Karan ve Çetinkaya’ya 2 yıl hapis cezası
Charlie Hebdo davasında Cumhuriyet gazetesi yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan’a 2 yıl hapis cezası verildi.
Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun 12 çizerinin öldürülmesinin ardından çıkan özel sayısının kapağını dayanışma için köşelerinde yer verdikleri için yargılanan Cumhuriyet Gazetesi Yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan’ın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, Karan ve Çetinkaya’yı ‘dini değerleri aşağılamak’ suçundan 2’şer yıl hapis cezasına çarptırdı.
SALONDA TEKBİR SESLERİ
İki gazeteciye ‘Halkın bir kesiminin diğer bir kesim aleyhine kin ve düşmanlığa tahrik edilmesi ve halkın bir kesiminin benimsediği dini değerlerinin aşağılanması’ suçlamaları yapılırken, Charlie Hebdo davasında ceza kararı açıklandığında şikayetçiler salonda tekbir getirdi.
Ceyda Karan, karar sonrası ilk açıklamayı Twitter’dan yaptı. Karan, “İki yıllık hapis cezamız liberal faşistlerimize armağanımız olsun.. #JeSuiCharlie” yazdı
‘VİCDANIM ÇİZİMİ KOYMAMA NEDEN OLDU’
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Hikmet Çetinkaya ifadesinde, 50 yıllık gazeteci olduğunu vurgulayarak, “50 yıllık süreç içinde demokrasiyi, özgürlükleri, düşünce ve ifade özgürlüğünü, din ve vicdan özgürlüğünü savundum. 28 Şubat sürecinde korkularından okullarının anahtarını Çevik Bir’e teslim edenlerin kim olduğunu ifade ettim. 250 davada yargılandım” dedi. Çetinkaya, “Vicdanım o çizimi koymama neden oldu. Fransa’daki teröre gözyaşı döküyordu karikatür. Lanetliyordu hepimiz gibi. Terör çünkü bir insanlık suçu. Dini yok, imanı yok. İster sağcı, ister solcu terör terördür” demişti.
MESLEK ONURU VE DAYANIŞMA
Ceyda Karan’da mahkemeye verdiği ifadesinde “Charlie Hebdo’nun terörist saldırı sonrası çıkan ilk sayısındaki kapak çizimine de belirttiğim bu sebeplerle, yani meslek onurum ve ahlakım, dayanışmam, insan olarak haysiyetimin ve inandığım değerlerin doğal bir sonucu olarak yer verdim. Temel kıstaslarım olan, bir bireye, bir topluluğa yönelik küfür, hakaret veya teröristlere doğrudan hedef gösterme ve şiddete sevk etmeyi içermeyen her yayın, ifade özgürlüğü kapsamına girer. Tıpkı söz konusu edilen kapak çiziminde olduğu gibi...” dedi. (MEDYA SERVİSİ)