O, laboratuvara hapsolmuş bir bilim insanı olmadı
Günseli BAYRAM
Zamansız ölümlerden birini daha yaşadık. Doktor’u, Kenan Hoca’yı, Kenan Abi’yi kaybettik. İnanılması güç. 2000’li yılların başında tanıdım Kenan Ateş’i. Ben üniversite öğrencisi iken. Önce gazetedeki ve dergideki yazılarından tanıdım onu. Sonrasında e-mailler aracılığı ile yazışarak, sonrasında ise yüz yüze tanıştık. O Türkiye’ye döndükten sonra ise aynı üniversitede bir süre mesai arkadaşlığı da yaptık.
Bilim insanı olma yolunda ilerlemek isteyen heyecanlı, genç bir öğrenci olan bana verdiği desteği unutamam. İlk konuşmamızda günlük yaşamdan, politikadan kopuk, yalnızca laboratuvara hapsolmuş bir bilim anlayışını eleştirdiğini hatırlıyorum. O iyi bir bilim insanı, iyi bir düşünür idi. Uzun yıllardır ihmal edilen, zayıf bırakılan, terk edilen doğa bilimleri alanına ısrarla eğildi ve bu alandaki felsefi tartışmaları, son gelişmeleri gündemimize getirdi. Bu alandaki pek çok makale ve eserin Türkçeye çevrilerek basılmasında onun büyük emeği vardır.
2009 Darwin Yılı etkinlikleri için bilim insanlarını, sendikaları, meslek örgütlerini bir araya getirerek, evrim kuramı ile ilgili ülke çapında bir dizi etkinliğinin yapılmasına önayak oldu. Bilimin toplumla olan bağını sadece sözde değil pratikte de kurmayı başardı. Şimdi onun açtığı yoldan ilerleyecek genç bilim insanları. Anısı önünde saygıyla…