1 Mayıs 2016 04:50

Geniş yürekli ev kapıları

Bedros DAĞLIYAN

Dedemin kapısı herkese açıktı… Evinin kapısı her daim açık olan adamın gönül kapıları da açık olur derdi. Oysa dedem tehcir sonrası, yıllarca gönlünün kapısını açtığı sevdiğini yıllar boyu aramış; lâkin bulamamış. Bulamadığında da kaderine küsmemiş; insanlara olan inancı kaybolmamış… Her daim karşısındakini insanlığıyla değerlendirmiş; ne dinine, ne ırkına ne de  kimliğine bakmış… Ben insanlığı ve erdemini onda tanıdım ve onunla yaşadım her ne yaşadıysam…
Kapılar önemliydi onun için. Her nereye giderse gitsin o Tokat’ın Yarahmet Mahallesindeki o kocaman evin geniş avlu kapısını aramış… Öyle evleri kendine yurt eylemiş… O kocaman kapılar ki gelenin kim olduğunu size kapı tokmağıyla haber vermiş. Eğer kapıdaki kadınsa, ince sesli olanı zarif bir el şeklinde olanı, erkekse de kalın sesli olanı çalarak haber vermiş evdekilere… O cümle kapısındaki tokmaklara bakarak içerdekinin cinsiyetini öğrenebilirsiniz’ derdi Dedem…
Kader işte; Dedem, her gittiği memlekette evini yâd etmek için eski evine benzeyen evler aramış; bulamadığında da yüreğinin kapısını gönül hoşluğuyla açmış her gelene, kapısını çalana…
Onbeşleri askere aldıklarında gittiği kışladan evine dönmek bir daha nasip olmamış… “Hey onbeşli onbeşli/ Tokat yolları taşlı/ Onbeşliler gidiyor/ Kızların gözü yaşlı” türküsü ile o acıyı anlatan türkü ile şimdi düğünlerde kızlar oynuyorlar… Tüm askere alınan Ermenilerin katledildiği ölümdense onu çok seven binbaşısı sayesinde kurtulmuş… Yıllarca sevdiklerini; annesini, kız kardeşini ve eşini aramış… O kapanan kapısı bir sır gibi saklamış tüm sevdiklerini… Bulamadığında hayata küsmeden ve her zorluğa göğüs gererek evini, eşini ve cümle kapısını yeniden yaratıp gönlünü herkese açık etmiş.
Anadolu’nun tüm Hristiyan halkı o geniş kapılı evlerini bir gece vakti tehcir sonucu terk etmişler. Soykırımdan sağ kalanları, gözleri yaşlı yıllarca kendilerine yurt, kendilerine ev aramışlar. Yeniden yaratıp, yeniden var etmişler ailelerini, işlerini ve sanatlarını… Sonra da kabuklarına çekilip hayata küsmeden, kendilerini yok edenlere biz yeniden varız, her dem var olacağız demenin kıvancıyla yaşamışlar bu günlere dek…
Dedem, kendi gibi yaralı, kendi gibi öksüz ve yetim kalmış Malatyalı Lusia ile evlenmiş; birbirlerinin yaralarını sarmışlar ve birlikte o koca yürekli, geniş kapılı evi yeniden yaratmışlar. Dedem, o koca yürekli adam, yalnız kalmış askerlik arkadaşına evini açmış; onu kendine kardeş belleyip, çocuklarına amca eylemiş… Ben görüp tanıdığımda o amcamızdı. Ah, Karekin Amca ne güzel adamdın sen; Dedem gibi geniş gönüllü…
Belki de sırf geniş kapılı evleriniz olsun diyedir, fayton ve yaylı araba sahibi olmanız onları sanatın en güzeliyle imal etmeniz… O çok seyisli, geniş kapılı evi anlatan annem bize bir masalın kapısını ardına kadar açardı… Girdiğinizde o kapı size de başka dünyaların kapısını aralardı, biliyorum.
Elazığ’a yerleşen Dedem, belki de ilk kez ahırdan bozma bir sinemada büyülü bir dünyanın geniş kapısını açmıştı Elazığlılara… Esas mesleği yazmacılık olan Dedem, tıp mektebini okurken ayrıldığı okula bir daha dönemese de zekâsı ve mangal gibi yüreğiyle her işin üstesinden gelmesini bilmiş… Kendine yeni yeni işler, yeni yeni sanatlar ve yurtlar bulmuş… Bitirdiği faytonların üzerine ise yazma motifleri işleyerek, geçmişinden izler bırakmış hayallerinize…
Şöyle derdi bunu babasından öğrenen annem: “Gönlünüzü ve kapınızı herkese açın ve herkese aynı güzel duygularla yanaşın ki; gittiğiniz her yerde bir kapınız olsun…”
Şimdi Anadolu’nun tüm yetim ve öksüz sabileri olan Ermeniler, Süryaniler, Rumlar, Ezidi ve Aleviler kendilerine geniş kapılı evler arayıp duruyorlar, sadece herkesle paylaşabilmek için…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et