"Dış güçler" eğitime arkasını dönüyor(!)
Bugün yarın en ticari kurumlarımız haline gelmiş okullar borsaya kapanışlarını bildirirler!

ROTA
Bugün yarın en ticari kurumlarımız haline gelmiş okullar borsaya kapanışlarını bildirirler! Bu yıla özgü olarak ise okulların, dogmatik bilgilerle, fetih ve işgal yanlısı, içi liberalizmle doldurulmuş bir Osmanlıcılıkla, laisizmden uzak eğitim anlayışıyla yönetilmesine karşı tepkiler İstanbul Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi gibi çeşitli liselerde eylem ve açıklamalara dönüştü. Tepkinin medyaya yansıyanın çok üstünde olduğu öngörülebilir. Neredeyse her lisede demokrasiden, bilimden, anadilinde eğitimden yana olan öğretmenlerin müdür olması, okulların yönetiminde yer alması engelleniyor. Ataması yapılmayan Öğretmenler Platformu kadar, ataması yapıldıktan sonra müdür yapılmayan öğretmen vardır desek abartı olmaz!
Tek adamın müdürleri, okulların tek adamı haline gelirken, eğitim sitemi içindeki her türlü demokratik, katılımcı, öğrenci ve öğretmenlerin söz ve yetki mekanizmalarında yer aldığı anlayış terk ediliyor. Öğretmenlerimiz sürgün edilirken, bizler disiplin cezalarıyla ehlileştirilmeye çalışılıyoruz. Peki ne için? Asgari kölelik yasalarının meclisten geçtiği, demokrasinin ayaklar altına alındığı, milyonlarca gence ya kölelik koşullarında çalış ya da işsiz kal denildiği bir ortamda, bu ortama uygunda bir nesil yetiştirilmesi gerekiyor. Bu nedenle yandaş basın liselerdeki bu eylemi öyle ciddiye alıyor ki, bunlar provokasyondur diyen haberler yapıyor!
Herhalde liseliler, adı müdür olan ve cemaat yönettiğini zanneden bir AKP kurmayına sırtını dönmek için “dış güçlerden” yardım alıyorlar!
BİZ MÜDÜR MÜYÜZ Kİ BİAT EDELİM?
Hükümetin bu alandaki politikası teşhir edilmeye gerek duyulmayacak kadar göz önünde. Yandaş sendikalara üye olan ve öğrencileri kendi ideolojik platformuna biat etmeye çağıran, okul yönetimleri, öğrencileri not ve disiplin suçlarıyla tehdit ediyor, binlerce gencin geleceğini şantaj malzemesi yapıyor! Bu nedenle bu tepkiler mezuniyet törenlerine daha rahat yansıyor ve öğrenciler müdürlerin kendilerine zarar vermeyecekleri tek günde biat etmeyeceğiz diyor!
Türkiye’nin en köklü liselerinden gelen bu tepkinin başka bir anlamı daha var. Çünkü bu liselerin mezunları görece daha iyi üniversitelerde okuma olasılığı olan, bu açıdan da milyonlarca gence göre daha iyi bir yaşam ve geleceğe sahip olmak açısından bir adım önde olan liselerdir. Biz ne de olsa kendimizi bir türden kurtarırız demek yerine, rüşvet kabul etmediklerini açıklamaları, nitelikli bir eğitim istediklerini haykırdıklarını, gericiliğe ve karanlığa arkalarını döneceklerini eyleme dönüştürmeleri, AKP’nin ve sermayenin gençliği kolaylıkla teslim alamayacağının göstergeleridir.
TEK ADAMA KARŞI ÇOK İNSAN!
Bu belirtilerin giderek büyümesi ve iktidara geri adım attırması; liselilerin kendi aralarındaki bu dayanışmalarını (şu anda var olan birliklerini ve örgütlerini de içine alarak) ilerletmelerine, ortak açıklamalar, eylem ve etkinlikler yapmalarına, giderek bu sesin, tüm eğitim politikalarını parasız, bilimsel, demokratik temelde dönüştürmeyi hedefleyen bir birliğe dönüşmesine bağlıdır.
Böyle bir birliği yaratmak, her türlü bürokratik engele, disiplin soruşturmalarına ve antidemokratik uygulamalara karşı ortak talepler etrafında kendi okulumuzdan başlayarak, öğrenci birliklerini, lise dayanışmalarını (birçok lisede çeşitli isimlerle bu birlik deneyimleri var) ve yapabildiğimiz her yerde lise ÖTK’larını etkin kullanmamızla mümkün olabilir.
Çok insan yan yana gelince İstanbul Erkek Lisesinde, tek adamın sesi soluğu çıkmaz oldu mesela! Başkanlık sistemini, tek adamların iktidarını, bir avuç sermayedarın yönettiği bir dünyayı savunanlara her yerde nasıl bir eğitim, nasıl bir yaşam, nasıl bir ülke istediğimizi hatırlatalım!
Evrensel'i Takip Et