‘Mültecilerle ilgili istihdam politikaları değişmeli’
Halkların Köprüsü Derneği, Türkiye’nin mültecilere yönelik çalışma izni politikalarının hatalı olduğuna dikkat çekti.
Suriyeli mültecilerin çalışma yaşamına dair sorunlarla ilgili rapor düzenleyen Halkların Köprüsü Derneği, Türkiye’nin mültecilere yönelik çalışma izni politikalarının hatalı olduğuna dikkat çekti.
Dün konuyla ilgili İzmir’de bulunan dernek binasında basın toplantısı düzenlendi. Dernek Üyesi Akademisyen Burcu Şentürk, hükümetin mülteciler için çobanlık iş kolu önerisinin şehir merkezleri için mümkün olmadığının altığını çizerek, “Suriye’nin farklı bölgelerinden, şehirlerden gelmiş, içlerinde mühendis, müzisyen, fotoğrafçı, kameraman gibi mesleklere ve terzilik, fayans ustalığı, ayakkabıcılık gibi ustalık gerektiren becerilere sahip bu insanların çobanlık kategorisinde istihdam edilmeleri, sadece onlara yapılacak bir haksızlık değil ayrıca savaşın yükünü hâlâ omuzlarında taşıyan bu insanların daha iyi bir hayat kurma umutlarının da elinden alınmasıdır. Mülteciler birbirinden farklı mesleki beceriler ve tercihlere sahiptir. Bu açıdan mültecilerin iş sahaları kısıtlanmamalı, T.C. vatandaşlarının tercih etmedikleri alanlara sıkıştırılmamalıdır” dedi.
‘ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE GÖZ YUMULUYOR’
Mülteci çocukların sorunlarına da değinen Şentürk şunları söyledi: “Araştırmamız göstermiştir ki okula gitme yaşındaki çocuklar ailelerine bakmak için çalışmak zorunda kalmıştır. Çocuk işçiliğine göz yumulması dehşet vericidir. Çocuklar hem eğitim hakkından mahrum kalmış hem de erken yaşta emek piyasasına girmek zorunda bırakılmıştır. Hane halkının büyük çoğunluğunu oluşturan çocuklar için bir an önce yaşam koşulları iyileştirilmeli ve okullaşmaları için destek verilmelidir.”
‘KAYIT DIŞILIK ORTADAN KALDIRILMALI’
Daha sonra konuşan Dernek Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi de, Suriyeli mülteciler için iş güvencesiz ve sigortasız istihdamın bir uygulama haline getirildiğini ifade etti. Her türden kayıt dışılık ve taşeronlaşmanın ortadan kaldırılması, herkese hak ettiği üretime katılma koşullarının oluşturulması gerektiğini kaydeden Terzi, “Her halktan emekçiler arasında sendika, meslek odaları, dernek vb. aracılığıyla ortak örgütlülük, dayanışma ve mücadele ağlarının örülmesi hak kayıplarının önlenmesinde ve enternasyonalist dayanışmanın sağlanmasında büyük bir rol oynayacaktır” dedi. (İzmir/EVRENSEL)