Kazanan dostluk ve kardeşlik

Diren DOĞAN
İstanbul

Kağıthane’de düzenlenen Gençlik Yaz Kampı ödüllü futbol turnuvasının kazanan takımı ‘’RealTepe Spor’’ ile, sohbet eşliğinde bir röportaj düzenledik. Ve arkadaşlarımızın her biri ile, turnuvadaki dostça ve kardeşçe ortamı, ilki 1998’de düzenlenen, bu sene on dördüncüsü düzenlenecek olan kampımızda da bulacaklarını belirterek sohbete başladık.

“MERHABAMIZ” BİLE OLMAYAN ARKADAŞLARLA TANIŞMAK

Sohbetimize başlamadan önce çaylarımızı, oraletlerimizi yudumladık. Ardından neşeli mi neşeli, komik mi komik, bir kadar da konuşkan olan Ege ile başladık. Öncelikle, turnuvaya Çağlayan’dan katılan Suriyeli genç işçileri sorduk. Arkadaşımız Ege, “Ülkelerinde yaşanan savaştan dolayı oradaki işlerini, evlerini ve yaşamlarını bırakıp buraya, yani Türkiye’ye geldiler. Bu turnuvaya katılmadan ve onlarla tanışmadan önce çoğu insanın düşündüğü ve bu şekilde yaklaştığı gibi benim de ön yargılarım vardı. Fakat bu turnuva vesilesiyle hem kendi mahallemizde yıllardır gördüğümüz fakat bir ‘merhabamızın’ bile olmadığı bir çok arkadaşla turnuvadan sonra kaynaşabildik. Aynı şekilde, en önemlisi Suriyeli işçilerle de bu kaynaşmayı ve aslında onlar hakkında söylenenin aksine dostça ve kardeşçe yaklaşımlarını görebildik” dedi.

DOSTLUK VE KARDEŞLİK KAMPI

Bir diğer sorumuz ise, kampın bu seneki şiarı “Emeği kültürle, yeniyi tarihle buluşturuyoruz.” Üzerine oldu. Bu sene on dördüncüsü düzenlenecek olan kampımızda tüketim kültürüne karşı kolektif bir kampı örgütlüyoruz. Doğanın katledilmesinden tutalım da, ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin içeride ve dışarıda yürüttüğü savaş politikalarına kadar her türlü baskı ve sindirme politikası ile biz gençleri geleceksizleştirmeye çalıştıkları bu süreçte, 10-18 ağustos tarihleri arasında 14. kampımızı düzenleyeceğiz. Sizce bu kamp gençlik açısından önemli midir diye sorduk.
Bir diğer arkadaşımız Mustafa ise düşüncelerini bizimle paylaştı. “Tabii ki önemlidir. Mahallede düzenlenen daha önceki turnuvalara da katıldık, fakat bu turnuva hem sınavlardan önce kafa dağıtmamıza yaradı hem de dostluk ve kardeşlik ortamında gerçekleşti. Kampın da tıpkı turnuvadaki gibi dostluk ve kardeşlik içerisinde gerçekleşeceğine ve orada da hem tatil yapacağımız, hem de öğreneceğimiz bir çok şey olacağına inanıyoruz.” dedi.

ZEYTİN AĞAÇLARININ ARASINDA

Son olarak takımın yaşça en büyük oyuncusu olan Burhan arkadaşımızla yaptık röportajımızı. Turnuva ve kamp hakkında görüşlerini aldık. “Mahalle de daha önce düzenlenen Berkin Elvan Turnuvası dahil bir-iki turnuvaya daha katıldık. Son katıldığımız turnuva ise kamp ödüllü bu turnuva oldu. Hırsın, rekabetin olmadığı bu turnuva da Suriyeli işçilerle tanışma ve kaynaşma fırsatımız oldu. Savaştan kaçıp Türkiye’ye geldiler. Çağlayan’da küçük-büyük tekstil atölyelerinde düşük ücrete çalışıp hayatlarını idame ettiriyorlar. Çalıştıkları mesai arkadaşları, patronları vs. sürekli ön yargılı yaklaşıyorlar onlara, bizler de dahil bu turnuvaya katılan diğer arkadaşlarımız da onlarla güzel bir dostluk kurabildi. Kamp hakkında ise zeytin ağaçlarının kesilerek doğal güzelliklerin yok edilmesi, HES yapılmaya çalışılması gibi bir çok doğa katliamına karşı İzmir-Dikili’de (Sotes Tatil Köyü’nde) zeytin ağaçlarının arasında gerçekleşmesi, gençlerin doğaya sahip çıkması çok önemlidir” dedi arkadaşımız. 

ADANALI GENÇLER BARIŞ İÇİN SAHAYA ÇIKIYOR!

Aydın YİĞİT
Adana

Adana, uyuşturucu kullanımı ve işsizlik oranının bir hayli yüksek olduğu bir şehir. Bu ikisinin de, gençlik içinde daha da yaygın olduğunu söylersek yanılmış olmayız. Üstüne bir de ülkenin içinden geçtiği savaş koşulları eklenince gençlik açısından durum daha da karamsarlaşabiliyor, gelecek kaygısı daha ağır basabiliyor. Gençliğin bu sorunlara karşı bir araya gelerek kendi gelecekleri için kafa yormasını gerektiğini belirten Emek Gençliği de, Adana’da bir futbol turnuvası düzenlemeye karar vermiş. Savaşa, uyuşturucuya ve yozlaşmaya karşı, Barış, Kardeşlik ve Dayanışma için futbol turnuvası şiarıyla 4-12 Haziran tarihleri arasında düzenlenen turnuvaya dair Emek Gençliği ile sohbet gerçekleştirdik.  

FUTBOL, GENÇLİĞİ AYRIŞTIRMAMALI

Yusuf Çakmak, turnuvan fikrinin mahallelerde yaptıkları halı saha maçları sırasında oluştuğundan bahsediyor. Gençliği uyuşturucudan uzaklaştırmak, sosyal aktiviteler aracılığıyla bir araya getirmek için almışlar bu kararı. Taraftar gruplarının da sahaya çıktığını belirtiyor ve ekliyor “Futbol, gençliği ayırmak için değil bir araya getirmek ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek için yapılmalı.” Turnuvanın ödülü de amaca gayet uygun. Ödül olarak kitap seti vermeyi düşündüklerini söylüyor Yusuf. Gençliğe okuma alışkanlığı kazandırmak, amaçlardan biri.

TÜM GENÇLİK KESİMLERİ BİR ARADA 

Cengiz Sarıkaya, turnuvaya katılımın yüksek olduğu mahallelerde aynı zamanda uyuşturucu ve işsizliğin de yoğun olduğuna işaret ediyor. Bunu ise gençliğin bir araya gelme isteğine ve böyle etkinliklerin bir ihtiyaç olduğuna bağlıyor. Cengiz, bu turnuva ile Adana’da işçi, işsiz, liseli, üniversiteli gençliğin buluşacağına da dikkat çekiyor.

BARIŞ VE DAYANIŞMA VURGUSU

Mesut Baylav, gençliği kutuplaştıran bir diğer etken, aynı zamanda memleketin en önemli sorunu olarak, hükümetin uyguladığı savaş politikalarından bahsediyor. Bu dönemde gençlik içerisinde gelecek kaygısının ve kutuplaşmanın arttığını gördüklerini söyleyen Baylav, dayanışmanın önemini vurguluyor. Son olarak sohbete son vermeden turnuvanın aynı zamanda barış için olmasının ise böyle bir dönemde daha da önem kazandığını ve  Emek Gençliği olarak gençlik içerisinde politik, kültürel etkinliklere devam edeceklerini ekliyor.