10 Nisan 2016 14:29

Beyar ÖZALP
ŞIRNAK 

Sokağa çıkma yasakların ve çatışmaların devam ettiği ve eğitimin durduğu Şırnak'la ilçelerinde binlerce öğrenci mağdur oldu. Başta YGS hazırlanan öğrenciler olmak üzere bölgedeki öğrencilerin mağduriyetlerini gidermek için çalışmalar yürüten Cizre Üniversiteliler platformu temsilcilerinden Nihat Acet ile platformun çalışmalarını ve bölgede yaşananlar üzerine konuştuk.

Cizre Üniversiteliler platformu nasıl kuruldu?

Platformumuz, Cizre'nin sorunlarına çözüm arayan bir alternatif olarak, tamamıyla kurumlar ve kişilerden bağımsız olarak kuruldu. 2012 yılında kurulan platformumuz, birçok üniversitede okuyan gönüllülerle çalışmalarına devam ediyor.

Platform bugüne kadar neler yaptı?

İlk çalışmamız Cizre'nin belediye başkanları, kaymakamı gibi yöneticileriyle Cizre'nin sorunları hakkında bir beyin fırtınası düzenlemek oldu. Ardından Cizre'nin ağaçlandırılması, çöp sorunu, kütüphane sorunu, sosyal dayanışma projeleri üzerine bire bir halkı dinleyip yardımcı olmak. Ayrıca üniversiteyi yeni kazanan öğrencilere de kayıt işlemleri barınma ihtiyaçları gibi konularda yardım ediyoruz.

Başta Cizre olmak üzere sokağa çıkma yasağı ilan edilen ilçelerde üniversite sınavına girecek mağdur öğrencilerle de dayanışma içerisinde oldunuz, kampanyalar düzenlediniz. Bu kampanyaları nasıl örgütlediniz?

Bölgede yaşanan çatışmalardan dolayı başta YGS öğrencileri olmak üzere tüm öğrenciler mağdur edildi. Çatışmalardan dolayı aylarca öğrenciler dershanelerine ve okullarına gidemediler. Cizre ve Silopi'de yasağın devam ettiği dönemde sınav başvuruları başladı. Sınav başvurularının başlamasıyla sınava giren üniversite adaylarından "Sınava başvuramıyoruz, bir yıllık emeklerimiz boşa gidecek, bize yardımcı olun" gibi yüzlerce mesaj aldık. Bizler de, bankaların kapalı olması ve internetin olmamasından dolayı, öğrencilerin sınav ücretinin ödenmesi için dayanışma çağrısında bulunduk. Bu çağrımızın ardından yüzlerce kişinin desteği ile bine yakın üniversite adayının sınav ücretini yatırıp başvurularını yapabildik. Sadece Cizreli öğrencilerin değil, Sur ve Silopili öğrencilerin de sınav işlemlerini yaptık. Bu dayanışma kampanyamıza yasaklardan dolayı ailelerinden ekonomik destek alamayan arkadaşlarımız bursları ile destek olmaya çalıştılar. Yaşanan çatışmalardan dolayı güvenlik nedeniyle ÖSYM bu yıl Şırnak'ta sınav yapmıyor. YGS sınavına girecek öğrenciler de Şırnak yerine Antep, Nizip, Siirt ve Batman'da sınava girecekler. Şırnak ve Cizre belediyeleri ile yaptığımız görüşmeler sonucunda sınava girecek öğrenciler için otobüsler ayarlandı. Yine sınava girecek yerlerde barınma sorununu ise öğrenci evleri ile çözmeye çalıştık. Tüm bunları yaparken tek amacımız kardeşlerimizin mağduriyetini gidermektir. Biliyoruz ki bu yaptıklarımız onların mağduriyetini gidermeyecektir ama en aza indirmek yegane çabamızdır.

Sokağa çıkma yasaklarından üniversiteli öğrenciler nasıl etkilendi?

Bölgede süren çatışmalar üniversite öğrencilerini tam anlamıyla bir kaosa sürükledi. Hem okudukları illerde kalmak zorunda kaldılar ki Cizre'ye gelmek imkansızdı. Hem de ailelerinin endişesi yüzünden derslere odaklanma sorunu yaşayan çok sayıda öğrenci arkadaşımız bu konuda bize bilgi aktardılar. Ayrıca maddi açıdan sıkıntı yaşayan çok öğrenci oldu. Düşünsenize tatil oluyor ama ailenizle görüşemiyorsunuz.

Yasağın kalkması ile Cizre'ye gittikten sonra nelerle karşılaştınız? 

Okulların tatil olmasıyla birlikte biz Cizre'ye giremedik. Cizre'ye girişimiz yasağın bitmesiyle başladı. Cizre'ye girişimiz çok heyecanlı bir andı. Çünkü aylardır haber alamıyorsun ve savaşın olduğu bir memleket. Yasağın kalkmasıyla Cizre'ye doğru yola çıktık ancak uzun araç kuyruğuyla karşılaştık. Aylardır süren hasret Cizre girişindeki saatlerce süren kuyruk da eklendi. Ve sonunda Cizre'ye giriş yaptık, Nusaybin caddesinden heyecan hasret acı ve hüzne dönüştü çünkü enkaza dönüşmüş doğup büyüdüğüm ilçem. Her evin önünde ayrı bir acı ve acı bir bekleyiş vardı. Yıllardır oturduğu evde farklı bir görüntü vardı karşısında. Yıkık evlerinin önünde donmuş aile reisleri ağlayan anneler…

Üniversitelerde öğrenci topluluk ve temsilcilerinin başlattığı "Üniversiteler Barışı Savunuyor" kampanyasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Barış için yapılan her etkinlik ve kampanyayı destekliyoruz. Bize düşen sorumluluktan geri düşmedik; bu konudaki sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalıştık. Barış için yapılan kampanyalar her ne kadar siyasal iktidarın ve onun medyasının baskısı ile karşılaşsa bile gerekli etki ve tepkiyi görüyor.

Çatışmalı sürecin bitmesi ve bölgeye barışın gelmesi için neler yapılmalıdır?

Çatışmalı ortamlar her zaman diyalog yoluyla bitmiştir. En basit örneği vermek gerekirse İngiltere ve Fransa arasında yaşanan yüz yıl savaşları tam 116 yıl sürdü ve iki tarafın diyalog kurması sonucu çatışmalı süreç son buldu. Bunun başka bir alternatifi yok; olamaz da. Tek çıkar yol diyalog masasının oluşturulmasıdır.

Üniversiteler neden barışı savunmalıdır?

Üniversiteler ülkenin kökleri gibidir.Ülkenin sürekliliğini sağlayan bireyleri yetiştiren kurumlardır. Üniversitelerin duruşu, dünyaya bakış açıları, gelecek neslin siyasi ortamını belirler. Bakın üniversitelerde baskın olan görüş neyse siyaset de hep o yönde şekil almıştır. Üniversitelerin barıştan yana olması ülke politikalarına yön verecektir. Çatışmalı süreç ençok halkımıza zarar veriyor. En çok Cizre'ye Nusaybin'e Silopi'ye zarar veriyor. Bu sürecin bir önce bitmesi tek temennimizdir. Acının gözyaşının eksik olmadığı topraklardan barış diye haykırmaya devam edeceğiz.

Evrensel'i Takip Et