15 Mayıs 2016 04:25

Suriye’de Rusya-İran anlaşmazlığı: İnisiyatif el Kaide’de

Suriye'de ateşkesin dışında bırakılan Suriye el Kaidesi(Nusra Cephesi), ABD ile ile anlaşan Rusya'ya İran ve Şam'ın tepkileri

Paylaş

Elijah J. MAGNIER

Suriye’de bölge güçleri ve ABD’nin ittifakıyla karşılaşan Şam&Moskova ekseni için işler istedikleri gibi gitmiyor. Suriye el Kaidesi(Nusra Cephesi) ateşkesin dışında bırakılsa da sahada inisiyatifi ele geçirdi ve çok sayıda müttefikiyle(Ahraruş Şam, Cundül Aksa, Ceyşül Sünne ve Fetih Ordusu içerisindeki Türkistan güçleri) birlikte Halep’in güneyinde saldırıya geçti.

Halep’in güneyinde ele geçirilen Han Tuman, el Halidiye köyüyle birlikte toplamda yarıçapı 3 kilometreyi geçmeyen bir alana tekabül etse de, bu başarılı saldırı birkaç nedenden ötürü Suriye savaşı tarihinde önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor: İran’ın kırılganlığını açığa çıkarıyor, muhaliflerin askeri açıdan doğru hazırlandığını ve hava saldırılarına rağmen düşmanlarına karşı koyabileceğini gösteriyor.

Ancak en önemlisi şu ki bölge ülkeleri, güncel askeri ve siyasi dinamikleri okumayı biliyor ve diplomasi tüneline giren Rusya’nın Amerikan diplomasisinin çamuru içerisinde siyasi olarak battığını görüyorlar. Şu anda Kremlin, ateşkesten 6 ay önce başlattığına benzer bir hava operasyonu için herhangi bir gerekçeye sahip olmadığını hissediyor.

97 şehir ve kasaba ateşkes anlaşmalarına tabiyken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yeniden Suriye arenasına tam güçle dönebilmesi için sağlam bir gerekçeye ihtiyaç duyuyor. Bugün Moskova kendisini, Suriye’deki gelişmelere göre değişebilen esnek Amerikan diplomasisiyle yan yana konumlandırmış durumda ve Ortadoğu’daki bazı ülkeler tarafından agresif olarak görülebilecek yeni bir askeri harekata girme taraftarı değil. Rusların bu esnek tavrı, Tahran, Şam ve müttefiklerini kızdırırken yeni askeri mevzilenme planlarını da askıya almalarına neden oluyor.

Temmuz 2015’te Moskova’da, İran Devrim Muhafızları Kudüs Güçleri Komutanı Kasım Süleymani ile Putin arasında yapılan toplantıda İran, Suriye semalarındaki Rus taahhüdüne kara gücü sağlama anlaşmasına varmış, bu yolla kaybedilen bölgelerin geri alınması ve sahadaki durumun tersine(savunma pozisyonundan hücum pozisyonuna geçme) çevrilmesi, Lazkiye kırsalının kontrol altına alınması hedeflenmişti. Suriye’deki kaynakların söylediğine göre anlaşma, İran, Hizbullah ve Iraklı milislerin Halep, el Gab, İdlib ve Lazkiye kırsalının geri alınmasıyla Şam çevresinde başkentten Dera/Güney Suriye’ye giden yolu da kapsayan daha geniş bir güvenlik alanının oluşturulmasını hedefliyordu. Hedef IŞİD’e büyük güçlerle saldırı başlatmak değil ama IŞİD’in elinde bulunan Palmira ve enerji kaynaklarını(petrol ve doğal gaz sahaları) içeren bölgeleri almaktı. IŞİD, rejime tehdit oluşturmuyor çünkü bölgede ve dünyada herkesle düşman; Suriyeli isyancıların, Suudi Arabistan, Katar, Türkiye, Ürdün ve ABD’nin desteğine sahip olmadığı için mağlup etmesi çok daha kolay.

TEK TARAFLI ATEŞKES MÜTTEFİKLERİ KIZDIRDI

6 ayda Şam ve müttefiki güçler, Rus müdahalesi öncesi kuşatma altında bulunan şehirlerin çevresindeki 10 bin kilometrekareden fazla alanı yeniden ele geçirmeyi başardı. Aniden, tek taraflı(Şam ve dostlarına danışmadan) bir şekilde ilan edilen Rusya-ABD ateşkesine İran karşı çıkmıştı. Ateşkes, bazı Rus güçlerinin eve kahraman olarak dönmesini sağladı ancak aynı zamanda Suriyeli isyancıların da inisiyatifi yeniden ele alarak Eys, el Halidiye ve Han Tuman’a çok sayıda militanla saldırıp, buraları geri almasına neden oldu. Kırsal bölgelere yayılmış bulunan Şam müttefiki güçler, bugün hava ve topçu desteğinden mahrumken, stratejik olmayan açık alanlarda bulunmak için hiçbir neden göremiyorlar. Suriye Hava Kuvvetleri ve topçu güçleri, on binlerce kilometrekarelik alanda isyancıların kontrolündeki çok sayıdaki alana dağılmış durumdayken saldırı altındaki müttefik güçlerin talep ettiği korumayı sağlayabilecek pozisyonda değiller.

Suriye’deki kaynaklar “İsyancıların çok sayıda cephede yenildiği ve Halep’in kuzeyinde Türkiye sınırına; el Gab kapısına; Nusra Cephesi’nin kalbi İdlib’e doğru ilerlemeye hazırlanılan bir zamanda Moskova’nın dayattığı ateşkesin zamanlamasının çok yanlış olduğunu düşünüyor. Moskova bu kararıyla müttefiklerini kızdırdı” diyor.

Suriye’deki bir yetkili de “Moskova isyancılara yeniden toplanmaları ve organize olmaları için gerekli olan zamanı verdi. Elimizde tutmak zorunda olmadığımız bölgelerde kalıp, savaşmanın ve ölmenin manası yok. Rus müdahalesinden önce ana şehirleri savunuyorduk ve hiçbir güç bu savunmaları aşamazdı. Ancak şimdi çok sayıda cepheye, aramızda ciddi bir koordinasyon olmadan dağıldık. Artık taktikleri değiştirmenin zamanı.

RUSYA TUZAĞA DÜŞTÜ

İsyancıların başka noktalara saldırması ve önümüzdeki haftalarda kırsal bölgelerde ilerlemesi bekleniyor. Moskova ile Şam müttefiklerinin belli hedefleri arasındaki ciddi farklılıklar isyancılara daha çok alan kazanma şansı veriyor. Rusya, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’dan görevi bırakmasını istemese de Amerikalılarla yaptığı tek taraflı anlaşma ön cephelerdeki tüm güçleri tehlikeye atıyor. Moskova ile Tahran arasında varılan ilk anlaşma böyle değildi. Rusya, diplomatik bir tuzağa düştü ve Halep ve İdlip sahalarında hiçbir gerçek etkisi olmayan Cenevre’deki Suriyeli müzakerecilere altın bir imkan sundu. Rusya, Esad’ın öngörülmeyen gidişinin dahi Selefi cihatçıların(el Kaide, Cund’ül Aksa, Ahrar’uş Şam, Ceyş’ül Muhacirin vel Ensar, Ceyş’ül Sünne ve diğerleri) savaşı durdurmasına yetmeyeceğinin farkında değil” ifadelerini kullanıyor.

‘RUSYA, SEDAT’IN HATASINI TEKRARLADI’

Suriyeli kaynak şöyle devam ediyor: “Bölgedeki ülkeler 7 ay daha bekleyip Esad’a Obama’dan daha agresif bir şekilde yaklaşacak olan yeni ABD başkanını görmeye hazırlanıyor. Bu ülkeler, söz konusu 7 ay boyunca isyancıları desteklemeye devam edecekler, para ve silah gönderecekler ki sonraki savaşa hazırlıklı olsunlar. Şam’ın müttefikleri Rusya’nın Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’ın 1973’te yaptığını tekrarladığını düşünüyor. Sedat da savaşı aniden durdurup İsrail’e güçlerini toparlama fırsatı sunmuş, nihayetinde Mısır ordusu yenilmiş, Camp David anlaşmasına sebebiyet verilmişti.”

HİZBULLAH NE YAPACAK?

Bunlara bağlı olarak Şam’ın güçlü ve etkin dostu Hizbullah’ın, Suriye’deki Rus politikasının belirsizliği sebebiyle insan kayıplarını aza indirmek için savaş sahasına yayılımını değiştireceği tahmin ediliyor. 6 ay önce Şam ve müttefikleri, büyük şehirleri savunma kararı alarak lojistik olarak desteklenmesi güç, stratejik olarak önemi daha az olan uzak ve kırsal kesimlerden çekilmişti. Bugün Hizbullah, askeri planların çizildiği ama uygulanmadığı savaş sahalarının tümüne dahil olmayı reddediyor. Eğer Rusya, sadece Suriye’nin doğusunda IŞİD’i vurmayı ve Halep çevresindeki geniş alana yayılmış bulunan diğer cihatçılarla çatışmaktan kaçınmayı amaçlıyorsa Hizbullah, statükoyu korumak adına daha fazla adam kaybetmek istemiyor. Sahadaki kaynakların söylediğine göre Suriye’den geri çekilmeyecekler ama yeniden mevzilenecekler ve yeni çatışmalara daha az müdahil olacaklar.

Suriye’ye bulanık bir gelecek hakim. Tavizkâr Rus politikasının Suriye ordusunu olumsuz etkilemesi bekleniyor. Savaş, yakın dönemde bitmeyecek.

Çeviri: Mithat Fabian SÖZMEN

*Orijinali Kuveyt gazetesi er Rai’de yayımlanan bu yazı, aynı zamanda yazar tarafından kişisel blogu elijahjm.vvordpress.com’da İngilizce olarak yer almıştır. Yazının çevirisi İngilizceden yapılmıştır.

Ara başlıklar evrensel Pazar’a aittir.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Öptüm seni şeker...

SONRAKİ HABER

Korkma, savaş can sıkıcı bir oyun!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa