5 Haziran 2016 09:19

Ben defanstayım, siz ileri çıkın

Onur KOTAN

4 tarafı tellerle kaplı, 1000-1500 m² genelde içinde küçük  granüllerin olduğu suni çimlerle kaplı zemine sahip alanlara halı saha diyoruz. 12-16 arası kişinin top kovaladığı ( halı sahalarda normal futbol sahasından farklı olarak top koşturulmaz kovalanır) sosyalleşme alanlarına verilen ad...  

Sadece İstanbul’da 2 bin civarında halı saha olduğu biliniyor. Yani kaba bir hesapla günde ortalama 6 maç oynansa halı sahalarda 14 kişiden 170 bin kişi bu sahalarda top kovalıyor. Ortalama fiyat da yine 100-180 TL arası degişiyor, sahaya göre. Sahalar çim tipine göre, maçın gündüz ya da akşam olmasına göre, sahanın üstünün açık-kapalı olması, soyunma odası ve duşlar, maç sonu ikram olup olmaması, aydınlatma gibi özelliklere göre farklılıklar gösteriyor.

Tüm dünyada lig usülü süregelen  federatif yapılar olsa da Türkiye’de genelde amatör, iş arkadaşlığı, mahalle çevresi  ve yöre dernekleri etrafında sürüp gider. Bir de Futsal adı altında salon futbolu var ama bu da ülkemizde yeterli salon bulunmadığından pek tercih edilmiyor.

ATEİSTİ OLMAYAN TEK DİN

Bu kadar insan halı sahalarda ne yapıyor? Aslında Eduardo Galeano’nun “ateisti olmayan tek din” olarak tanımladığı futbol ülkemizde de amatör olarak halı sahalarda binlerce kişiyi bir araya getiriyor. Sancaktepe’de halı saha sahibi Metin Ercan’a sorduğumuzda “Aynı fabrikada çalışan işçiler de, mahalle arkadaşları da hatta artık ülkesinden kilometrelerce uzağa gelen Suriyeli ve Afgan mülteciler de burada bir araya geliyor” diyor ve ekliyor, “Aynı fabrikada çalışan işçiler maçtan sonra burada sendikal toplantılar yapıyorlar, mülteciler oturup sohbet ediyor” diyerek burada insanların ne kadar rahat olduğunu açıklıyor.
Halı sahalarda yaz ayları büyük kulüplerin ticari anlaşmalarıyla yaz futbol okulları açılıyor, buradan yetenekli gençler şanslılarsa kulüp seçmelerine katılabiliyor. “Onun haricindeki maçlarda orta yaş ve üzeri oyuncular bir saatliğine de olsa kendi takımlarının starı, kaptanları, taçsız kralları oluyor” diye ekliyor Ercan.

TÜKENMEZ REPLİKLER

HalI sahada top oynayanlar bir de birbirlerini daha iyi tanıma fırsatı bulurlar, mesela arkadaşınız egoist mi, yardımsever mi, zor anlarda nasıl davranıyor gibi sorulara çok net cevaplar bulabilirsiniz. Sahadaki dağılıma göre de değişmeyen hal ve hareketler vardır. Kaleciler mesela sürekli “Defansa gelin, kimse yok, geriiii geriiii geriiiii ve kaçıyoooor kaçıyooor” diye seslenirler. Defanstakiler her pozisyon ve yenilen golden sonra “Defansta kimse durmuyor, 2’ye tek ben ne yapayim tek başıma” diye serzenişte bulunur. Orta sahada oynayanların “Boştayım, terse gel, ileri çıkıyorum dikkat et” cümleleri eksik olmaz dillerinden. Forvet oynayanlarsa “Bomboşum, araya kaçtım, terse gel” gibi nidalarla kendilerini belli eder. Aslında güzel geçen bir maçtan sonra herkes müthiş bir zevk yaşar ve bir günlüğüne de olsa yıldız topçu olmanın mutluluğuna erer. Herkesin ortak düşmanı her maçta bir adet olan çivili krampon sahibi arkadaştır. Bir de her maç çekirdeğiyle kenardan maçı izleyen ve kritik anlarda penaltı kararı danışılan biri olur.
Eğer düzenli bir gün ve saatte oynuyorsanız 3. haftadan itibaren duyacağınız cümleler bunlar olacak ;
-Abi kendi topumuzu alalım, bu top balon, uçuyor.
- Forma yaptıralım, yelekler karışıyor.
- Kaleci eldiveni şart, eldivensiz olmuyor.
- Takımlar değişsin, siz çok güçlüsünüz.
-Tekmelik şart abi, sert oynuyorlar.
-Ben defanstayım, siz ileri çıkın.

FUTBOL ARSADA GÜZEL

Daha 13 yaşındayken Maradona anlatmış aslında “Biz vakit geçirmek için oynuyoruz, para için asla oynamayacağız, işin içinde para oldu mu herkes yıldız futbolcu olmak için can atıyor, o zaman da kıskançlık ve bencillik başlıyor.”  Aslında Suriyeli mülteci de, fabrikadaki işçi de, okul arkadaşları da en rahat bir araya gelecekleri yerde halı sahalarda bir araya geliyor ve biriktirdikleri tüm stresi, sıkıntıyı burada bırakıp, adeta ayinlerini tamamlayıp, rahatlayarak buradan ayrılıyorlar.
Bütün reklam paraları, tv ödenekleri, milyon dolarlık yıldızları, passolig kartları, stat açılışları bir saatlik halı saha kadar zevk hiçbir zaman veremeyecek çünkü Metin Kurt’un dediği gibi “Futbol borsada değil, arsada güzel.”

Evrensel'i Takip Et