03 Mayıs 2016 07:40

İşçi Filmleri Festivali, barış akademisyenleriyle açıldı

11. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, Ankara, Diyarbakır ve İzmir'le eş zamanlı olarak İstanbul’da da açılışını yaptı.

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

11. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali'nin İstanbul'daki Açılış Gecesi’ne barış akademisyenleri, Can Dündar, Rainbow Collective, Kameralı Çocuk, Sendika.Org Muhabiri Murat Bay, Seslendirme Sanatçıları Meslek Birliği’nden Sertaç Canpolat, Füsun Demirel konuşmacı olarak katıldı.
Festivalin açılış gecesini Oyuncu Sevinç Erbulak sundu. 42 filmin Türkiye de, 18 filmin Dünyanın farjklı yerlerinde olmak üzere 60 filmin festivalde yer aldığını söyleyen Erbulak,
konuşmasından sonra sahneye ilk olarak festivalin 11 senedir gönüllüsü olan, çeviri ekibindeki ve tutuklanan Barış Akademisyenlerinden Meral Camcı’yı sahneye davet etti. Camcı, “Burada, bugün hep beraber olmanın anlamı çok büyük. Barbarlığa karşı direniyoruz, her koldan direnişi büyütüyoruz. Büyüyen, devleşen bir hayaletiz ve sadece Avrupa’nın değil dünyanın üzerinde dolaşıyoruz. İşçi sınıfının tanımı değişiyor. Beyaz yakalı, mavi yakalı, fabrikalardan üniversitelere, sokaklardan plazalara, ev içinden meydanlara bize dayatılan tüm baskı mekanizmalarını yerle bir etmek ve yeniden bir dünya inşa etmek için bir araya geliyoruz.” dedi. Camcı konuşmasından sonra  tutuklanan akademisyenler Esra Mungan, Muzaffer Kaya, Kıvanç Ersoy’u da sahneye davet etti. Her birine festival hediyelerini bizzat festival gönüllüsü Camcı’nın verdiği gecede Mungan, “Her şeye rağmen mücadele edenler sayesinde çok ümitliyim. Biz başaracağız.” diye konuştu. Kıvaç Ersoy, “Barış mücadelesi işçi sınıfının mücadelesinden ayrı olamaz. Barış kazanacak” dedi. Muzaffer  Kaya ise “ Barış ve demokrasi mücadelesini hep birlikte büyüteceğimize inanıyorum. Silahlar sussun, barış hemen şimdi” dedi.

‘DARISI BİZİM DİKTATÖRÜN BAŞINA’

Charlie Chaplin’in Büyük Diktatör filmindeki meşhur tiradın gösterilmesinin ardından sahneye çıkan Can Dündar’ın ilk sözü “Darısı bizim diktatörün başına” oldu. Dündar, “Uzun, kısa, büyük, küçük farketmeden tüm diktatörlerin alayına karşıyız. Bende tek değilim akademisyen arkadaşların dediği gibi. Yarın ifade özgürlüğü günü, basın özgürlüğü günü. Akademisyen arkakaşların iyimserliğini de paylaşıyorum. Bugünlerde karamsar olmaya vaktimiz şansımız yok. Bizi yenemezler direne direne kazanacağız” dedi.

SİNEMANIN ASIL EMEKÇİLERİ UNUTULMADI

Her sene bir sinema emekçisine plaket verilen festivalde bu yıl set amiri İbrahim Öner’e plaketini Füsun Demirel verdi. Öner, “Bana bu ödülü layık gördüğünüz için çok teşekkür ederim” dedi. Füsün Demirel plaketi verirken, “Umut hep var hiç bitmeyecek. Kocaman kadın bir röportajında çocukluk düşünden söz etmişti oysa ki, gençlik düşlerinde. ‘ ne kaldı dedi?’ soruda bir gerilla kız dedim sadece. Uzun yıllar tuttuğum günlüğüme geri dönüp baktığımda o  küçücük kızın düşlerini okuyunca, o küçük kızın düşlerinin önünde saygılı eğiliyorum.Leyla Halid’i… Düşlerimizi, umudumuzu yok edemeyecekler.” şeklinde konuştu.

RAINBOW COLLECTIVE İSTANBUL'DA

İngiltere’den İşçi Filmleri Festivali için Türkiye’ye gelen Rainbow Collective’den Hannah ve Richard York da sahnede bir konuşma yaptı. Belgeselleri dünyayı değiştirmenin bir yolu olarak gördüklerini belirten grup üyeleri, son yıllarda yaptıkları belgesellerin İFF’de gösterilmesi ile Bangladeş’te büyüyen hareketi Türkiye’deki izleyicilerin de takip etmekte olduğunu belirttiler. Bu sene Udita isimli filmlerinin gösterileceğini duyuran ekip, belgeselleri ile sahip oldukları bilgileri, sahip olmayanlarla paylaşmak için film yapmaya devam edeceklerini söyledi ve seneye de görüşmek istediklerini ifade etti.

ÖNCEKİ HABER

Paris’ten Can Dündar’a onur madalyası

SONRAKİ HABER

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Nisan ayında yüzde 7,84 arttı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa