10 Nisan 2016 10:03

Aysu TAŞKIN
ODTÜ


ODTÜ’de İzci Grubu ile kampçılığa, izciliğe ve kurallarına dair sohbet ettik. Pek çok şeyden bahsettik, kamp ateşinin nasıl yakıldığından, nasıl yemek pişirildiğine kadar. Bu zevkli sohbeti dergi sayfalarına sığdırabildiğimiz kadarıyla size de ulaştırmak istedik. Keyifli okumalar...

ODTÜ İzci Grubu’nun yapısı nasıldır?
ODTÜ İzci Grubu, ODTÜ Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı bünyesinde Spor Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır. Lider ve lider yardımcılarından oluşan bir Yönetim Kurulu (YÖK) ve YÖK’e ekip başlarının katılması ile meydana gelen Yürütme Kurulu (YK) topluluk idari yapısını oluşturur. Bunlar dışında topluluk bünyesinde “Eğitim Komisyonu”, “İdari İşler Komisyonu”, “Oda ve Malzeme Komisyonu”, “Dış İlişkiler ve Basın Yayın Komisyonu”, ve “Sosyal Sorumluluk Komisyonu” olmak üzere 5 daimi komisyon, gerekli görülen durumlarda oluşan Disiplin Komisyonu ve Etkinlik organizasyonları için kurulan geçici komisyonlardan oluşur. 

Ne tür kamplar yaparsınız ve kampçılık neler söylemek istersiniz? 
Kampçılık zorluklarla dolu fakat zevkli bir uğraş. Bu zorlukları azaltmanın yolu ise kamp yapma sanatını öğrenmekten geçiyor. Kampçılığın esas kuralı doğaya saygı duymaktır. Doğayı koruma karşısında bizim rahatımız ikinci planda kalır. Kamp çeşitlerimiz var. Ünite Kampları, Ekip Kampları, Eğitim Kampları, Trans Kamplar, Dönem Sonu Kampları ve Keşif Kampları olmak üzere altı tane sayabiliriz. Kampçılıkla izcilik arasındaki fark ise izciliğin belli bir sistem içerisinde ve hiyerarşik bir yapıda yapılmasıdır. 

Size göre en zor kamp çeşidi hangisidir?
Bizim için zor olmasından ziyade biraz daha dikkatli davranmamızı gerektiren kamp çeşidi eğitim kampları oluyor. Çünkü bu kampta senenin başında topluluğa katılan yenilere eğitim veririz. Dolayısıyla onları biraz doğa, biraz sistem hakkında eğitmemiz, onlara izcilik ruhunu aşılamamız için daha dikkatli davranmamız gerekir. Bunun yanı sıra keşif kampları da büyük dikkat gerektiren bir kamp çeşidi. Adından anlaşılacağı üzere yeni kamp alanlarının keşfi için yapılan kamplardır ve doğa hakkında daha donanımlı bilgi birikimi gerektirir. Kamp alanı seçerken önemli bulduğumuz birçok hassas nokta var. Örneğin içme ve kullanma suyuna yakın olmalı fakat hayvanların kullandığı su kaynaklarından yeterli uzaklıkta olmalıdır, yerleşim yerlerine yeterince uzak ve acil durumlarda ulaşım sağlanabilecek kadar yola yakın olmalıdır. 

DOĞADA MİSAFİRLİK ESAS

Kamplarda yakacak ihtiyacını ve besin ihtiyacınızı nasıl gideriyorsunuz, besin ihtiyacınız için avlanıyor musunuz?
Kamplarda her şeyden önce doğada misafir olduğumuzu aklımızdan çıkarmıyoruz ve kaldığımız yerlerin doğal yaşamına müdahale etmiyoruz. ‘Avlanıyor musunuz sorusu çok soruluyor bizlere, bunun cevabı kesinlikle hayır. Kampların öncesinde kampta tüketeceğimiz her şeyin listesini çıkarırız. Listeye göre kampa gelen herkesten ortak bir miktar ücret toplayıp tüketeceğimiz besinleri satın alırız. Kamp alanında ise onların pişirilmesiyle sorumlular ilgilenir, yemek piştikten sonra herkesçe eşit dağılımını sağlarız. Kimseye ne bir fazla, ne bir eksik yemek veririz. Kampa gelen arkadaşlar kesinlikle bireysel yemek yemez, yanında ne varsa onu paylaşır. Bu da bizim eşitliğimizi ortaya koyan en önemli unsurdur. 

Kamplarda tuvalet ihtiyacınızı nasıl karşılıyorsunuz?
Kamp alanlarımız ormana yakın yerde olduğu için kadın ve erkek bölgelerimiz farklı olmak üzere iki bölge seçiyoruz ve tuvalet ihtiyacımızı ormanın içerisinde gideriyoruz. Kullandığımız temizlik ürünlerini kesinlikle doğaya atmayıp, kamp alanında ortak çöp poşetleri kullanıyoruz ve ihtiyacımızı giderdikten sonraki kullandığımız temizlik ürünlerini çöp poşetlerine atıyoruz. Arkamızda bıraktığımız diğer izler de doğada dönüşüyor elbette.

Kamplarda yaşanan sakatlıklara karşı nasıl önlemler alıyorsunuz?
Kamplarımızda yanımızda her zaman bulundurduğumuz bir ilk yardım çantamız var. İzcilik önemli bir görevdir, fularlı bir izci olabilmek içinse gerekli eğitimleri almak gerekir. Bu da demek oluyor ki kampa katılan her sorumlumuz ilk yardım eğitiminden geçmiştir. Sakatlık yaşayan arkadaşlarımıza hemen temel ilk yardım uygulamalarında bulunuyoruz. Daha ciddi sakatlıklarda durumun tespitine göre en yakın sağlık kuruluşundan yardım istiyoruz. Aslında kamp alanımızı seçerken bile olası sakatlıklar için bize çabuk ulaşabilecekleri bölgeleri göz önünde bulunduruyoruz.

KAMP RUTİNİ DEDİĞİNİZ...

Kamplarda zamanınızı nasıl geçiriyorsunuz?
Belirlediğimiz saatte, ortak noktadan otobüslere binip kamp bölgesine gidene kadar otobüste çeşitli oyunlar oynuyoruz, şarkılar söylüyoruz ve biraz istirahat ediyoruz. Kamp bölgesinde otobüsten inip kamp alanına kadar doğada kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Kamp alanına geldikten sonra ilk işimiz biraz dinlenip gruplar halinde çadırlarımızı kurmak olur. Kampın belirli bir programı vardır ve ne yapılacaksa birlikte hareket edilir, ortaklaşa yapılır. Kamplarda bireysellikten uzak durulur. Genellikle gittiğimiz çevreyi tanıma amaçlı yürüyüş yapılır, etrafta görülecek göl, şelale, yayla vs. varsa oralara yürüyüş düzenlenip görülür. Her kamp, düzenleyen kişiye bağlı olarak değişse de genellikle bu yürüyüş kısmı gerçekleşir. Yürüyüşten döndüğümüzde yemek yenir ve hep beraber sohbet edilir. Gece için nöbet tutulacak kişilerin listesi açıklanır ve herkes uyku için çadırlarına geçer. Sabah ise kahvaltıyla güne başlanır, sonrasında oyunlar oynanır, spor veya yürüyüş yapılabilir, yemek yenir. Kamp için toplanma zamanı geldiğinde etraftaki çöpleri toplarız. Sonrasında kampta yarışma yaptıysak yarışmanın sonuçları otobüste konuşulur, yine eğlenceli şarkılar söyleyip o anki kampı özel kılan kendi aramızda eğlenceli sohbetler yaparız. Tabi kamp çeşidine göre her etkinlik çeşidi ve her kamp süresi farklı oluyor. Ama rutinlerimiz genellikle yukarıda bahsettiğimiz gibi. 

Kamp haricinde yapmış olduğunuz etkinlikler var mı?
Hafta sonları kampa gitmeyen arkadaşlarımız için kamp haricinde şehirde de etkinlikler düzenliyoruz. Her pazar saat on birde topluluk odamızda toplantımız var, bu toplantılarda ilk yardım, kamp hakkında bilgiler, kampçılığa dair sohbetler ediyoruz. Toplantı çıkışına da mümkün olduğunca beraber olacağımız kahvaltı, yürüyüş veya piknik etkinlikleri düzenliyoruz. Kendi içimizde yaptığımız basketbol, voleybol, bowling vb. turnuvalarımız bulunmaktadır. Bunun yanı sıra huzurevi ve hayvan barınağı ziyareti, köy okulu yardımı, şizofreni hastası olan arkadaşlarımızla vakit geçirme tarzında birçok sosyal sorumluluk etkinlikleri yapıyoruz. Tüm izcilerin bulunduğu ortak sosyal medya hesaplarımız var, kendi aramızda oradan haberleşebiliyoruz.


1986 YILINDA BAŞLAYAN YOL

Yıllar yıllar önce başladı içimizdeki tabiat sevgisi ve takım ruhu; 1986 yılında izci andı ve izci türesi ışığında, ilk üniversite izci topluluğu olarak faaliyetlerine başladık. Topluluk olarak ilk amacımız üniversite öğrencileri arasında izciliği tanıtmak ve yaygınlaştırmaktır. Çünkü izcilik; din, dil, ırk vb. hiçbir ayrım gözetmeksizin yapılan, herkese açık, gönüllü ve politik olmayan eğitimsel bir gençlik hareketidir. İzcilik çocuk ve gençleri mevcut özellikleriyle ele alan bir topluluktur. Bizler şehirselleşmenin beraberinde getirdiği iletişimsizlik, sinir, stres ve bunalım gibi duyguları terk etmek için, şehir yaşamından biraz olsun uzaklaşıp, doğa içinde karakter, beceri, sağlık, cesaret vb. konularda daha iyi ve çabuk eğitilebileceğimiz fikrinden doğduk. Kuruluş aşamasında 8 kişinin üstlenmiş olduğu kuruculuk ile başladık, ilk zamanlarda yeni kurulan her birim gibi birçok zorluk yaşadık ama yılların getirdiği beraberlikle sayımız arttı, gerek malzeme bakımından gerek sosyal bakımdan birikim elde ettikçe her şeyi yerine oturttuk. Sayımız çoğaldıkça yeni ve güzel renklerin aramıza katılmasının mutluluğunu yaşıyoruz.


ATEŞ ŞART

Ateş çeşitlerini ve ateşin önemi hakkındaki fikirlerinizi öğrenebilir miyiz?

Ateş demek; yemek pişirmek, ısınmak, hayvanlardan ve diğer tehlikelerden korunmak demektir. Aynı zamanda kamp alanında iletişimi sağlamak amacıyla da kullanılır. Ateşin bu yüzden önemi çoktur ve izcilikte ateş kutsaldır. Bu sebeple içine odun dışında yabancı madde kullanılmaz. Kullanım amaçlarına göre farklı ateş çeşitlerimiz vardır. Bunlardan birkaçına örnek verecek olursak, çadır ateşi çok fazla ısıveren ve hızlı yanan bir ateş türüdür. Fakat odunları çok çabuk tüketir. Yıldız ateşi ise az odun harcayarak uzun süre yanan ateşlerdendir, genellikle tercih ettiğimiz ateş çeşidi yıldız ateşidir. Onun haricinde nöbet ateşimiz vardır, etrafı daha iyi görebilmek için alevler mümkün olduğunca az tutulur. Ocak ateşi dediğimiz ateş türü iri kayalar veya kalın odunlar kullanılarak yakılır ve adından da anlaşıldığı gibi yemek pişirmek için kullandığımız bir ateş türüdür. Yansıtıcı ateş türü ise ıslak odunları veya eşyaları kurutmak amacıyla ateşin karşısına kurulur, barınak yapıldığında yansıtıcı ateş sayesinde barınağın içi ısıtılabilir. Buna istinaden piramit ateşi ve balkon ateşi de ateş çeşitlerimiz arasındandır.

Evrensel'i Takip Et