01 Haziran 2016 13:11

Avukat Bek ve Aracı yarın hakim karşısında

Yazdıkları itiraz dilekçeleri davalık olan avukatlar Tugay Bek ve Sevil Aracı, “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla yarın hakim karşısına çıkacak.

GÜNCEL

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

“Hırsız var” pankartı açtığı için müvekkilleri İbrahim Alıcı’yı döven Başbakanlık korumalarına takipsizlik verilmesine ilişkin verdikleri itiraz dilekçeleri davalık olan avukatlar Tugay Bek ve Sevil Aracı, “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla yarın hakim karşısına çıkacak. Dava Osmaniye 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde saat 14.00’te görülecek.

NE OLMUŞTU?

3 Mart 2013’te Osmaniye’de gerçekleşen AKP mitinginde “Hırsız var” pankartı açan İbrahim Alıcı’yı döven polislere takipsizlik kararı verilmiş, avukatlar Bek ve Aracı, karara itiraz etmişti. Bek ve Aracı yazdıkları dilekçede 17-25 Aralık operasyonları nedeniyle birçok polisin ve savcının görevden alındığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın operasyon hakkındaki tutumunun takipsizlik kararında etkili olduğuna dikkat çekti. Dilekçede “Başbakanlık korumaları sokakta işkence yapmaktadır. Tayyip Erdoğan’ın merkezinde olduğu yolsuzluk ve rüşvet skandalları her geçen gün daha fazla ortaya saçıldıkça farklı düşüncelere ve eleştirilere olan tahammülün azaldığı” şeklinde ifadeler yer alıyor. Bek ve Aracı’nın dilekçesini kabul etmeyen Osmaniye Sulh Ceza Hakimliği, bir de Bek ve Aracı hakkında suç duyurusunda bulunmak için Adalet Bakanlığından izin istedi. Bakanlığın izin vermesinin ardından haklarında dava açıldı.

ASIL YARGILANAN SAVUNMADIR

Asıl yargılananın savunma mesleği olduğuna dikkat çeken Adana Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, mesleki aidiyet ve dayanışma sergileyerek savunmaya yönelen haksız saldırılara “dur” demek için yarın 12.30’da davanın görüleceği Osmaniye’ye araç kaldıracaklarını duyurdu. Günümüzde her türlü baskı, sindirme, gözdağı, korku ile avukatların görevlerini yapmalarına engel olunduğunu söyleyen Çıtırık, “Savunmanlığını üstlendikleri insanların dosyalarında sundukları dilekçelerden dolayı meslektaşlarımızın ceza almaları talep edilmiştir. Savunma yok sayılmakta, şekli unsur olarak görülmekte, olsa da olur olmasa da olur anlayışıyla hareket edilmektedir. Savunma sınırları içerisinde kalan eleştiriye bile tahammülsüzlük had safhadadır” dedi.