12 Haziran 2016 07:11

Ülkeler farklı, adalet ve şiddet anlayışı aynı

Agayev savaşın yıkıcı etkisini 'Hayal Et' isimli serisinde savaş çocuklarının ikonikleşmiş fotoğrafları üzerinden anlatıyor.

Paylaş

Başak ŞAHİNDOĞAN

Ben öyle bilirim ki yaşamak,
Berrak bir gökte,
Çocuklar aşkına savaşmaktır…

İsmet Özel

Savaş ve sömürü dünya kuruldu kurulalı hep var oldu. Egemen güçler her zaman halklara zulmederek varlığını korudu. Bundan sonra da sistem bize bu düzeni dayatmaya devam edecek. Ama dünyada barış için çaba sarf eden insanların ışığı, emperyalist hırslar uğruna savaş çıkaran insanların çirkin gölgesini yok edecek kadar güçlüdür.
Bu nedenle de her sanatçı aynı zamanda ruhunun ışığını maharetli renkleriyle dünyaya yayan, zulme, adaletsizliğe ve bütün sömürü düzenlerine karşı duran bir savaşçıdır.
Her ne kadar dünya yüzündeki tüm zulümlerin kaynağı yine insan olsa da, sanatın umut ve direnişle bezenen evrensel dili her türlü kötülüğü yenecek kadar güçlüdür. Çünkü sanat ayna tutandır. Görünmeyeni, perdeler arkasına gizleneni halkların önüne serendir. Zulme karşı duran; durmakla kalmayıp iyi, güzel ve doğrunun önünü açan bir dinamiktir.
Ve sanatçılar toplumların en kıymetli ulaklarıdır. Ezilen halkları, devletlerin sömürülerini, şiddetin yaralarını, öldürülen çocukları, kirli oyunları, adaletsizlikleri, tüm zulümleri gözler önüne serendir. Sanatçının bu sisteme karşı en önemli eylemi çağlar boyunca dünyada eli kanlı zalimler kadar, onlara karşı direnerek güzelliğe kanat çırpan insanların olduğunu eserleriyle toplumlara aktarmaktır.

SANAT ESTETİK BİR İSYANDIR

Karikatürist ve illüstratör Gündüz Agayev tam da bu bakış açısıyla üretim yaparak eserleri ile ezilenlerin dili olarak zalimlere karşı bir duruş sergiliyor.
1981 yılında Azerbaycan’da doğan genç sanatçı 1998-2002 yılları arasında Azerbaycan Devlet Ressamlar Akademisi‘nde eğitim aldı. İlk sergisini 2004 yılında açan Agayev’in ikinci sergisi Baku Muesum Center’da gerçekleştirildi. Sanatçının eserleri aynı zamanda yurt dışında da birçok ülkede sergilendi. 2008’de Rusya’da, 2011’de Türkiye’de, 2012’de “Friendship” sergisi dahilinde Fransız Elçiliği’nde ve 2013’te Türkmenistan’da gerçekleşen “International Artistry” sergisinde Agayev’in eserleri uluslar arası sanat çevrelerinin de dikkatini çekti.
Aynı zamanda “Demokrasi için Sanat” projesinde de yer alan sanatçı karikatürü ülkesindeki haksızlıklara karşı çıkmak için kullandı ve bu nedenle de devlet tarafından büyük bir baskı gördü. Gördüğü bu baskılar karşısında 2014 yılında Azerbeycan’ı terk etmek zorunda kaldı.
Halen devlet politikalarını ve polis şiddeti, insan hakları, savaşların geride bıraktıkları, popüler kültürün sömürüsü gibi konularda illüstrasyon serileri yapan sanatçı sanatın çarpıcı eleştiri dilini kullanmaya devam ediyor.

ÇOCUKLARIN KATLEDİLDİĞİ BU DÜNYAYI REDDEDİYORUM

Agayev savaşın yıkıcı etkisini “Hayal Et” isimli serisinde savaş çocuklarının ikonikleşmiş fotoğrafları üzerinden anlatıyor. Bu çocuklar için bambaşka hayatlar düşleyen Gündüz Agayev o kareleri hayallerindeki gibi yeniden yorumlayarak çocukların hak ettikleri dünyaları sarsıcı bir şekilde resmediyor.
“Hayal Et” serisi Vietnam savaşının sembolü Kim Phuc’den, cansız bedeni Ege kıyılarına vuran 3.5 yaşındaki Aylan Kurdi’ye, Kevin Carter’ın Pulitzer kazanan açıktan ölmek üzere olan kız çocuğu ve akbaba fotoğrafından, Afganistan’daki çocuk gelinlere kadar birçok etkileyici kare ile acının boyutunu gözler önüne seriyor.

ÜLKELERİN ADALET TERAZİSİ

Beyaz adam
özgürlük gibi adaleti de
bir kadın heykeliyle simgeledi
ama elinde terazi tutan
zavallı kadın
gözleri bağlı olduğu için
kendisine tecavüz edenin
kim olduğunu göremedi...

Sunay Akın

Sanatçı bu seride ülkeleri ve adalet anlayışlarını konu alan çizimlerle karşımıza çıkıyor. Çizimlerinde ana figür olarak Yunan mitolojisindeki adalet ve düzen tanrıçası Themis’i kullanan sanatçı ülkelerin insan hakları ve adalet anlayışlarını bu simge üzerinden eleştiriyor.
Themis mitoloji de bir elinde terazi, öteki elinde kılıç tutan gözleri bağlı bir bakire olarak simgeleştirilir. Bakire bir kadın oluşu bağımsızlığını, gözlerinin bağlı olması ise adalet dağıttığı kimseleri görmeyerek tarafsızlığını korumasını anlatır. Bir elindeki terazi adaleti ve bunun dengeli şekilde dağıtılmasını, diğer elindeki kılıç ise adaletin keskinliğini temsil eder.
Agayev ülkelere göre adaletin nasıl değiştiğini anlattığı çalışmalarını “Bu seri için 15-16 gün harcadım. Resmettiğim ülkelerdeki durumlar hakkında düşünerek ve araştırma yaparak çizdim. Bu çalışmalar, o ülkelerdeki gerçek durumları gösteriyor” sözleriyle açıklıyor.
İllüstrasyonlarda ABD’de Themis’in elindeki kılıç ve terazi bir savaş uçağının kanatlarında asılı dururken, Türkiye’de Themis Erdoğan tarafından tokatlanıyor. Rusya’da ise Putin’i Themis’in başına silah dayamış olarak görüyoruz.

ŞİDDETİN DİLİ

Sanat,
şiddeti ortadan
kaldırmalıdır,
yalnız o yapabilir bunu.

Tolstoy

Azerbaycanlı ressam ve karikatürist Gündüz Agayev’in bir başka çarpıcı çalışması ise ülkelerdeki polis profili ve şiddetine ilişkin yaptığı illüstrasyonlar. Bu seri de sanatçı polislerin ülkelere göre değişen baskı ve şiddet politikalarını resmediyor. İran’da bir kadını örtünmeye zorlayan polis, ABD’de bir siyahiye silah doğrultmuş olarak karşımıza çıkıyor.
Sanatçının bunlar dışında “Holy Selfie” isimli günümüz sistemine ve popüler kültüre din üzerinden göndermeler yaptığı çalışmaları ve farklı ülkelerdeki liderleri birer Transformers’a dönüştürerek, ironik bir dille eleştirdiği mizahi çalışmaları da bulunmaktadır.

ÖNCEKİ HABER

Gerçeğin borcu!

SONRAKİ HABER

ABD'de gey bara saldırı: 49 ölü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa