HDP’den Bakan Eroğlu hakkında gensoru
HDP, rant projeleri sonucu ortaya çıkan ekolojik yıkım sebebiyle Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu hakkında Meclise gensoru önergesi verdi.
HDP, Cerattepe, Yeşil Yol, Kuzey Marmara Otoyolu ve diğer benzer projeler sonucu ortaya çıkan ekolojik yıkım sebebiyle Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu hakkında Meclise gensoru önergesi verdi.
HDP Grup Başkan Vekilleri Çağlar Demirel ve İdris Baluken'in ortak imzasıyla verilen gensoru önergesinin gerekçesinde şu ifadelere yer verildi: “AKP döneminde yaratılan ekolojik tahribat ve halk sağlığına yönelik yaşamsal tehditler gözardı edilerek kısa dönemli kârların gerçekleşmesi amacıyla doğayla ilişkilerde piyasa mantığını hakim kılan yasal düzenlemeler yapıldı ve yapılmaktadır.Hidroelektrik Santrallerin (HES) Türkiye’deki gelişim tarihi açısından bakıldığında 4628 sayılı yasa, bir dönüm noktasına tekabül etmektedir. 2003 tarihi itibariyle 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu çerçevesinde yürürlüğe giren Su Kullanım Hakkı Anlaşması Yönetmeliği ve takip eden yasal düzenlemeler ile Türkiye’deki bütün akarsuların kullanım hakları kontrolsüz biçimde özel sektöre devredilmiş, doğa üzerinde sermaye hakimiyetinin kurulması ve yaygınlaştırılması yasal bir zemine kavuşturulmuştur.
DSİ Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan veriler bütünlüklü olarak incelendiğince, 2003 yılına kadar özel sektör tarafından inşa edilen HES sayısının 86 olduğu, 2003 yılı sonrasında ise 422 adet HES’in işletmeye alındığı görülmektedir. Özetle Türkiye’de mevcut bulunan HES’lerin yüzde 82’si Sayın Bakanın “sudan ormana, meteorolojiden tabii hayatın korunmasına kadar pek çok alandan sorumlu” olduğu 13 yıllık dönemde gerçekleştirilmiştir.
“Yenilenebilir enerji” tanımlaması ile “zararsız” yanılsamasını yaratan, havza planlaması temelinde bütüncül bir su politikasından yoksun, tüm akarsuların her noktasının parsellenmesiyle kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde inşa edilmeye çalışılan HES’ler, doğanın dengesine çok boyutlu bir müdahaleye denk geldiğinden büyük bir ekolojik yıkımın esasını teşkil etmektedir. Dere yatağına yapılan müdahaleyle dere içinde ve etrafındaki canlı yaşamı büyük zarar görmekte, yüzlerce endemik tür yok olmakta, taban suyu ve yeraltı suyu seviyeleriyle oynanmakta, inşa aşamasında etraftaki ağaçlar kesilmekte, orman kalitesi düşüp erozyonun önü açılmakta, tarım ürünlerinin türü değişmekte, özetle binlerce yıllık bir süreçle oluşmuş doğal dengeye “yenilenebilir enerji” HES adı altında yapılan müdahalelerle doğa katliamları gerçekleştirilmektedir.”
Yeşil Yol, Kuzey Marmara Otoyolu projelerin yarattığı ekolojik yıkımlar hatırlatılan gerekçede, “Su ve Ormandan sorumlu bir Bakanın yüzlerce yılda oluşmuş olan ekolojik dengeyi bozan ağaç kesimleri ve orman kıyımları karşısında yerine 3 tane dikeriz yaklaşımıyla yukarıda açıkladığımız sorunlara çözüm bulması, bulunduğu makamın gereğini ve sorumluluğunu yerine getirmediği ve getiremeyeceği ortadır” ifadelerine yer verildi. (AnkaraEVRENSEL)