Denizler Dolmabahçe’de anıldı

Emek Partisi ve Emek Gençliği’nin çağrısıyla biraya gelen yüzlerce kişi Denizleri anmak için Taksim AKM önünde buluşarak Dolmabahçe’ye yürüdü. Yürüyüş boyunca sık sık “Gençlik emeğin saflarında”, “Savaşa değil eğitime bütçe”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Bijî Bıratiya Gelan” sloganları atıldı. 

EMEP MYK Üyesi Levent Tüzel, İl Başkanı Güven Gerçek, TYS üye ve yöneticileri, sendikacılar, Eyüp PSAKD üyelerinin de katıldığı yürüyüşe Emek Gençliği ilçelerde hazırladıkları renkli pankartlarla katıldı.

Tek adam diktatörlüğüne karşı Denizler gibi...

‘MUTLAKA BİZ KAZANACAĞIZ’

Eylemde Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in son mektuplarının okunmasının ardından şair-yazar Adnan Özyalçıner Denizlere seslenerek, “Deniz, Hüseyin, Yusuf siz egemenlik savaşçılarıydınız. Dün de bugün de” dedi. Adnan Özyalçıner Sennur Sezer’in oğlunun doğumuna adadığı “3 Nisan 1972” adlı şiiri okudu. 

Dolmabahçe’de konuşan Emek Gençliği Merkez Yöneticisi Elif Ergin, “44 yıl önce egemen sınıflar ve onların temsilcileri Denizleri idam ettiler. Çünkü eşit ve özgür bir dünya için, devrim sosyalizm yolunda mücadele eden gençlerin en önündekileri katledince bu mücadeleyi bitirebileceklerini, geride kalanların korkuya kapılıp geri çekileceklerini düşündüler. Ama yanıldılar. Tarih cellatların isimlerini değil, 3 fidanın adını yazdı, onların yoldaşlarının verdiği mücadeleyi yazdı” dedi. 

Konuşmasında 10 Ekim Ankara katliamında kaybettikleri yoldaşlarını da anan Ergin, “Denizlerin bayrağıyla yürüyen Korkmazları, Şebnemleri, Elifleri, Ali Denizleri katlettiler. Bizleri korkutabileceklerini, sindirebileceklerini sandılar. Oysa Denizler her direnişte, her grevde vücut bulup tekrar egemenlerin karşısına dikildiler. Eşit ve güzel günlerin mücadelesini örgütlemek üzere, bu barbarlığı yıkmak için daha da güçlenmek üzere okullarımıza fabrikalarımıza gideceğiz. Denizlerin Korkmazların bıraktığı yerden mücadelemize devam edeceğiz. Ve mutlaka biz kazanacağız” diye konuştu. 

Denizler… Bizim Denizler!..

‘6 MAYIS MÜCADELE, DİRENİŞ GÜNÜ’

Emek Partisi MYK Üyesi Levent Tüzel, “Bugün onlar için 44. kez buradayız. Bugün onlar için yas tutmuyoruz elbette. 6 Mayıs bir mücadele günü, bir direniş günü. Sesimizi, direncimizi büyütme günü” diyerek konuşmasına başladı. 

Bugünün egemenlerinin halk için hizmet ettiğini söyleyen sahtekarlar olduğunu ifade eden Tüzel, “Denizler ise hep halka bağlı kaldılar. Onlarda zerrece bir çıkarcılık zerrece bir hesap, beraber yürüdükleri yolda yoldaşlarına karşı zerrece bir sahtekarlık olmadı. Nasıl başladıylarsa öyle devam ettiler. Ama beraber yürüdüklerini söyleyen bugünün efendilerinin nasıl bir çırpıda birbirlerini harcadıklarını ve yola tek başına devam ettiklerini de görüyoruz“ dedi.

68 gençliğinin anti emparyalist, anti faşist mücadelesinden bahseden Tüzel “bugün mecliste ve devletin kurumlarında kadrolaşmış AKP’nin yöneticileri, bugün Türkiye’yi yönetenler devrimci gençlere, denizlere, arkadaşlarına komplolar peşindeydiler. O gün komünizmle mücadele derneklerini kuranlar, sözde gençlik derneğinin başkanlığını yapanlar bugün kendilerine ‘milli, yerli, Türk’ ismini takanlar, onlar zerrece değişmediler. Bugün ülkemizde dindar bir anayasa altında, dindar bir gelecek, dindar bir devlet yapısı oluşturmak için neyi var neyi yoksa uğraşıp duruyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı’nın Eyüp’de yaptığı konuşmada tarihimizde de geleneğimizde de vardı diyerek yine Başkanlık rejimi isteğini yenilediğini ifade eden Tüzel, “onun istediği bir hilafet düzeni, onun istediği bir din devleti ve şimdi laikliğe gerek yok diyen bir meclis başkanı dindar bir anayasa isteyen bugünün efendileri. Bütün bunları seyreden bir ana muhalefet, diyanet işlerini getirmekle övünen bir sosyal demokrasi ve mecliste  demokrasinin, barışın kardeşliğin temsilcilerini halkın seçtiği vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırmak için uğraşanların  karşısında aymazlık gösterenler, tarih bugün meclisteki bu provakasyonlara karşı seyirci kalanları, dokunulmazlık tuzağıyla barışa ve geleceğimize kastedenlere seyirci kalanları affetmeyecektir. Bugün bizler bir arada tutacak olan barış mücadelesi, laiklik ve adalet mücadelesidir” dedi. Tüzel Denizlerin mücadele arkadaşlarının bugünün yöneticilerinin istediği tek adam ve diktatörlük rejimi,partili bir devlet başkanlığı karşısında mecliste halkın temsilcilerine kasedilmesine izin vermeyeceklerini dile getirdi. (İstanbul/EVRENSEL)