Güneşten gelen sağlık; D vitamini
Vitaminler içinde D vitamini özel bir yere sahiptir; çünkü D vitamini ihtiyacının yalnızca küçük bir kısmı besinler ile sağlanır.

Dr. Selma OKKAOĞLU
Vitaminler içinde D vitamini özel bir yere sahiptir; çünkü D vitamini ihtiyacının yalnızca küçük bir kısmı besinler ile sağlanır. Büyük ölçüde güneş ışınları aracılığı ile sentez edilir. Güneşin ultraviyole ışınları cilt yağını D vitamini üretmesi için harekete geçirir. Deride sentezlenen D vitamini (kolekalsiferol) kana geçer. Kas ve yağ dokusunda depolanır veya karaciğer ve böbreğe geçip aktif hale gelerek vücutta kullanılır.
Vücudun D vitaminini depolama yeteneği önemlidir. Kışın güneşi her zaman görmek mümkün olmadığından ve güneş ışınları eğik geldiğinden, D vitamini oluşumu yetersizdir. Genel olarak insanın 3-4 ay yetecek kadar D vitamini depolayabildiği bilinmektedir. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde(12:00-15:00) Günde 10-15 dakika el, yüz bölgesini açıkta bırakacak şekilde güneşlenmek (güneş koruyucu kullanmadan) D vitamini sentezi için yeterlidir.
KARACİĞER, YUMURTA, BALIK
D vitamininden zengin besinler; karaciğer, yumurta sarısı ve yağlı balıklardır. Güneş ışınları ile deride sentez olmaksızın, sadece besinler ile günlük D vitamini gereksinmesi karşılanamaz.
NE İŞE YARAR?
D vitamini bağırsaklardan kalsiyum ve fosfor emilimi için gereklidir. Eksikliğinde; vücut kalsiyum dengesi bozulur. Eksikliği gidermek için kemiklerdeki kalsiyum kana geçer ki bu da kemiklerin zayıflamasına, kas gücünün azalmasına, dolayısıyla kırık oluşma riskinin artmasına neden olur.
Genel olarak D vitamini eksikliği şiddetli olduğunda, yani serum düzeyi 10 ng/ml ve altına indiğinde kemik metabolizması bozulmakta ve çocuklarda raşitizm, erişkinlerde ‘osteomalazi’ olarak bilinen hastalıklar oluşmaktadır. Çocuklarda raşitizm yanında, havale geçirme, yürümede ve diş çıkarmada gecikme, kafatası kemiklerinin yumuşaklığı ve şekil bozukluğu, el bileklerinde genişleme, sık enfeksiyonlara yakalanma, baş terlemesi ve sürtünmeye bağlı arka kısımdaki saçların dökülmesi gibi bulgulara yol açabilir. Yetişkinlerde ise yaygın kemik ve kas ağrıları, yorgunluk, depresyona eğilim vb. belirtiler görülebilmektedir.
NEDEN POPÜLER?
Son yıllarda D vitamini oldukça “popüler” olmuştur. Bunun nedeni, D vitamininin kemik dışı etkilerine olan ilginin artmasıdır. Yakın dönemde otizm, kanser, diyabet, obezite gibi bir çok hastalık ile D vitamini arasında ilişki kuran çok sayıda araştırma tıp dergilerinde ve basında yer aldı.
Sağlığın bir çok alanında olduğu gibi bu konuda da yaşanan bilgi karmaşasının ticari kaygılarla birleşmesi, D vitamininin fazla kullanılması ve/veya rutin izlemelerde D vitamini düzeyine bakılması gibi sonuçlara neden olmaktadır.
Ancak bazı bilim insanları “Kanser, kalp damar hastalıkları, diyabet gibi iskelet dışı hastalıklar ile D vitamini arasında ilişki kuran araştırmaların sonuçlarının birbirini tutmadığını, neden-sonuç ilişkisi ölçütlerini karşılamadığını ve bu hastalıklar için ayrı bir D vitamini düzeyi belirlemeye veya daha fazla D vitamini almaya gerek olmadığını” vurgulamaktadır.
NE KADARI İHTİYAÇ?
Normal bir yaşam sürdüren ve yeterli güneş ışığı alan insanlar günlük D vitamini ihtiyacını karşılayabilecekleri gibi 3-4 ay yetecek kadar D vitamini de depolayabilir. Bununla birlikte son yıllarda kapalı yerlerde çalışmanın artması, güneş görmeyi azaltan giyinme tarzı, şehirlerdeki hava kirliliği gibi nedenlerle başta doğurganlık çağındaki kadınlar olmak üzere bazı riskli gruplarda yüzde 80’lere varan oranda “biyokimyasal ya da subklinik D vitamini eksikliği” görüldüğü bildirilmektedir. Bu durum yenidoğan ve erken bebeklik döneminde D vitamin eksikliği riski yaratmaktadır.
Bu nedenle bizim gibi ülkelerdeki bebeklere en az 1 yaşına kadar günde 3 damla (400 ünite) D vitamini ağızdan vermek gerekli ve yararlıdır. Daha sonraki yaşlarda günde 600, 70 yaş sonrasında ise 800 ünite D vitamini ihtiyacı vardır ki bunu güneşlenerek karşılamak mümkündür.
Bununla birlikte başta sıkı şekilde örtünen kadınlar ve yaşlılar olmak üzere risk altındaki gruplara en fazla günde 800 ünite (6 damla) D vitamini ilaç olarak verilebilir. Daha yüksek dozlarda D vitamini ancak ilgili uzmanlar tarafından ve şiddetli D vitamini eksikliği durumlarında kullanılmalıdır.
Benzer nedenlerle kadınlara gebeliğin 3. ayından sonra ve süt verme döneminde günde 1200 ünite (9 damla) kadar D vitamini verilmesi önerilmektedir.
Ülkemizde Sağlık Bakanlığının yürüttüğü program kapsamında 0-1 yaş grubu bebeklere ve gebe kadınlara ücretsiz D vitamini verilmektedir.
FAZLA KULLANILIRSA NE OLUR?
Ciddi bir D vitamini eksikliği, hastalık olmadan D vitamini ampulü içmek, bir süre sonra kandaki D vitamini düzeylerini zararlı düzeylere çıkarabilir. Gereksiz ve yüksek dozda alınan D vitamini, kalsiyum yüksekliğine ve böbreklerde kalsiyum çökmesine neden olur. Kan kalsiyum düzeyinin yükselmesi ayrıca iştahsızlık, halsizlik, kabızlık, reflü gibi bulgulara neden olmaktadır.
Evrensel'i Takip Et