Soma’dan farkı ölümlerin toplu olmaması
Soma katliamı sonrasındaki süreci yaşayan Eski Standard Profil İşçisi ve Petrol-İş Sendikası Manisa Temsilcisi İlker Aydemir yazdı.
İlker AYDEMİR
Eski Standard Profil İşçisi / Petrol-İş Sendikası Manisa Temsilcisi
13 Mayıs günü Soma maden faciasından sonraki süreci bizzat yaşadım, tanık oldum. Halkın sessiz çığlıklarını, çaresizlik içerisinde madenden çıkan her sedyedeki işçi benim yakınım mı acaba endişesi ve üzüntüsü ile yaralı ya da vefat etmiş mi diye yakınlarını bekleyişleri, o günün ne kadar acı bir gün olduğunu tarif etmeye yetmez...
Maden işçilerinin aileleri bırakın yakınlarına ulaşmayı muhatap alacak bir sorumlu ve yetkili bile bulamıyorlardı. Hatta yakınlarına ulaşabilmek için madenin içine girerek ölümü bile göze almışlardı.
Bu; tarifi imkânsız ve anlatılmayacak kadar kötü bir acıydı. Ben de uzun yıllar, Manisa Organize Sanayi’de çalışan bir işçiyim. İşçi cinayetleri, bizim iş yerlerimizde de yaşanıyor. Tek farkı, bu kadar toplu ölümlerin yaşanmaması.İşverenler, masraf yapmamak için, iş güvenliği ile ilgili gerekli tedbirleri almak istemiyor. İşçiler de yeterince örgütlü olmadıklarından, patronlara bu konuda yaptırım uygulatma gücüne sahip değil. Maalesef bu örgütsüzlüğün bedelini canımızla ödüyoruz.
Bu tür olayların önlenebilmesi, bizlerin sendikalarda örgütlenmesine bağlı. Baktığımızda, işçiden yana sendikal anlayışın örgütlü öldüğü fabrikalarda, işçi ölümlerinin çok çok az olduğunu görürüz. Biz de yıllardır Standard Profil fabrikasında örgütlenme mücadelesi içerisindeyiz. İşçi arkadaşlarımıza bunu anlatma çabası içerisindeyiz.
Çözümün buradan geçtiğini düşünüyorum. Bir daha böyle olayların yaşanmamasını temenni ediyorum. Ülkemizde böyle iş cinayetlerinin olmaması için güvenlik tedbirlerinin alınması ve gerekirse yaşam odaları olmadan hiçbir madenin faaliyete açılmaması gerekiyor. Artık insanlarımız ölmesin iş cinayetlerinde. İhmallerin kurbanı olmasınlar.
28 Şubat yaşıyor, yaşatılıyor!
Baskıların haritası bize ne söylüyor?
Eğer ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz’se...
Soul Behar Tsalik: Gazze’den çıkın!
PAÜ grevi; işçiye okul, rektöre teori
Düşüşten önceki imparatorluk gururu
Anayasal haklar çiğnenirken
HTŞ’nin Halep saldırısının arkasındaki güçler ve hesaplar
Orhan Kemal’den Rahmi Koç’a kültürel değer üretimi
Bir arkeolojik kazı, II. Kayyım Devri, kayyım tuvaleti
Uğultu
İçimdeki taziye çadırı
İşkencecilerin peşinde bir Yılmaz...
Çöküş ivmesi durabilir mi, durdurulabilir mi?
Sosyal medyaya yaş sınırlaması çocukları koruyabilir mi?
