4 Haziran 2016 16:14

Erdoğan'dan diploma açıklaması: Rektör sınıf arkadaşımdı

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin mezuniyet töreninde konuşma yaptı.

Diploma tartışmalarına değinen Erdoğan, üniversitenin rektörü Mehmet Emin Arat'a çağrı yaparak " Marmara Üniversitesi'nin bende ayrı bir yeri vardır. Aksaray İktisat ve Ticaret diye o zaman okulumuzun adıydı. Orada başladık. Dönemin şartlarında okulumuz uzadı. 1981 yılında mezun olduk. 1982 yılında okulumuz Marmara Üniversitesi oldu. Tabi rektörümüz bizim sınıf arkadaşımızdı. Ben de böyle bir köklü üniversite olan Marmara Üniversitesi'nin mezunu durumundayım. Bugünlerde diploması var mı yok mu diye tartışma başlattılar. Arşivden çıkart şunları yayınlayacak mısın ne yapacaksınız yapın da zaten benim söylediklerime inanmıyorlar belki rektör açıklarsa inanırlar. Okulumuz zaten gereken açıklamayı yaptı" dedi.

T24'ün haberine göre Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"4 evladımın 4'üde imam hatip mezunu. Oğullarım kat sayıyla, kızlarım hem baş örtüsü hem de kat sayıyla mücadele verdiler. Okuyamadılar Türkiye'de, niye okuyamadılar? Gittiler yurt dışında okudular. Bu ülke, 28 Şubat geçirdi. İmam hatip okullarını kapattılar, dediler ki 'Sizin bir kat sayı çarpanınız olacak. Olay baş örtüsüyle bitmiyor. Sizden olsa olsa mutfakta kap yıkayıcısı, tarlada sürücü olur. Sen avukat, doktor olmayacaksın' dediler. Aynı şeyi erkek evlatlarımız için yaptılar. İstersen Boğaziçi'ni Harvard'ı tuttur. Oraya katsayı çarpanını -2 çarpanıyla koymuş. Şimdi hamd olsun 60 binken şu an 1 milyon 200 bin imam hatip öğrencisi var.

"Bunların hepsi aşıldı, aşılıyor. Çünkü bunların üzerinde çok mazlum ahı var. O ikna odalarında, o zulmü yapanlar nerede? Soruyorum size. Hepsi kayıp. Ama o zulmettikleri haklarını aldılar ve şu anda yola devam ediyor. İşte bütün bu zor şartlardan sonra ben de siyasetin içerisinde kat ettiğim mesafeyle İstanbul gibi bir şehre belediye başkanlığı yaptım. 12 yıl başbakanlık görevinde bulundum, şu an cumhurbaşkanıyım. Evet, takdir-i ilahi ama emeğimin ürünü. Kişisel hikayem, mücadele edildiği zaman nerelere gelineceğinin örneğidir. Tayyip Erdoğan'ın Kasımpaşa'nın dar sokaklarından çıkıp ülkenin başına gelmesi eleştirilecek değil, takdir edilmesi gereken bir şeydir.

"Milletimiz 1950'de DP'ye bu yüzden sahip çıktı. Milletimiz dedi ki, "Ezan'ı böyle okutamazsınız" Menderes ve arkadaşları, atılan bu adımın hürmetine iktidar oldular. Rahmetli Özal'la birlikte Anadolu'nun ücra köşelerinden gelen isimler devlet yönetiminde söz sahibi olmaya başladılar.

"Asıl devrim hiç şüphesiz 2000'li yıllarda yaşandı. Bugün Türkiye'de kriter hangi seçkin gruba mensup olduğun değil, hangi birikimine sahip olduğunuzdur.

"Bugün İlahiyat Fakültemizden mezun olan sizler de ister devam edin ister farklı bir alana yönelin. Bu fırsata sahipsiniz. Bizler, seçkincilerin ördüğü duvarları yıktık.

"Şu anda imam hatip okullarımızda ciddi bir öğretmen açığımız var. Özellikle meslek derslerinde ciddi bir öğretmen açığımız ve bu konuda şuanda Milli Eğitim Bakanımız burada. Formasyon denilen şu belayı bir kenara koyun dedim. Nedir allah aşkına ya bizim zamanımızda hocalarımızın başında formasyon diye bir şey yoktu. Ve o zamanın hocaları, kusura bakmasınlar şimdikilerden çok daha iyiydi. Kaldıralım mı şu belayı? Oy birliğiyle kabul edilmiştir.

"Marmara Üniversitesi'nin bende ayrı bir yeri vardır. Aksaray İktisat ve Ticaret diye o zaman okulumuzun adıydı. Orada başladık. Dönemin şartlarında okulumuz uzadı. 1981 yılında mezun olduk. 1982 yılında okulumuz Marmara Üniversitesi oldu. Tabi rektörümüz bizim sınıf arkadaşımızdı. Ben de böyle bir köklü üniversite olan Marmara Üniversitesi'nin mezunu durumundayım. Bugünlerde diploması var mı yok mu diye tartışma başlattılar. Arşivden çıkart şunları yayınlayacak mısın ne yapacaksınız yapın da zaten benim söylediklerime inanmıyorlar belki rektör açıklarsa inanırlar. Okulumuz zaten gereken açıklamayı yaptı." (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et