10 Nisan 2016 14:26

Pınar ÇETİNKAYA
İzmir

Bartleby, varsayımların değil, tercihlerin adamıydı."  Sıska, omuzları düşük, donuk bakışlı bir  karakterdi Katip Bartleby. Amerika'da Wall Street'de bir hukuk bürosunda katiplik yapıyordu. Bütün gün oturduğu yerden kalkmadan işini yapan sessiz katibin sisteme karşı direnişini anlatıyor Herman Melville'ın Katip Bartleby kitabı. 

"Yapmamayı tercih ederim"  Bartleby'ın, kapitalizmin en büyük simgesi Wall Street'te sistele yönelttiği tepkisini özetleyen cümledir. Kendisine yönetilen hiçbir şeyi, kendi isteği dışında yerine getirmeyen Bartleby, hayatını tercihi üzerine kurmuştur. Patronunun isteklerine karşı verdiği "yapmamayı tercih ederim" sözü, patronu da düşünmeye mahkum etmiştir. Bütün gün dört duvar içerisinde işini bitirdikten sonra, büronun hareketli caddeye bakan tarafı yerine, diğer binaların duvarlarına bakan pencerenin önünde durmayı tercih eder. Bu hareketini ne patronu ne çalışma arkadaşları anlamlandıramamıştır. 

Kitap, duvar metaforu üzerinden Bartleby'ı yorumlamımızı sağlıyor. Bartleby'ın duvara bakan pencereyi seçmesi, içinde bulunduğu sistemde insanın ne kadar yalnızlaştırıldığını ifade ediyor. Yine Wall Street'in mesai saatleri içerisinde insan kaynayan, hareketli hali, akşamları terkedilmiş bir kente benzetilir. Ölü sessizliğine bürünmüş, canlılık belirtisi vermeyen bir cadde… Bartleby, bu süreç içerisinde sisteme uyum sağlamayan biri olarak tüm insanlık tarafından terk edilir. Yalnızlaşan insan modelini temele alan kapitalizme en çarpıcı eleştirilerden biridir bu. 

Yine diğer çarpıcı taraf, uyumsuz Bartleby  -davranışları yüzünden- sistemin dışına atılmak için önce deli olarak, sonra suçlu olarak hapishanede bulur kendini. Sistemin dayattıklarını "yapmamayı tercih etmesi" onu en adi suçludan daha tehlikeli hale sokmuştur. Bu düzendeki kırık dişliler ya ıslah edilir ya da sökülür atılır. Atıldığı hapishanede, çizgisinden ödün vermeden ders vermeye devam eder Bartleby. Kendi 'tercihiyle' yemek yemez... Bu noktada karşımıza yine duvar metaforu çıkar. Hapishanedeki günlerini, bir duvar önünde yatarak geçirir ve ölür. Bu duvar, Bartleby'ın sistemin karşısında kendi tercih ettiği şekilde yaşamını yönlendirmesini anlatır... 

"az zamanım kaldı biliyorum/anlatmam gerekense çok şey var/dövüyorum duvarları/var git ölüm şimdi, sonra yine gel" der bir şarkıda. Bartleby, bu kısa zamanda tek cümlesiyle bu sisteme kafa tutmuştur. Bir gün, hep bir ağızdan, yüksek sesle "Yapmamayı tercih ederim" denildiği gün, insanlık da dövdüğü duvarları yıkacaktır.
"Ah Bartleby, 
Ah insanlık!" 

Evrensel'i Takip Et