Okuduğun kendi hikayen
İşçi arkadaşlarıma seslenmek isterim: Evrensel'i alıp okusunlar. Çünkü anlatılan kendi hikayeleridir.
Renault işçisi
Bursa
Biliyorsunuz ne zamandır metal sektörü hareketli günler yaşıyor. İşçi ücretlerinin düşüklüğü, ağır çalışma koşulları, fazla mesailer, Bosch’a yapılan zammın diğer fabrikalara yansımaması… O zamanki mevcut TM sendikasının işçi aidatları ile gününü gün etmeleri ve buna adeta işçinin gözüne sokarak yapmaları işine gelmeyen işçiyi işten attırmaları, işçi hakkını savunmaları değil, işçiyi kontrol altında tutma, sesini kesme çabaları artık kaldırılamayacak hale gelmiştir. Ve nihayet bardak taştı, işçinin sabrı da taştı ve 2015 nisan, mayıs bizim pasif eylemlerimiz, sendikadan (TM) istifalar başladı. İstifalarla beraber TM’nin adamlarının işçiyi dövmeleri bizim eylemlerimize ve istifalarımıza ivme kazandırdı. Güya bizi temsil eden. Bizim için var olan sözde sendika, işçinin en doğal ve yasal hakkı olan sendikadan istifa etmesinden dolayı işçiyi dövüyor, bu kabul edilemez durumdu.
Birileri, birtakım çevreleri bu eylemlerimizi bir yerlere bağlamaya çalışsalar da birtakım hayali kurgularda bulunsalar da hevesleri kursaklarında kaldı.
Böyle durumlarda medya çok önemli oluyor. Medya öyle bir güç ki isterse akı kara, karayı ak gösterebilir. Bizim olaylarda da medyanın rolünü bizzat gördük. Bizim reklama ihtiyacımız yoktu ya da birtakım şeyleri lehimize lanse etmeleri. Fakat gördük ki medyanın çoğu güdümlü medya, ya bizi görmezden geldiler ya da öyle üstünkörü geçtiler ve ne yazık ki bazen medya gurupları özellikle Bursa Olay TV ve gazetesi tamamen aleyhimizde haber ve yorumlarla, bir takım çevrelerin ağzıyla bizim masum hak arayışımızı hep karaladılar, mücadelemize zarar verdiler. Ama işçileri, insanları kimsenin sonuna kadar kandıramayacaklarını, enayi yerine konamayacağını bilmeleri lazım. Burada olan her şeyi tüm gerçekliğiyle gözler önüne seren çok az medyadan biri Evrensel’dir oldu. Ben başından beri Evrensel’i de diğer medyayı da takip ediyorum. Evrensel gazetesi işçi sınıfı mücadelesine aileden biri gibi olduğu gibi yalın bir şekilde işçilerin hayatlarına medyadaki nefesi olmuş ve katkı sağlamıştır. Tarafsız haber yaparak işçi sınıfını önemsemesi, değer vermesi, mücadelemizin dışında, iş güvenliği ihlallerinin olması, güvencesiz çalıştırılan işçiler, göçmen işçilerin kayıt dışı çalıştırılması, yaşanan işçi cinayetleri, çocuk işçiliği ve çocuk iş kazalarını sermayenin dezavantajlı bu insanların kanını sonuna kadar emmelerinin haberlerini tek bir yerde ancak Evrensel gazetesinde görebiliyoruz. O yüzden Evrensel’e güveniyoruz, varlığı bizim için bir güvencedir.
Tabii ki ayrıca bütün bu yaşananlar sadece Renault’da olmamıştır. Ve sadece Renault’nun meselesi değildir. Diğer tüm fabrikalarda, büyüklüğü küçüklüğü bir çok işletmede işçi arkadaşlarımız, kardeşlerimiz aynı dertten muzdarip. Hepimiz evimizi geçindirmek için, çocuklarımız için çalışıyoruz. Fakat düzen öyle bir düzen ki bizi beş kuruşa muhtaç etmiştir. Biz giderlerimizi denkleştirmek için ya da patronların daha fazla kazanma hırsı fazla mesai yaptırıyor bize, ne yazık ki çocuklarımız bizsiz büyüyor. Annelerine babalarına en çok ihtiyaç duydukları dönemde anne babalar işte oluyor sevgiye, ilgiye aç bir nesil yetiştiriyoruz ne yazık ki.
Biz işi yavaşlatalım ya da durduralım patrona ya da ülkemizin ekonomisine zarar verelim derdinde değiliz. Aksine tabii ki hem işveren kazansın işçi de kazansın fena mı olur. İşçinin alım gücü yükselirse ekonomi daha canlanır. Aklı geçim sıkıntısında olan işçiden verim alma bir yere kadar mümkündür sonrasında stres ve sağlıksal sebeple gelebilecek kötü olaylar yaşanabilir. Tam aksi bir durumda olmamızı da işveren istemediği için mutlu da olamıyoruz tabii ki. Stressiz mutlu olduğumuzu düşünsenize işvereniyle sendikasıyla barışık işçi işine daha bir dört elle sarılır, daha verimli olur. Çocukları daha iyi şartlarda yetiştirir. Bu da hem bireysel anlamda, hem ülkemiz hem de dünya adına barışçıl mutlu bir gelecek demektir.
Kısacası biz işçiyiz insani şartlarda çalışmak istiyoruz, geçim derdi yaşamak istemiyoruz. Ve en önemlisi hiç kimse bizim beraberliğimizi bozmak için din, dil, ırk gibi hassasiyetleri kullanmasınlar. İşçinin haklarını gasbederken bunlar düşünülmüyor ama işçi birlik olunca birliği, bütünlüğü bozmak için bunları kullanıyorlar. İşçi sınıfı uyandı artık, bu numarayı geçmiş tuzakları yemeyecek. Hukukun, yargının tarafsızlığına inanıyoruz, yaşananları da çok iyi analiz ettiklerini de tahmin ediyoruz.
Evrensel'e sesimiz olduğu için, işçi arkadaşlarımıza ve tüm yetkililere sesimizi yalın bir şekilde duyurduğu için teşekkür ediyoruz. İşçi arkadaşlarıma da buradan belirtmek isterim ki haftada en az bir Evrensel alıp okusunlar, okuyunca kendilerini bulacakları bir gazete olduğunu çok geçmeden anlayacaklar. Çünkü okuduğun arkadaşım kendi hikayen. Evrensel’i seviyoruz…