Demirtaş: Avrupa geçmiş hatalarını tekrarlıyor
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız İsviçre'de çeşitli temaslarda bulundu.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, İsviçre Parlamentosu Kürt Dostluk Grubu'nun davetlisi olarak geldiği İsviçre'de çeşitli temaslarda bulundu. Sabah saatlerinde Federal Parlamento'da Ulusal Konsey Başkanı Başkanı Christa Markwalder ile görüşen Demirtaş ve Sarıyıldız daha sonra Parlamento binasında Kürt Dostluk Grubu'nun organize ettiği oturuma katıldı. Yeşiller, SP, Basta başta olmak üzere çok sayıda kitle örgütü, siyasi parti ve insan hakları örgütlerinin yanı sıra KDP ve YNK temsilcilerinin de katıldığı oturumda açılış konuşmasını yapan Kürt Dostluk Grubu Eş Başkanı Carlo Sommaruga, Kürt siyasi hareketine yönelik baskıların yoğun olduğu bu dönemde Demirtaş'ın davetlerini kabul edip gelmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, HDP ile dayanışmaların artarak devam edeceğini söyledi.
'AB TEMSİLCİLERİNİN ÇÖZÜM VİZYONU YOK'
Oturumda konuşan Demirtaş, Kürt Dostluk Grubu'na davetlerinden ötürü teşekkür ederek, Sykes-Picot anlaşmasının imzalanmasına giden süreci anlattı. Fransız ve İngilizlerin müdahale ettiği, Ortadoğu paylaşım savaşının, içinde bulundukları krizlerin asıl nedenlerinden biri olduğunu ifade eden Demirtaş, "Yüzyıl sonra Ortadoğu yeniden şekilleniyor. Ve AB temsilcileri gelecek yüzyılda da bu sorunların nasıl çözülebileceğine dair bir vizyona sahip değiller" dedi.
Batının uzun bir süre Ortadoğu'yu diktatörler üzerinden kontrol edip istikrarı sağladığını ifade eden Demirtaş, "Ortadoğu yüzyıl önce diktatörlere teslim edildi ve demokrasinin bu topraklarda gelişmesinin önüne geçildi. Diktatörlere göz yumuldu. Batı, Ortadoğu'da istikrarı diktatörler üzerinden sağlıyordu. Baskı yoluyla da olsa diktatörler bunu yapıyordu. Diktatörlerle iş yapmak kolaydır. Çünkü ülkelerin her şeyini peşkeş çekerler, satışa çıkarırlar. Bu aynı zamanda kendi ülkelerindeki sorunların büyümesine de yol açar. Bugün Suriye, Irak, Türkiye ve birçok bölge ülkesi bunun sonuçlarını yaşıyor. Hatırlayalım Saddam Irak'ta Kürtlere ve kendi toplumunu zülüm yaptığında Avrupa'da kabul gören biriydi. Hafız Esad, Beşar Esad da böyleydi. Batı bunlarla çok rahat petrol ve silah antlaşmaları yapıyordu. Yani şöyle dönüp Avrupa'ya Afrika ve Afganistan vb. yerlerden 2 milyon mülteci niye geliyor sorduğunuzda Avrupalı politikacılarının geçmişte yaptıkları hatalarına bakmak lazım" diye konuştu.
'ERDOĞAN'A DESTEKLE AYNI HATA TEKRAR EDİLİYOR'
Mülteci krizi ile ilgili tartışmalara değinen Demirtaş, mülteci krizinin yüzyıl önce başlayan hatalar zincirinin bir sonucu olduğunu ve geçmişte yaptığı hatayı tekrarladığını belirterek, "Tayyip Erdoğan gibi benzer kişiler Avrupalılar tarafından hoş görülüyor. Özellikle mülteci anlaşmasını yürürlüğü soksun diye onu kızdırmamaya çalışıyorlar. Erdoğan Kürt şehirlerini yakıp yıkıyor, katliamlar yapıyor. Ama AB'den bir ses çıkmıyor maalesef. Eğer Erdoğan'a göz yumar ve O anayasal diktatöre dönüşürse ve yine Türkiye'nin yarıya yakını, 40 milyonu, Avrupa'da mülteci olursa bu durumda ne yapacaksınız? Biz buna karşı direniyoruz işte. Biz ülkemizde demokrasi olsun diye diktatörlük rejimini engellemeye çalışıyoruz" dedi.
Erdoğan'ın kendilerini parlamentodan atmaya çalıştığını ve aynı zamanda Suriye ve Irak'ta Kürtlerin güçlenmesini engellemeye çalıştığına dikkat çeken Demirtaş, "Bugün IŞİD'e karşı en etkili mücadeleyi Kürtler veriyor. Ama Erdoğan Kürtleri terörist olarak tanıtıyor ama dünyanın en barbar terörist örgütüne karşı tek bir eleştiri bile yapmıyor" şeklinde konuştu.
Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye gibi IŞİD, el Nusra, Ahraru'ş Şam benzeri örgütlere destek veren ülkelerin bunu açıktan yaptığını dile getiren Demirtaş, "Ama buna karşı olarak IŞİD'e karşı kahramanca mücadele eden Kürdistan Federe Bölgesi'ne ve Rojava yönetimine aynı tarzdan bir destek verilmiyor. Acaba bu dönemde mülteci meselesini Erdoğan üzerinden mi yoksa IŞİD'le mücadele eden Kürtler üzerinden mi çözeceksiniz? Sizlerden bu tarihi dönemde halkımızla dayanışmayı büyütmeyi isteyebiliyorum. Çünkü biz tüm insanlık adına, barış ve demokrasi adına direniyoruz" diye konuştu.
Türkiye'de Kürt sorununun tekrar müzakere masasına gelmesi için herkesin çaba harcaması gerektiğini kaydeden Demirtaş, Türkiye'de barış isteyen her kesimin terörist olarak ilan edildiği söyledi. Hafta sonu yapmak istedikleri barış mitinglerinin yasaklandığına dikkat çeken Demirtaş, demokratik siyasetin gelişmesi için Erdoğan'ın sert bir şekilde eleştirilmesi ve muhalefetin desteklenmesi gerektiğini belirterek, HDP'li vekiller ile çok güçlü bir dayanışma gösterilmesini beklediklerini söyledi.
'KADINLARI KULUÇKA MAKİNESİ OLARAK GÖRÜYOR'
Erdoğan'ın kendini ülkenin ve toplumun tek sahibi olarak gördüğünü ve kadın konusunda da çok geri bir anlayışa sahip olduğunun altını çizen Demirtaş, şöyle konuştu: "Sürekli kadınlara çok çocuk yapın diyor. Müslüman doğum kontrolü yapamaz diyor. Fakat kendi çocukları doğum kontrolü yapıyor. Torunların sayısına bakınca bunu anlıyoruz. Kendisi de yapıyor yoksa onlarca çocukları olmuş olurdu. Yani kadınları kuluçka makinası olarak görüyor ve onları siyasal sosyal ve ekonomik yaşamın dışında tutmak istiyor, sadece çocuk baksın diyor. Bu anlayış Türkiye'de kabul edilecek bir anlayış değil. Kadınlar bunu tepki gösteriyor. Kadın kendi bedeni üzerinde sadece kendisinin söz söyleme hakkı var. Her şeyi bildiğini sanıyor. Zaten bugünlerde üniversite diplomasının sahte olduğuna dair tartışmalar var. Çünkü bitirmediyse cumhurbaşkanı olamaz. Tabi ki bir insanın demokrat olması için üniversite mezunu olması gerekmiyor ama dürüst birisi olması için bunu açıklığa kavuşturması lazım. Hepimizi yalancılık ve sahtekarlık ile suçluyor ama bu konuda bir açıklık getirmiyor. Diplomasını gören yok. Hiçbir üniversite arkadaşı yok, hiçbir üniversite hocası yok ki desin ben okuttum. Futbolculuk yıllarından çok sayıda fotoları var hepsi o kadar. Bir oyuna mı geldik bilmiyorum. Eğer mezun değilse cumhurbaşkanlığı seçiminin iptaline bile gidebilir. Fakat aylardır, bu tartışma oluyor ama kendisi açıklama yapmıyor. Bu tartışmalar olunca kürtaj vb tartışmalarla gündemi değiştiriyor."
Daha sonra bir konuşma yapan Kürt Dostluk Grubu Eş Başkanı Sibel Aslan, Türkiye'nin içinde bulunduğu karanlık dönemden çıkması için geçtiğimiz gün açılışı yapılan dünyanın en uzun tüneli olan Gothart tünelini temsilen bir hediye verdi. Bunun üzerine Demirtaş, Erdoğan'ın sürekli olarak "Yollar köprüler yaptık Avrupa bizi kıskanıyor" dediğini hatırlatarak, "Lütfen cumhurbaşkanımızı kıskanmayın" deyince salondakiler kahkahalara boğuldu.
Oturum sonrası milletvekilleri ile toplu fotoğraf çektiren Demirtaş, ardından aynı yerde organize edilen basın toplantısına katıldı. Demirtaş ve beraberindeki heyet, daha sonra Sosyalist Parti Genel Başkanı ve aynı zamanda Senato Dışilişkiler Komitesi Başkanı Christian Levrat ile görüştü. Demirtaş ve beraberindekiler daha sonra Dışilişkiler Bakanlığı Sekreteri Yves Rossier ile Senato Başkanı Raphael Comte ile birer görüşme gerçekleştirecek.
Yarın BM İnsan Hakları Komiserliği'nde bir dizi görüşmeler yapacak olan Demirtaş ayrıca Uluslararası Parlamenterler Birliği Genel Sekreteri Martin Chungong ile yapacağı görüşmenin ardından Bern Federal Parlamentosu önünde yapılacak olan mitinge katılacak. (DİHA)