kaşıntılar, aynı bölgede sivilcelenmeye benzer dokular varsa dikkat! Halk arasında ‘makat siğili’ olarak bilinen “kondilom” hastalığına yakalanmış olabilirsiniz.

Paylaş

Dr. Demet DİNER

Makat bölgenizde sizi delirten kaşıntılar, aynı bölgede sivilcelenmeye benzer dokular varsa dikkat! Halk arasında ‘makat siğili’ olarak bilinen “kondilom” hastalığına yakalanmış olabilirsiniz. Makat siğili, el, yüz ve vücudumuzun diğer bölgelerinde görülen siğillerin makat ve genital bölgesinde görülenidir. Sadece makatta değil, cinsel organ çevresinde de görülür. Nemli bir alanda oluşması sebebiyle hızlı yayılır ve tedavisi de zordur. HPV (Human Papillom Virüsü) ile oluşur ve mikrobik bir hastalıktır. Hasta, tedavi olmadıkça, hem kendi vücudunda hem de yakın çevresindekilere bu hastalığı bulaştırabilir. 
Çoğu kişi siğilleri et beni ya da sivilce ile karıştırabiliyor. Üstelik önemsenmeyebiliyor. Daha çok yayıldıkça bir rahatsızlık duyup doktora başvuruluyor. Ama bu aşamaya gelene kadar bekleyenlere kötü haber; hastalık önemsemediğiniz sürece yayılıyor, üstelik çok hızlı ilerleyerek tedavisi de zorlaşıyor. Makat bölgenizde böyle pütürlü çıkıntılar gördüğünüzde ya da hissettiğinizde, mutlaka ama mutlaka doktora gidin. Çünkü onlar et beni ya da sivilce değiller! Makatın içindeki ve dışındaki siğiller, mercimek kadar olabileceği gibi karnabahar kadar dev boyutlara da ulaşabilir. Siğil ne kadar büyük ve geniş alana yayılmış olursa, tedavisi de o kadar zorlaşır. İlk şüphede uzman doktora başvurmalı ve tedavinizi olabildiğince erken yaptırmalısınız. 
Siğiller kaşıntıya, tahrişle birlikte kanamaya da neden olabilir. Mikrop bulaştığında hemen ortaya çıkmazlar. İlk önce sizi bıktıran ve dayanılmaz boyutlara ulaşan bir makat kaşıntısı görülür. Öyle her makat kaşıntısında da “Yandım Allah, kondilom oldum” diye panik olmayın. Ama vücudunuzun başka bir bölgesinde siğil varsa, mutlaka makat bölgenizi de kontrol etmenizde fayda vardır. 
Ve pek tabi ki, cinsel partnerinizde makat siğili yani kondilom varsa, mutlaka bir an önce birlikte kontrol edilmelisiniz. Sadece hasta olan kişinin tedavisi yetersiz olur. Cinsel partnerinin de eş zamanlı olarak kontrolü ve tedavisi şarttır; yoksa hastalık tekrarlar ve bitmeyen bir kabusa döner. 


NASIL TEDAVİ EDİLİR?
İLAÇLA TEDAVİ: Siğil üzerine ilaç sürülerek yanması sağlanır. Ancak bu tedavi yöntemi beraberinde iki önemli sorun getirir. İlki, siğiller yakılırken, çevresindeki cilt dokusunun da yanabilmesidir. Diğer sorun ise makat dışındakiler yakılabilse bile, içindekilere müdahale edilemediğinden, siğiller çoğalmaya ve büyümeye devam eder. 
DONDURARAK TEDAVİ (CRİOTERAPİ): -40 ve hatta -60 derecelik gaz siğile dokundurulur ve siğil dokusu yok edilir. Aslında gayet pratik bir yöntemdir, ancak tam ve etkin bir tedavi imkanı vermez maalesef. Bu yöntem de yine makat içindeki siğillere uygulanamadığından içerdekiler yayılmaya ve büyümeye devam eder. 
RADYOFREKANS TEDAVİSİ:  Siğillerin, radyofrekans ile temiz cilde kadar temizlenmesi işlemidir. Sadece birkaç dakika sürer ve ameliyatsız bir yöntemdir. Radyofrekans ile kondilom yakılarak tedavi edilir. Hem dışardaki hem de makat içindeki tüm siğiller bu yöntemle tedavi edilebilir.
Cerrahi yöntemle hem radyofrekanstan daha başarısızdır, hem de siğiller kesilerek alındığından oldukça zahmetlidir. 


TEDAVİ EDİLMEZSE SONUÇLARI AĞIR OLUR
Kondilom, eğer tedavi edilmezse ya da tedavisi geciktirilirse, hızla yayılır, büyür, çoğalır ve makat kanserine dönüşebilir. 
Ya da tedavi edilmeyen kondilomlar, giderek büyür ve tüm anüs bölgesini kaplayabilir. Böylece, makattan bağırsağa ilerleyerek bağırsak tıkanmasına varacak ciddi sorunlara yol açabilirler. 
Tedavi edilmemesi sadece hastanın kendisi için değil çevresi için de tehlikelidir. Çünkü hastalığı, başta cinsel ilişkiyle partnerine, ortak kullanılan alanlar ile de birlikte yaşadığı insanlara ve hatta hamileyse bebeğine geçirebilir. 
Bu hastalıkta karşılaşılan en önemli sorun ise tedavi geciktirildikçe, kondilomun bağırsaktan ilerleyerek “rektum” denilen kalın bağırsağın son kısmına bulaşmasıdır. Bu durum, tedaviyi oldukça zorlaştırır. Bu sebeple, tedaviye başlamadan önce, uzman doktor mutlaka bu ihtimali değerlendirmeli ve bağırsağın son kısmı da tedaviye başlamadan önce görüntülenmelidir. 
 

TEDAVİ TAKİP VE SÜREKLİLİK GEREKTİRİR
En az 6 aylık kontrol ve takip-tedavi süreci uygulanmadıysa, o hasta iyileşmiş sayılmaz. Hasta ilk uygulamadan en az bir ay sonra tekrar kontrol edilmeli ve eğer yeni siğilleri varsa tedavi yeniden uygulanmalıdır. Bu kontrolde müdahale gerekmişse, bir ay sonra bir kontrole daha gitmelidir. Olur da hasta, bir aylık süre dolmadan yeni siğil oluşumu fark ederse, beklemeden doktoruna görünmelidir. Görüldüğü gibi, siğil yani kondilom tedavisi bir süreklilik ve takip gerektirir. Kondilom takibi, tedavisi kadar önemlidir. 
 
NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
-    Bu hastalığın takibi ve tedavisi süresince cinsel ilişkiye girilmemeli.
-    Yakın ve hatta uzak çevredekilere de hastalığı bulaştırmamak için kişisel hijyene ve kullanılan alanın temizliğine dikkat edilmeli; eller her zaman dezenfekte edilmeli.
-    Ortak tuvalet kullanırken bir sonraki kullanacak kişinin sağlığı dikkate alınmalı. 
-    Tedavi tamamlanana kadar havuz gibi alanlardan uzak durulmalı. 

ÖNCEKİ HABER

Her zaman ince çizgiler üzerinde yürümek

SONRAKİ HABER

Bolu’nun tek kadın şoförü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa