07 Haziran 2016 00:01

Evrensel sadece haber yapmaz, hareketi de yaratır

İşçiler, gazeteleri Evrensel'i anlattılar...

Paylaş

Bir grup tersane işçisi (Tuzla/İstanbul)

Merhaba Evrensel okuru arkadaşlar;
Hepimizin gazetesi, emeğimizin alın terimizin ve mücadelede yol arkadaşımız olan gazetemizin 22. yılını coşkuyla karşılıyoruz. Bu gazete tüm işçiler için önemli bir araç olduğunu tüm Evrensel gazetesini okuyan işçiler olarak söyleriz. Çünkü Evrensel’in her birimizde bıraktığı bir etki vardır. Ama gazetemizin biz tersane işçilerinin mücadelesinde ve az çok iyileşen çalışma koşullarında çok ciddi emeği var. Nasıl mı? Öncesi de vardır mutlaka ama hepimiz ve Türkiye kamuoyu Tuzla tersanelerini 2000 yılından itibaren burada yaşanan iş cinayetleri ve kölece çalışma koşullarını gazetemiz Evrensel’in yaptığı haberlerin yanı sıra biz işçilerin yazdığı mektuplar yaptığı haberler ve çekip gönderdiğimiz fotoğrafların gazetemizde çıkmaya başlaması ile beraber daha yakından tanımaya başladı. Patronların ve devlet yetkililerinin tüm engelleme çabalarına karşın tersanelerdeki ağır çalışma koşullarının düzeltilmesi işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması ve diğer haklarımızı almak için verdiğimiz mücadelelerde gazetemiz hep bizi yazdı. Diğer büyük gazetelerin yazmayı bile tenezzül etmediği bir yerde tersane işçileri ve tuzla tersanelerinde ki çalışma koşulları hep Evrensel’de oldu. Bu yazıyı okuyanlar inanmayabilirler (Ama internete Tuzla tersaneleri haberleri diye yazın en başta Evrensel vardır) örneğin tersanelerde iş cinayetleri yaşandığı dönemde denize düşen bir işçiyi ararken altı ay önce kaybolan bir işçinin cenazesinin bulunma haberi. Tersanelerde denize düşüp iskele ile geminin arasına sıkışıp iş cinayetine kurban verdiğimiz bir arkadaşımızın boğazına halat bağlayarak denizden çıkarılıp gemiye asılma haberi ve benzer birçok tersane işçilerinin haberleri gazetemiz aracılığıyla ülke kamuoyunun gündemi oldu. Yani tersanelerde, Türkiye’de ve dünyada olan bütün işçi mücadelelerini ve kazanımlarını biz gazetemizden öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz. Bu yazıyı yazan bir grup işçiyiz her birimiz 10-15 yıllık tersane işçisiyiz. Düzenli düzensiz bu gazeteyi okuyan işçileriz. Bu gazeteyi diğer gazetelerden ayıran bir şey var. O da Evrensel sadece haber yapmaz Evrensel aynı zamanda hareketi de yaratır ve geliştirir. Çünkü Evresel’in muhabirleri biz işçileriz ve hareketin içindeyiz. Tıpkı TEKEL, SEKA, deri ve tersanelerde olduğu gibi. Biz tersane işçileri sesimiz olan gazetemize yapılan her türlü baskıya karşı sahip çıkacağız, okuyacağız, okutacağız. Nice on yıllara... Biz işçiler var oldukça, Evrensel de var olacak patronlara inat!


EVRENSEL İLE NİCE MÜCADELE DOLU YILLARA

Olcay ÖZAK
PTT İşçisi/İstanbul

90’lı yılların başları, işe yeni başlamışım İstanbul hareketli. Özelleştirmeler hızlanmış “Devlet don mu diker devlet ayakkabı mı yapar, devlet et-süt mü satar” yaygarasıyla kamuya ait ne kadar KİT varsa elden çıkarmaya, yok pahasına “Zarar ediyor” yalanıyla özelleştirerek satmak istiyorlardı. İstanbul sokakları “Özelleştirmeler vatana ihanettir” sloganıyla inliyordu. Böyle bir süreçte işçiliğe adım atmıştım. Sokaklar hareketli sendikalar işçiler her gün meydanda bu yağmaya karşı yürüyorlar. Benim de çalıştığım kurum olan PTT’nin “T’si olan Telekom’un özelleştirme adı altında peşkeş çekilmesine işçi ve emekçiler karşı çıkıyorlardı.
Aynı süreçte kamu çalışanları da grevli-toplusözleşmeli sendika hakları için mücadele ediyorlardı. Hemen her gün basın açıklamaları iş bırakmaları yaşanıyordu, hem de oldukça yüksek katılımlı kalabalıklar halindeydi. Gündemi işçi ve emekliler belirliyordu desek yanlış olmazdı ancak günlük yaşamda bu kadar ses çıkaran işçiler basın yayında kendilerine yer bulmakta zorlanıyorlardı. Gazetelerin iç sayfalarına küçük bir haber olabilirlerse “ne ala”.
Telekom’un özelleştirme sürecinde şöyle bir anı hatırlıyorum; işçiler kararlı ‘Telekom’u sattırmıyoruz’ diyorlar. Çok nitelikli ve kitlesel eylemler uyguluyorlar fakat bunların halka anlatılması ve yansıması için basına ihtiyaç var. Bazen iki gün üç gün süren grevler oluyordu. İşyerlerinde kitlesel iş bırakmalar yaşanıyordu. Kısacası üretimden gelen güç olabildiğince kullanılıyordu. Sabah gazetesinde bu işçileri vatan haini gösteren bir haber yapılmıştı. Telekom işçileri Mecidiyeköy’de bulunan gazete binasına yürüyüş yaparak gazeteyi de haberi de protesto etmişlerdi. Yine benzer bir haberde Hürriyet- Sabah- Milliyet- Show TV- atv santralleri kilitlenerek yanlış haberlerinin tekzibi sağlanmış ve işçilerin üretimden gelen gücü onlara hatırlatılmıştı. Yine toplusözleşme dönemlerinde işverenler işçiler aleyhinde haberler yaptırarak brüt ücretleri basına yansıtıp işçilerin taleplerinin haksızlığına vurgu yapıp kamuoyu önünde onları yalnızlaştırmak isterlerdi. Bu ve benzeri o kadar olay yaşanıyordu ki şimdi başka arkadaşlarımın anılarında ne kadar hatıra vardır kim bilir. Mesela bu eylemi çarpıtarak yazanı mı dersin işçileri provokatör olarak göstereni mi dersin vatan haini olarak göstereni mi dersin daha neler neler …
İşte tam da böyle bir dönemde işçinin emekçinin sesi olan, işçi haberleri yapan, işçilerin çalışma koşullarını günlük yaşamlarını kendi haliyle yazdıkları günlük bir gazete olarak çıktıEvrensel.
Evrensel gazetesi dünyanın ülkenin her yerindeki işçi haberlerini bizlere ulaştıran bizleri fabrikalara götüren fabrikaları bizlere getiren, Arçelik işçisini, Renault işçisini, Kayseri’deki OSB’deki işçiyi, grevdeki Telekom işçisini, taşeron işçiyi, tekstil işçilerini, inşaat işçilerini, mevsimlik tarım işçilerini, belediye işçilerini, deri işçilerini, tersane işçilerini ve daha adını sayamadığımız hayatı yaratan bütün emekçileri birbirleriyle buluşturan onların birbirleriyle iletişimini sağlayan birbirlerine mücadele tecrübelerini aktaran ne yapması ve nasıl yapması gerektiğini her gün yeniden öğreten ve öğrenen “Fırından yeni çıkmış sıcak ekmek tazeliğinde ve kokusunda” bir basınımız var artık. İşçi sınıfı var oldukça sen de var ol Evrensel.
Daha nice mücadele dolu yıllara...


Gözümüz, kulağımız, sesimiz oldu

İbrahim BALLIKAYA
(Telekom İşçisi/İstanbul)

Merhaba;
“Telekom vatandır, vatan satılmaz” şiarıyla özelleştirmelere karşı başlatmış olduğumuz eylemlerde TİS dönemlerindeki direnişlerde, çalışma yaşamımda  hiç unutamayacağım 44 günlük Telekom grevimizde 7-24 bizleri yalnız bırakmayan Evrensel gazetesi ve Hayat Televizyonu gözümüz kulağımız ve sesimiz olmuştur. Grevde emekçilerin bizatihi mücadelesinin kendisi olmuştur. Yapılan yol çalışmaları veya inşaatlardaki çalışmalar nedeniyle kesilen (grevden öncede olduğu gibi) kabloların çalışanlar tarafından kesildiğini burjuvanın yazılı ve görsel  basını tarafından servis edildiği, çalışanların vatan haini ve terörist ilan edildiği bir süreçte, çalışanlar Evrensel gazetesi ile gerçekleri görüyordu. Telekom’daki çalışma yaşamımda ve sendikal mücadelemde Evrensel gazetesinden faydalandığını çok rahatlıkla söyleyebilirim.


Dayanışmayı ve morali yükseltti

Renault işçisi
Bursa

Metal fırtınanın başladığı zaman sesimizi duyurmakta güçlük çektik. Çünkü yerel ve ulusal haber ajansları bizi görmezden geldiler. Büyütülecek bir hareket olarak algılamadılar. Çünkü bizden daha önemli olarak gördükleri seçimler vardı ve göz ardı edildik. Evrensel gazetesinin rolünü o zaman gördük, her şey bir yana işçilerin mücadelesi bir yana. Direnişin duyulmasında çok önemli rolü var. Sadece Bursa’daki fırtınanın haberleri değil tüm yurda yayılan eylemlerin haberlerini gördük ve bu bize ayrı bir moral oldu. Çünkü birçok yayın organında sanki metal işçileri eylem yapmıyormuş gibi gösterildi. Biz bunun böyle olmadığını Evrensel gazetesinden gördük ve fabrikalar arasında değişik iller arasında dayanışma duygusunu kurdu. Renault sonrasında gelen TOFAŞ ve birçok fabrika, gerçeği söylemek gerekirse anlık haberleri yaparak bizler arasındaki dayanışmayı ve morali yükseltti. Hayata geçirdiğimiz haklı mücadeleyi yakından takip edip arka planda kalmasına müsaade etmeyen Evrensel’e ve tüm muhabirlerine sonsuz sevgiler selamlar.


Rant medyasına karşı işçilerin sesi Evrensel gazetesi

TOFAŞ işçisi
Bursa

Öncelikle kuruluş yıl gününüzü kutlar başarılarınızın devamını dilerim. Ezilen ve sömürülen emekçilerin sesini her şeye rağmen elinizden geldiğince insanlara duyurduğunuz için teşekkürler.
Bizler emekçiler aslında çok geniş kapsamlı saldırı altındayız. Kendi menfaat ve çıkarlarını gözeten yöneticiler, STK’ler çalışanlarını üreten emekçisine insan değeri vermeyen aç gözlü patronlar ve at gözlüğünü çıkarmayan siyasiler, eskimeyen yüzler. Mayıs direniş günlerinde yanımızda olan medyalar belliydi zaten. Evrensel gazetesi en başta emekçilerin haklı davasını sonuna kadar gündeme taşımıştır. Fakat rant medyası tam aksine işçileri, emekçileri yani bizleri suçlayıp yalan yanlış yasal olmayan eylemmiş gibi piyasaya lanse ettiler. Bu yüzden bu rant medyasına karşı gerçeği yazan yayınlara sahip çıkmamız gerek. Saygı ve sevgiyle.


Yanımızda hep Evrensel’i gördük

Haydar CANPOLAT
(DERİTEKS Tuzla Şube Sekreteri)

21. yılını geride bırakan Evrensel gazetesi bütün baskılara, sansüre, kapatmalara ve çalışanlarının ölümüne varan (Metin Göktepe bunlardan biridir. Metinin anısı ve vermiş olduğu mücadeleyi unutmak olmaz) saldırılara rağmen halkın sesi kulağı olmuştur.
Evrensel gazetemiz biz işçiler, emekçiler, öğrenciler, emekliler, işsizler, çevreciler, köylüler, akademisyenler, sendikalar, siyasi parti ve adını sayamadığımız daha nice ötekileştirilmiş bütün katmanların sesi olmaya devam etmiştir. Yıllarca Deri-İş Sendikası (Bugünkü adıyla DERİTEKS) işyeri temsilcisi olarak çalıştım. Bir dönem şube yönetim kurulu üyeliğini yaptım. Yaklaşık 10 yıldır da Tuzla Şube Sekreteri olarak sendikadayım. Bu faaliyet alanlarında ülkemiz ve bölgemizde yaşanan insan hakları ve sendikal örgütlenmelerde yaşanan antidemokratik bütün baskı ve hak ihlallerinde hep Evrensel gazetesini gördük. İyi ki varsın Evrensel. Daha nice 20 yıllara.

ÖNCEKİ HABER

Ankara ve Bolu'da servis araçları kaza yaptı: 36 yaralı

SONRAKİ HABER

Evrensel, Ünaldı direnişini tüm dünyaya duyurdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa