Devletin OHAL’ine karşı mücadelenin her halidir Evrensel…
Yusuf Karataş Evrensel'in 22. yaşı için yazdı.
![Devletin OHAL’ine karşı mücadelenin her halidir Evrensel…](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/53467.jpg)
Yusuf KARATAŞ
Her gün bayisine gelen iki Evrensel’i gazete tezgâhının en görünür yerine yerleştirirken tanıştık gazete bayiliği yapan Bekir’le. 90’lı yılarda Lice’de yakılıp yıkılan köyünden zorla göç ettirilmiş Bekir. Evrensel’le İstanbul’da işçilik yaptığı dönemde tanışmış. “Evrensel namuslu gazete. İşçilerle Kürtlerin hakkını savunmaktan asla vazgeçmedi” diyor Bekir. Şimdilerde kardeşi Şirin’le Diyarbakır Yenişehir’de gazete bayiliği yapıyor, iyi gazete okuyucusu olarak gördüğü herkese Evrensel’i de okumayı öneriyor…
Zeyyat, Kürt ulusal mücadelesinde çokça bedel ödemiş, birçok yakınını kaybetmiş Silvanlı bir kamu emekçisi. “Evrensel en zor zamanlarda bizim sesimiz olan bir gazete. Ben Gündem’in kapalı olduğu bir dönemde Ali İhsan Dağlı’yı manşet yapmasını hiç unutmuyorum Evrensel’in” diyor. Zeyyat’ın yakını da olan Ali İhsan Dağlı’nın Silvan’da gözaltında kaybedilmesini gözaltı fotoğrafı ve asker itiraflarıyla 1995’te manşetine taşımıştı Evrensel…
Hamit, Batmanlı bir tekstil işçisi. Batman Hey Tekstil direnişinde tanışmış Evrensel’le. Direniş boyunca Evrensel’i hep yanı başlarında bulduklarını anlatıyor Hamit. “İşçiler nerede bir hak eylemindeyse Evrensel de oradadır. Evrensel bütün işçilerin birliği için çabalıyor, onların sesi olmaya çalışıyor” diyor, direniş boyunca işçilerin sözcülüğünü yapan Hamit…
Tam da Hamit’in dediği gibi Kürt coğrafyasında başka kimsenin görmek/duymak istemediği işçi-emekçilerin sesi oldu Evrensel. Diyarbakır Akyıl ve tuğla işçileri, Bitlis TEKEL, Adıyaman Güçlü Tekstil, Urfa GAP, Batman ve Adıyaman petrol işçileri, Van İş-kur işçileri, Dersim Munzur Su, Şırnak kömür, Hakkari fırın işçileri…Nerede işçilerin bir hak eylemi varsa, Evrensel de hep orada oldu.
Akyıl işçileri, kendileriyle aynı sorunları yaşayan başka işçilerin olduğunu ve ortak mücadelenin önemini İstanbul Serna Serel işçileriyle Evrensel üzerinden mektuplaşırken öğrendiler mesela. Kürt-Türk düşmanlığının en çok kışkırtıldığı bir dönemde yine Evrensel sayfalarında mektuplaşan Bitlis TEKEL ve SEKA işçileri bu düşmanlaştırma politikaları karşısında barış için işçilerin birlik ve dayanışmasının önemini gösterdiler.
Yani devletin onlarca yıl sıkıyönetimden OHAL’e, OHAL’den tanklı toplu kuşatmalar eşliğindeki sokağa çıkma yasaklarına kadar adı değişse de kendisi değişmeyen zulüm politikaları karşısında direnişin/mücadelenin her halinin sesi oldu Evrensel.
Yeri geldi devlet dersinde katledilen Enes Ataların, Uğur Kaymazların, Ceylan Önkolların sessiz çığlığı, yeri geldi devletin üzerlerine ölüm yağdırdığı Roboski köylülerinin ‘havar’ı oldu Evrensel. Ve çocuklarının cenazeleri başında acılarını kendi içlerine gömerek “barış” diyen Kürt annelerinin.
Anadilinde eğitim istedikleri için üniversitelerden atılıp hapishanelere doldurulan Kürt gençlerinin de sesiydi o, ulusal mücadelenin en önünde yer aldıkları için sürekli hedef gösterilen direngen Kürt kadınlarının da…
Sonra ağalığa karşı direnen Sinan köylülerinin.
Ve Munzur’da, Hasankeyf’te doğanın, kültürün, tarihin yok edilmesine karşı mücadele edenlerin de sesiydi Evrensel.
O, soğuğa ve soğuktan beter devlet zulmüne inat yaşama mücadelesi veren Van depremzedelerinin yanı başındaydı hep. “Nerde bu işçinin haqqi” diyerek kölece çalışma koşullarına isyan eden işçilerin de.
Yayın hayatına başladığı günden bugüne yolunu hiç şaşırmadan mücadelenin her halini taşıdı sayfalarına. Çünkü o, kaptanın yolunu takip etti hep; ‘özel savaş’ın en karanlık dönemlerinde kirli ilişkileri, savaş suçlarını açığa çıkaran haberleri nedeniyle hizbi-kontra çeteleri tarafından katledilen Gerçek Dergisi Diyarbakır Temsilcisi Namık Tarancı’nın…
En zor koşullarda Diyarbakır bürosuyla, Kürt kentlerindeki muhabirleriyle hep gerçeğin peşine düştü. O yüzden de o günden bugüne hep egemenlerin hedefinde oldu.
Malum, ülkenin geleceğinin mahşerin üç atlısı gibi savaş, ölüm ve kıtlık/yoksullukla kuşatıldığı karanlık bir dönemden geçiyoruz. Halklarımızın, işçi-emekçilerin aydınlık değerlerini temsil eden herkesin ve her şeyin saldırı altında olması gibi Evrensel de 22 yaşında ciddi bir saldırı ve kuşatma altında bulunuyor.
Çünkü o, savaşa karşı barışı savunuyor ve ezilen Kürt halkının eşit haklar mücadelesinin yanında yer alıyor.
Çünkü o, savaşı ve göçü daha katmerli bir sömürü düzeninin dayanağı yapmak isteyenlere karşı işçilerin birliğinin sesi; insanca yaşam mücadelesinin kürsüsü oldu, olmaya devam ediyor.
Yağma ve talana karşı doğayı ve insanlığın kültürel değerlerini savunuyor.
O yüzden karanlık düzenin temsilcileri dört koldan saldırıyor ve fırsat kolluyor Evrensel’in ışığını boğmak için.
Ama nasıl aylarca süren tanklı-toplu kuşatma halkın umut ve direncini boğmaya yetmediyse, Evrensel de sesini boğmak isteyen bu karanlık ablukayı dağıtacak mücadele birikimine sahip bulunuyor. Elbette yıllardır her türlü zorluğa ve engellemeye rağmen mücadelelerinin her rengi, her sesi olmaya çalıştığı halklarımızın; işçi-emekçilerin desteği ve sahiplenmesiyle…
Öyleyse gelin siz de en zor dönemlerinde tanıyıp hep yanında gördüğü Evrensel’i gazete tezgahının en üstüne yerleştiren Bekir’in çağrısını karşılıksız bırakmayın. Bu karanlık ablukayı dağıtmak; emeğin, barışın egemen olduğu bir gelecek kurma mücadelesini büyütmek için Evrensel okuyun, okutun…
Evrensel'i Takip Et