Eğer ölüm yoksa ‘kaza’dan sayılmıyor
Tuzla tersanelerinde ölümlü iş kazası yaşanmasa da, bu ağır çalışma koşullarının hakim olduğu tersanelerde iş kazası yaşanmadığı anlamına gelmiyor.
Ali DOĞAN
Üst üste yaşanan ölümlü iş kazaları ve bu duruma karşı yapılan eylem ve grevlerle bir dönem çokça gündem olan Tuzla tersanelerinde artık eskisi gibi ölümlü iş kazası yaşanmıyor. Ancak bu, ağır çalışma koşullarının hakim olduğu tersanelerde iş kazası yaşanmadığı anlamına gelmiyor. Her gün yaşanan çok sayıda kazanın ölüm olmayınca ‘kazadan sayılmadığını söyleyen işçiler, işçi sağlığı ve iş güvenliği için alınan önlemlerin birkaç tabela ve eğitimlerden ibaret olduğunu belirtiyor. İşçiler, kendilerine verilen eğitimleri önemsiyor. Ancak eğitim sırasında öğretilen kuralların üretimin aciliyeti söz konusu olduğunda bir anda rafa kaldırılabildiğine işaret ediyor. 2008’den Tuzla’da işlerin azaldığına dikkat çeken işçiler, ölümlü iş kazası olmamasını asıl olarak bu nedene bağlıyor.
ARTIK BİR ANDA ÖLMÜYORUZ YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜYORUZ
ERHAN ALTAŞ: Bizim tersanede iş güvenliği diğer tersanelere göre kısmen daha iyi. Ancak bu sadece güvenlikle ilgili, uzun vadede oluşabilecek sağlık sorunlarına karşı çok bir şey yapılmıyor. Örneğin raspa yapılırken çalışmak zorunda bırakılıyoruz. Tersanenin dışına bırakılan araçların kaportalarının bile yıprandığı, çevredeki ağaçların zarar gördüğü bu tozdan bizim ciğerlerimizin düştüğü durumu düşünmek mümkün değil. Ama tersanelerin yetkililerine sorsanız her türlü tedbiri almış durumdalar. Burada tek savundukları şey ölümlü iş kazaları olmuyor. Yani artık tersanelerde bir anda ölmüyoruz, meslek hastalıklarına yakalanarak yavaş yavaş ölüyoruz dedi.
EĞİTİMLERİN OLUMLU ETKİSİ OLDU, İŞÇİLER BİLİNÇLENDİ
MUSTAFA KAYA: Tersanelerde iş güvenliği ve işçi sağlığı ile iligili yapılan çalışmalar sonuç verdi mi? Bana göre etkisi olmuştur, işçiler bilgilendirildi eğitimler verilerek. İşçi arkadaşlarımız gerekli tedbirlerin kendilerinin sağlığı için önemli olduğu bilincine vararak daha dikkatli bir şekilde çalışmaya başlamışlardır. Bana göre iş kazaları bir nebze de olsa aza indirgenmiştir. Bir de tersanelerde azalan işler nedeniyle de kazaların olmaması, iş kazaları haberi kulağımıza gelmemesi doğaldır.
Daha önce bu önlemler alınmadıydı; alınırdı ama patronların işine gelmiyordu ya da onlar da bilinçli değildiler. İşlerin yoğunluğu, paranın sıcaklığı, insanları hırsa boğmuştu. O zamanlar bir çok arkadaşımızın paralarını dahi vermeyen taseronlar ve alt taşeronlar vardı. İşçiler bunlara karşı bilinçli değildiler, bilinçli olanlar azınlıktaydılar. Neticede iş güvenliği ve işçi sağlığı birimlerinin tersanelerde olması biz işçiler için yararlı olmuştur. Her ne kadar onlar da biz işçiler gibi aynı işverenden maaşlarını almış olsalar da yine de faydalı olmuşlardır. Bana sorarsanız bu birimdekilerin devletin bünyesinde çalışan eleman olmaları daha iyi olur kanısındayım.
PATRONLARA DA EĞİTİM VERİLSİN
ÖMER GEDİK: Bu sorun, Tuzla Organize’deki bütün fabrikalarda en temel sorunların başında geliyor. Ben çalıştığım kauçuk fabrikasında on yıldır çalışıyorum ve en az yirmi iş kazası geçirdim. Ama bunlar kalıcı sakatlıklar bırakmadığı için çokta önemsemedim, oysa bir seferinde kesim makinesine kolumu kaptırıyordum arkadaş stop düğmesine basmasa bugün tek kollu dolaşıyor olacaktım. Çalıştığım fabrikada bu tip kazalar haftada en az üç sefer oluyor, eğer ölüm yoksa kazadan sayılmıyor. Fabrikada bu sorunu defalarca patronla konuştuk, her seferinde ‘çözeriz’ deyip orta yerde bıraktı. Birkaç sefer müfettişler geldi, sonra da gittiler, muhtemelen patronla anlaştılar ve gittiler. Devletin durumu bu olunca bizim de yapacak bir şeyimiz kalmıyor. Fabrikada son dönemlerde işçi sağlığı ile ilgili eğitimler verilmeye başladı, ancak eğitim bize değil patronlara verilmelidir.
ÖLÜM OLMUYORSA İŞLER AZALDIĞINDAN
ÜMİT KIZIL: Ben yıllardır Tuzla tersanelerinde çalışıyorum, burada işçi sağlığı ve güvenliği noktasında değişen tek bir şey var, artık bize eğitim veriyorlar ve belirli yerlere tabelalar asıyorlar. Bunun dışında değişen hiç bir şey yok.
Bugün tersanelerde eğer ölümlü iş kazaları olmuyorsa, şuna inanın, tedbir alındığından, eğitimler verildiğinden dolayı değil 2008 yılında bu yana yaşanan kriz ve onun etkileri ile azalan işler ve Tuzla tersanelerindeki iş yoğunluğunun Yalova ve benzeri illere yayılan tersanelere kaymasıdır. Tuzla tersaneleri kamuoyunun gözü önünde ama Yalova, Ereğli, Zonguldak, Gölcük, Samsun ve Çanakkale’de bulunan tersanelerde kimse ne olduğunu bilmiyor.
Tersanelerde her gün onlarca kaza oluyor; bunlar ölümlü olmadığı için gündeme gelmiyor. Yaralanmalar, kesikler, düşme sonucu kolu bacağı kırılan, gözüne çapak kaçan... bir sürü kaza görüyorum, bunların hiçbirinin kaydı tutulmuyor. Onun için gerektiği gibi bir denetim olduğunu ve kazaların önlendiğini düşünmüyorum.
İŞ ACİL DİYE KENDİ KOYDUKLARI KURALLARI ORTADAN KALDIRIYORLAR
MEHMET YALÇIN: Özellikle tamir gemilerinde çalışma koşullarımız çok ağır. Günü az olan tamir gemilerinde iş güvenliği önlemleri normalden daha az alınıyor. Tamir gemilerinde yine harala gürele çalışıyoruz, yani sizin anlayacağınız Allaha emanet çalışıyoruz. Tabiî ki işe ilk başlarken üç beş saat eğitim veriliyor, ama bize eğitim veren adam iş acil diye kendisinin koyduğu kuralları ortadan kaldırıyor, olan yine bize oluyor. Alınan bazı tedbirler var, o da yine biz işçilerin mücadelesi ile oldu, ama bunun devamı gelmedi. Patronlar bu tedbirleri aslında kendileri için almalılar, hem bizi canımızdan etmesinler, hem de kendileri malından olmasın.