Bosch diyor ki ‘Harte Arbeiten’, ‘Weniger Rest’ (*)

Bosch işçisi
Bursa

Merhaba, 10 yıllık bir Bosch işçisi olarak çalıştığım fabrikadaki  gelişmeleri yazmak istiyorum. Buz lokasyonunda çalışıyorum. Üretttiğimiz enjektörlerin çoğu hemen hemen bütün otomobil fabrikalarına gidiyor. Çalışma koşullarımız her geçen gün ağırlaşıyor. Dayanmak zor geliyor. Montajda 7 saniyede enjektörü toplamak zorunda kalıyoruz. Tezgahlarda çalışan ise; çok hassas milimetrik ve mikron cinsinden değerlerle uğraştıkları için işleri montaj kadar zor olmasa da beynen çok fazla yıpranıyor. Çeşitli bölümlerde adam eksiltmeler söz konusu. Montaj gibi bölümlerden adamlar eksiltiliyor. Bunun nedeni nedir diye sendikacılara sorduğumuzda projenin sona erdiğinin söylüyorlar. Acaba? Wolkswagen’deki kriz aklımıza gelmiyor hani? Robert Bosch en çok iş yaptığı firma. Nereye kadar gidecek böyle bilmiyoruz. 4 milyon enjektörü üretmişiz. Ortalama bir enjektör 200 TL’den başlıyor. Bunun Mercedes, BMV, Ford vs. artık siz düşünün. Başka bölümlerden duyuyoruz. Schütte denilen makinelerin geldiğini 60 saniyede 5 parça yapıyor. Normal eski Emag vb. tezgahlarda 55 saniyede 2 parça yapıyordu. İmalat neredeyse 3 kat arttı. Bize düşen daha fazla çalışmak daha az mola. “Harte Arbeiten” “Weniger Rest”.
Öyle stresli hale soktular ki. Sanki Superman’iz. Gözlerimizle çeliğe bakmıyoruz, sanki gözümüzde lazer var. Her gün tek tek kontrol etmek sıfır zırvaları iyice çileden çıkardı bizi. Sabrımız taşıyor. Bunun üstüne yetmemiş gibi hiçbir liderlik vasfı olmayan insanları “GB”, ”VTL” yapıyorlar. Kabadayılık zorbalık yapmaktan başka yaptıkları yok. Bizler köle onlar da sanki köle kahyası. Ve gestapo subayı sanki.
Sürekli değişiklikler, sürekli baskı. Çay ve yemek paydoslarında baskı uygulayıp molaları kısaltma, bağırma, çağırma yetmezmiş başka bölümlerden de duyuyoruz. Bunu özellikle söylemek istiyorum. Sarışın bir kadın amirden özellikle bahsetmek istiyorum. Kendini savunan ve ona karşı gelen işçileri özellikle çay, yemek, soyunma odalarına gidip gelmelerini gözetleyerek açık ve zaaf arıyor. Sonra da tutanak tutup işten attırıyor. Bir kadından çok bir erkeği, kabadayıyı anımsatıyor. Yanındaki üst amirlerinde bundan haberi var. Bilerek bunları yapmasına müsaade ediyorlar. TM (Türk Metal) ise bunun farkında. Yılbaşında kendi delegelerinden biri sırf facebook üzerinden bu kadın amiri eleştirdi diye onu da işten attırdı. Kalp sorunu olan bir işçiydi. Fabrika sendikal süreçten geçti (İşçiler Birleşik metal-İş Sendikası’na üye oldular ama sonra hem Birleşik Metal-İş yönetiminin eksikleri hem de patronun baskısı nedeniyle işçiler yeniden Türk Metal’e üye yapıldı.) Onun moral bozukluğu var ama bunun da üstesinden geleceğimizi düşünüyorum. Önümüzdeki 2017 sözleşmesini bekliyoruz. Bunun için örgütlenmeli ve direnmeliyiz. Kıdem tazminatı ve kiralık işçi yasası Meclisten geçti. Bizi ne gibi bir akıbet bekliyor. Bunun için bilinçlenmeli ve örgütlenmeliyiz. Sendika gözetmeksizin TM, BM, Çelik-İş bütün işçi arkadaşların fabrikalarında TİS için hazırlık yapmaları gerekir.

(*) Daha fazla çalışmak daha az mola