17 çocuğun öldüğü yurt davası 8 yıldır sürüyor
Konya’nın Taşkent ilçesinde 2008'de Kız Kuran Kursu binasında meydana patlamada hayatını kaybedin 18 kişi ile ilgili dava 8 yıldır sürüyor.
Konya’nın Taşkent ilçesinde 2008 yılında, kaçak 3 katlı Kız Kuran Kursu binasının LPG tankında gaz sıkışması sonucu meydana gelen patlamada yıkılması sonucu 17 kız çocuğu ile ile 1 eğitmenin ölümü, 29 kişinin de yaralanmasıyla ilgili dava tam 8 yıldır sürüyor. 11 kişinin yargılandığı davada şimdiye kadar 7 farklı bilir kişi raporu hazırlandı ancak ne tutuklu bulunan sanık var ne de davada bir ilerleme.
O dönem belde olan Balcılar Mahallesi’nde Balcılar Kasabası Okul ve Kurs Talebelerine Yardım Derneği'ne ait Özel Boğaziçi Öğrenci Yurdu’nda, 1 Ağustos 2008 günü saat 04.15'te LPG tankından sızan gaz, sabah namazı için kalkan bir öğrencinin elektrik düğmesine basması sonucu patladı. Patlamanın şiddetiyle 3 katlı yurt binası yıkıldı. Olayda, 1 eğitmen ve 17 yatılı öğrenci öldü, 29 öğrenci de yaralandı. Olayn ardından, “kız Kuran kursu” olarak faaliyet gösteren binanın resmi kayıtlarda “Erkek öğrenci yurdu” olarak göründüğü ve 34 kişi kapasiteli iken kapasite üstü kullanıldığı ortaya çıkmıştı. Ayrıca, patlamada tamamen çöken Boğaziçi Özel Öğrenci Yurdu’nun deprem ve itfaiye raporunun bulunmadığı da ifade edilmişti.
KISA TUTUKLULUKTAN SONRA SERBEST BIRAKILDILAR
Olayın ardından Yurt Müdürü Hüseyin Çömlek, dernek ve yurt temsilcileri Mehmet Semerci ve Mehmet Göktaş, Hadim İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından gözaltına alındı. Mehmet Göktaş, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Hüseyin Çömlek ve Mehmet Semerci de kısa bir süre tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu.
2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 2'si kadın eğitmen, 6'sı dernek ve yurt sorumlusu, 3'ü de LPG tankını kuran ve gaz dolumu yapan şirket sorumluları olmak üzere toplam 11 tutuksuz sanık yargılanıyor.
7 BİLİRKİŞİ RAPORU
Olayda hayatını kaybeden 3 öğrenci ile yaralı kurtulan 2 çocuğun avukatlığını yapan Çocuk Hakları Koruma Derneği Başkanı Hakkı Ünalmış, Doğan Haber Ajansına konuşarak davanın 8 yıldır sürdüğünü 17 Mayıs günü de 24'üncü celsenin yapılacağını belirtti. Avukat Ünalmış, davanın sanık avukatlarının hazırlanan bilirkişi raporlarına itiraz etmesi sonucu uzadığını ileri sürdü. Bugüne kadar 7 bilirkişi raporu hazırlandığını ve her birinde de sanıkların kusurlarının farklı ele alındığını belirten Ünalmış, şöyle dedi: “Birinci bilirkişi raporunda sanıkların neredeyse tamamı birinci dereceden asli kusurlu olarak belirtildi. Ancak daha sonraki bilirkişi raporlarında asli kusurlu sayısı giderek azaldı. Son 7'nci bilirkişi raporunda ise sadece yurt müdürünün asli kusurlu, sanıklardan bazılarının tali kusurlu, bazıları da kusursuz olduğu belirtildi. Sorumlu kişilerin sorumluluk durumları her raporda değişikliğe uğrayamaz, uğramamalı.”
‘BUNLAR MÜHENDİS VE TEKNİK ELEMAN, BİLMELERİ GEREKİRDİ'
Sanıkların hepsinin asli kusurlu ve “Bilinçli (kasıtlı) taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek' suçundan yargılanmalarını istediklerini belirten Ünalmış, şöyle devam etti: “Eğer bu hatalar yapılmışsa, bunun sonucunda böyle bir olayın olabileceğinin herkes tarafından bilinmiş olması gerekirdi. Kaldı ki bunlar mühendis ve teknik eleman. Bunun böyle olduğunu bilmeleri gerekir. Demek ki bu bilinçli taksirdir. Bu olay, bilinmeyen, hiç beklenilmeyen bir olay değil. Bu hatalar yapılmışken, mutlaka bu olayın olacağı bilinmesi gerekir.”
Ünalmış, “18 canın kemikleri bile çürüdü. Yaralıların ise rehabilitasyonları ve bakımları doğru düzgün yapılmadı bile. Bu davanın bir an önce sonucu bağlanmasını, adil bir yargılamayla mahkeme kararının çıkmasını bekliyoruz” dedi. (HABER MERKEZİ)