08 Haziran 2016 10:17

Hakim ve savcılar: Biat etmediğimiz için gönderildik

İzmir Adliyesi'nden sürgün edilen hakim ve savcılar, baronun töreninde konuşarak biat etmedikleri için cezalandırıldıklarını dile getirdi.

Paylaş

Son HSYK Kararnamesiyle birlikte vermiş oldukları kararlardan dolayı İzmir Adliyesi'nden çeşitli yerlere sürgün edilen hakim ve savcılar, baronun töreninde konuşarak biat etmedikleri için cezalandırıldıklarını dile getirdi.  Hakim ve savcılar, atamaları yargıya müdahale olarak gördüklerini söyledi. Konuşmalarda, tarafsız ve bağımsız olmayan bir yargı sisteminden adalet beklemenin mümkün olmadığı da eklendi. İzmir Barosu Başkanı da hükümetin yargıya yönelik politikalarını eleştirerek, HSYK'nın özerk olması gerektiğini vurguladı.

İzmir Barosu, son HSYK Kararnamesi ile ataması yapılan hakim ve savcılar için bir teşekkür töreni düzenledi. İzmir Adliyesi Baro Merkezi'nde yapılan açıklamaya, Baro Başkanı Aydın Özcan, Trabzon'a gönderilen YARSAV Başkan Yardımcısı Murat Aydın, Karşıyaka Adliyesi'ne gönderilen Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri Ayşe Sarısu Pehlivan, çok sayıda hakim, savcı ve avukat katıldı. Baronun töreninde hukukçular kendi arasında mesleki bir dayanışma gösterdi.  

Törende ilk olarak konuşan İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, atamaları kabul etmediklerini ifade ederek "Böyle başarılı hakimlerimizin daha iyi görevlere getirilmesi gerekirken adeta meslekten soğutacak, psikolojik baskı yaratacak atamaları şiddetle eleştiriyoruz. Ülkemiz malasef yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü anlamında daha da kötüye gitmektedir. Özellikle bağımsız kuruluşların yapmış olduğu raporlama çalışmaları sonucunda ülkemiz hızla hukuksuzluğa ilerlemektedir. Bu anlamda sürekli HSYK'nın yapısını eleştiriyoruz, eleştirmeye de devam edeceğiz. Özellikle son dönemde torba yasalarla 'yargı bağımsızlığı sağlıyoruz' denilerek HSYK'nin yapısının, yürütme organının eline geçmekte olduğunu görüyoruz. HSYK'nın içindeki 10 kişiden 7'sini, yürütme organı dolaylı yoldan belirliyor. Bu anlamda HSYK'nın başında Adalet Bakanı ya da Adalet Bakanı Müsteşarı olmadan toplantı dahi yapılamıyor."

'MESLEĞİMİZE YÖNELİK SALDIRILAR TAVAN YAPTI'

HSYK'nın idari ve mali açıdan özerk hale getirilmesini ve Adalet Bakanı ile müsteşarının oradan uzaklaştrılması gerektiğini de ifade eden Özcan şunları söyledi "Özerkleşme sağlandığı takdirde böylesi hakimlerimiz, savcılarımız atanmayacak ve Anayasanın 138, 139, 140. maddelerinde belirtilen hükümlerin hayata geçmesi sağlanacaktır. Çok değerli hakimlerimiz üst makamlara hızla yükselecektir ve Türkiye'deki adalet mekanizması hızla gelişecektir. Maalesef ülkemizdeki siyasiler her zaman mesleğimizi ötekileştirmek için ellerinden gelen çabayı göstermişlerdir. Hele bu iktidar zamanında mesleğimize yapılan saldırılar hukuksuzluklar tavan yapmıştır. Hukukçular başta olmak üzere bütün görevlileri hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının sağlanması noktasında özveri ile çalışmaya davet ediyoruz. Biz hukuksuzluklara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz".

Daha sonra söz alan YARSAV Başkan Yardımcısı ve Hakim Murat Aydın da İzmir Barosuna ve meslektaşlarına teşekkür etti. Söz konusu olanın,  kendisinin ya da diğer meslektaşlarının atanması olmadığını dile getiren Aydın  "Burada asıl söz konusu yargının tarafsızlığına ya da bağımsızlığına yapılan müdahaledir. Burada önemli olan şey bir yargı mensubunun hakimlerin, savcıların verdikleri kararlardan, gösterdikleri tavırlardan dolayı hiçbir sebep ileri sürülmeksizin atanabilmeleridir, tayin edilebilmeleridir. Yargı mensuplarının teminatı kendi teminatımız değil, yurttaşların teminatıdır. Tarafsız ve bağımsız olmayan bir yargıdan adalet beklemek mümkün değil" dedi.

'YARGI DA ÖRGÜTLENENLER DE CEZALANDIRILDI'

HSYK'nın son kararnamesinin bir ceza kararnamesi olduğunu vurgulayan Aydın sözlerini şöyle sürdürdü "Özellikle de yargı içinde örgütlenmeye çalışanlara yönelik bir cezalandırma başlatmıştır. Ben YARSAV Başkan Yardımcım olmama rağmen tayin edildim. Ayşe hanım, Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri idi. Son HSYK seçimlerinde bugünkü kurula karşı aday olan arkadaşlarımızın çoğunun yerleri değiştirildi. Bu anlayışın ne demokratik ne hukuk ne de meslek etiği anlayışına uygun olmadığını çok açık ortada. Önemli olan şu; herkes gelip geçer, hepimiz bir yerlerde çalışırız, izler bırakırız ama biz mesleğimizi, onurla, dürüstlükle yerine getirmeye devam edeceğiz, sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Başka bir yere gittiğimiz de başka biri olmayacağız, biz yine mesleğimizi yapacağız. Önemli olan yanlışlıklara karşı çıkabilmektir, yanlış olduğunu düşünmek yetmez bunu göstermek gerekir".

'BU ATAMA SÜRGÜNDEN ÖTE BİR ŞEY DEĞİLDİR'

Son olarak konuşan Yargıçlar Sendikası Genel Sekteteri Ayşe Sarısu Pehlivan da "Ben Murat bey kadar uzak bir yere atanmadım, Karşıyaka Adliyesi'ne atandım ama ben de İzmir'den kovuldum ama görüyorum ki buna sessiz kalmayan bize sahip çıkan meslektaşlarımız var. HSYK kendimi anlatma imkanımı tanımadı çünkü bu kararın bana bir 'taltif' gibi olduğunu söyleyen çok meslektaşım oldu. Bir insanın istemediği bir yere gönderilmesi sürgünden öte bir şey değildir. Biz bu mesleğe girerken her yerde çalışmayı göze aldık ama bizden biat etmemiz istendi. Biz biat etmedik. Biz hukuk mücadelesinde hak ve hukukun teminatı olarak görevimizi yapmaya her yerde devam edeceğiz" dedi.  Hakim Pehlivan'ın gözyaşlarını tutamadığı görüldü.

Konuşmalar avukatlar tarafından da uzun süre alkışlandı. Daha sonra İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan, Hakim Murat Aydın'a teşekkür plaketi verdi.  (İzmir/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Altıncıların panel baskını davasında 10 yıl geçti sonuç yok!

SONRAKİ HABER

ELİ’de işten çıkarmalara ilişkin soru önergesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa