Akın Birdal: Er ya da geç yargılanacaklar
İHD Eski Genel Başkanı Akın Birdal, Yargıtayın Ergenekon davasını esastan ve usulden bozma kararını gazetemize değerlendirdi.
Şerif KARATAŞ
İstanbul
İnsan Hakları Savunucusu Akın Birdal, Yargıtayın Ergenekon davasında hükmü usulden ve esastan bozma kararına ilişkin, “Bu karar darbecileri cesaretlendirici bir karardır” dedi. Ergenekon davasında yargılananlar arasında Bölge’de 1990’lı yıllarda köy boşaltmalar, işkence, failli meçhullerle ilgili adları geçenlerin olduğunu belirten Birdal, “Er ya da geç yargılanacaklar” dedi.
Ergenekon davasının sanığı Semih Tufan Gülaltay tarafından öldürülmek istenen İHD Eski Genel Başkanı ve HDP Eski Milletvekilli Akın Birdal, Yargıtayın Ergenekon davasında delillerin toplanmasında hukuka aykırılık görerek, hükmü usul ve esas yönünden bozma kararını gazetemize değerlendirdi.
Ergenekon davasına müdahilliği kabul edilmeyen Akın Birdal, Yargıtayın kararına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Darbelerle yüzleşilmemesinin bir yargısal sonucu. Ve bugünkü iktidarla silahlı kuvvetlerin mutabakatının bir sonucu. Yargının gerçekten hukuktan, adil yargılanma ve savunma hakkı ile özgürlüklerden ne kadar uzaklaştığının da somut bir kanıtıdır. Bu karar darbecileri cesaretlendirici bir karardır. Ve darbelerle yüzleşmeyi de erteleyici bir karardır. Bir yandan da 103 kişi yargılanıyor. Çevik Bir ve diğerleri onlar da hepsi aklanacaklar, Tansu Çiller, Mehmet Ağar, tanık olarak, mağdur olarak dinleniyorlar. Bu nedenle tam bir hukuksal paradoks yaşanıyor.”
Barış istedikleri için tutuklanan Akademisyenler Esra Mungan, Kıvanç Ersoy, Muzaffer Kaya, Meral Camcı ile haber yaptıkları için yargılanan Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün durumuna dikkat çeken Birdal, Yargıtayın kararına ilişkin de, “Bu toplumun vicdanını tatmin edici bir karar değil, rahatsızlık verici. Hepsine yükle tazminatlar ödüyorlar. Bu tazminatlar da yoksul işçi ve emekçilerin vergileriyle ödeniyor. O da ayrı bir sorun” ifadelerini kullandı.
Ergenekon davasında yargılananlar arasında Bölge’de 1990’lı yıllarda köy boşaltmalar, işkence, failli meçhullerle ilgili adları geçenlerin olduğunu ve buna dair herhangi bir yargılanmanın yapılmadığını Birdal’a sorduğumuzda, Birdal şu yanıtı verdi: “O dönemlerde insanlığa karşı büyük suçlar işlendi. Savaş, suçları işlendi. Bu dosyalar raflarda belki tozlanır ama unutulmayacak. Bir gün demokratik hukuk devletinde, gerçekten bu suçu işlemiş olanların dosyaları raflardan indirilecek ve bağımsız mahkemelerde yargılanacaklar. Bu er ya da geç olacak. Bununla kalınmayacak, o dönemde suç işleyenler uluslararası ceza mahkemesine taşınacak. Çünkü çok ağır suçlar. Şimdi, failli belli cinayetler, işkenceler, sürgünler, köy yakmalar, yıkmalar, kayıplar. Hâlâ işte anneler o dönemdeki kayıplarını arıyor. Ama bunun bir muhatabı yok. Bunlar er ya da geç yargılanacak. O nedenle, acı bir tebessümle karşıladım bu sonucu.”
MİLLETVEKİLİ DAYANIŞMA GRUBU AÇIKLAMA YAPACAK
Savaş ve toz duman içerisinde Türkiye’nin gerçeklerinin üstünün örtüldüğüne vurgu yapan Akın Birdal, Demokrasi için Milletvekili Dayanışma Grubu olarak, son güncel gelişmelere ilişkin bugün açıklama yapacaklarını belirtti. 23 milletvekilinin içerisinde yer aldığı grubun bir süredir yaptıkları çalışmaları sonuçlandırdıklarını anlatan Birdal, “Altan Öymen’in sözcülüğünde bir basın toplantısı düzenleyeceğiz. Dokunulmazlığa dair, çatışma ve savaş sürecini dokunulmazlıklar daha da körükleyecek. Dokunulmazlıkların getireceği tehlikelere dikkat çekeceğiz. Sonrasında barış ve diyalog için bir dizi etkinlikler yapacağız” diye konuştu. Basın açıklaması bugün saat 11.30’da Taxim Hill Otel’de yapılacak.
‘AVUKATIM’ ‘SAVCIYIM’ POLEMİĞİ
Yargıtayın bozduğu Ergenekon davası, akıllara soruşturmanın başladığı dönemde Hükümetle ana muhalefet partisi arasında yaşanan ‘avukatıyım’, ‘savcıyım’ polemiğini getirdi. O dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan ile dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasındaki “Savcısıyım”, “Avukatıyım” polemiğini getirdi. Soruşturma kapsamında aralarında emekli generallerin de bulunduğu askerler, gazeteciler, iş adamları ve akademisyenlere yönelik yoğun gözaltıların yaşandığı 2008’de konuşan Deniz Baykal, “Sanki bu davanın savcısı başbakan. Eğer bu davanın savcısı başbakansa avukatı Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal olacak” ifadelerini kullanmış, Erdoğan’da şu yanıtı vermişti: “Savcı millet adına vardır. İddia makamı millet adına oradadır ve biz de milletin hakkını aramanın gayreti içerisindeyiz. Eğer bu anlamda savcılıksa, evet savcıyım.”