27 Nisan 2016 05:44

'Hakaret yok, politik bir eleştiri yaptık'

Erdoğan'a ‘Saray'daki Diktatör’ dedikleri için haklarında Cumhurbaşkanınahakaret davası açılan Emek Gençliği üyeleri hakim karşısına çıktı.

Paylaş

Halil İMREK
Adana

10 Ekim Katliamı’nın ardından Adana Çukurova Üniversitesi’nde dağıttıkları bildiri de “Saraydaki Diktatör” ifadesi geçtiği için haklarında dava açılan Emek Gençliği üyeleri, Adana 3. Asliye Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Dün görülen davada, yargılananlar siyasal içerikli bir eleştiri yaptıklarını ve barış taleplerini içeren bildiri dağıttıklarını söylediler.

‘ERDOĞAN HAKARET ETMİŞTİR’
Yargılananların avukatı Tugay Bek de, dosyanın müştekisi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, barış bildirisini imzalayan akademisyenlere yönelik “Aydın müsveddesi” sözlerini, Baskın Oran tarafından açılan tazminat davasında ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesini istediğini hatırlatarak şöyle konuştu: “Oysaki gerçek anlamda aydınlara hakaret ve küfür etmiştir. Ama bunu mahkemenin ifade özgürlüğü içinde değerlendirilmesini istemiştir” dedi.
Dava konusu olan bildiride siyasal bir eleştiri yapıldığını, ifade eden Bek, “Diktatör yetkilerin tek kişide toplanmasıdır, demokrasinin rafa kaldırılmasıdır. Emek Partisi bu kavramı içeriğine uygun olarak kullanmıştır. Fiilen bir diktatörlüğe gidiş vardır. İktidar partisi dışındaki her parti ve demokratik kitle örgütünün yaptıklarının ve söylediklerinin suç sayılmaktadır. Burada bir hakaret, küçük düşürme değil ülkenin gidişatının nasıl olacağına dair politik bir eleştiri söz konusudur” dedi. Dava, eksiklerin tamamlanması için 29 Eylül 2016 tarihine ertelendi.

ERDOĞAN'IN AVUKATLARI İÇTİHATLARA ATIF YAPMIŞTI

Prof. Dr. Baskın Oran, Erdoğan’dan 4 ayrı konuşmasında akademisyenler için sarfettiği “alçak, zalim, kapkaranlık, cahil, tiksinti verici, vatan haini, lümpen, terör örgütünün maşası, ahlaksız, mandacı artığı, ruhu kirlenmiş” gibi sözler nedeniyle toplam 10 bin TL manevi tazminat talep etmişti. Erdoğan’ın avukatları, mahkemeye sundukları cevap dilekçesinde, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ‘düşünce ve ifade özgürlüğü’ içtihatlarını örnek göstererek Erdoğan’ın sözlerinin düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu savunmuştu. Cevap metninde, Erdoğan’ın şu zamana kadarki söylemleriyle hayli çelişen bir tanımla, ifade özgürlüğünün ‘devletin veya nüfusun bir bölümü için saldırgan, şok edici veya rahatsız edici bilgiler ve düşünceler için de geçerli olduğu ve bunlar olmaksızın demokratik toplum olmayacağı’ belirtildi.

ÖNCEKİ HABER

Ücretsiz kreşler açılsın

SONRAKİ HABER

Özgür Gelecek çalışanı Sevil Doğan serbest bırakıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa