Yüksek yargı düzenlemesi: Tek adamlığa bir adım daha
AKP'nin komisyondan geçirdiği Danıştay Kanunu Tasarısı ile 12 Eylül ürünü olan DGM'lerin ruhu yeniden hortlayacak.
AKP’nin Meclis Adalet Komisyonundan geçirdiği Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ndaki TMK kapsamındaki suçların il cumhuriyet başsavcılıklarında yürütülmesinin sağlanmasıyla 12 Eylül ürünü olan DGM’lerin ruhu yeniden “hortlayacak.”
Komisyon Üyesi HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, düzenlemenin tamamen yüksek yargıya müdahale olduğuna dikkat çekerek, yürütme ve yasamanın ardından yargıya da darbe yapılmak istendiğine dikkat çekti.
Danıştay Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair kanun Tasarısı, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi.
- Tasarıya göre, Danıştay daire sayısı en geç 3 yılda 17’den 10’a düşürülecek
- Danıştay üyeleri 12 yıl için seçilecek, bir kişi iki defa Danıştay üyesi seçilemeyecek
- Tasarı kanunlaşıp yürürlüğe girdiği tarihte Danıştay üyelerinin üyelikleri sona erecek. Ancak Danıştay Başkanı, başsavcısı, başkan vekilinin üyelikleri devam edecek
- Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Danıştaydaki kadro sayısı 116 olacak, bu sayı 90’a düşünceye kadar, boşalan her iki üyelik için bir üye seçimi yapılacak
Kamuoyunda Yargıtay ve Danıştaya müdahale olarak tartışılan tasarının en önemli maddelerinden birisi de TMK kapsamındaki suçlarla ilgili soruşturmaların, suçun işlendiği yerin bağlı olduğu iliyle anılan cumhuriyet başsavcılığı tarafından yürütülmesini sağlayacak.
Bu durumda ’90’lardaki kararları ile gündemden düşmeyen DGM benzeri bir durumun doğmasının yol açacak. Tasarının üç maddesi tamamıyla bu düzenlemenin önünü açacak.
Tasarının görüşüldüğü Adalet Komisyonunun HDP’li Üyesi Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, aynı zamanda “Yüksek yargıya da müdahale” anlamına gelen tasarıyı değerlendirdi.
‘DÜZENLEME ANAYASAYA AYKIRI’
DİHA’ya konuşan Ertan, komisyona getirildikten sonra 48 saat gibi kısa bir sürede görüşmelerin başladığını ve tasarının bu şekilde hızlan komisyondan geçirilmek istendiğini belirterek, “Yargıya böylesi bir değişikliğin yapılmasını öngörüyorduk. Ama bu denli bir değişikliği dizayn eden bir değişikliği Anayasa’ya aykırı bir düzenlemenin getirilmesini beklemiyorduk. Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte Danıştay ve Yargıtay üyelikleri bir bütün olarak sonlanacak. Yargıtay ve Danıştayda daire sayılarının ve buna bağlı olarak da üye sayılarının azaltılması öngörülüyor.
Ertan, tasarının yürürlüğe girmesiyle birlikte yargının bağımsızlığından hbahsedilemeyeceğinin altını çizerek, şöyle konuştu: “Kendilerinden olmayan üyelere dönük olarak açık bir operasyon olarak hayata geçiriyor. Zaten bunu da itiraf ettiler. Adalet Bakanı ‘ayıklamadır’ dedi. Ancak açıkça bir darbedir. Güçler ayrılığı ilkesinin temelini hedefleyen bir girişimdir. Kuvvetler ayrılığının tam tersine tek elde toplama yaklaşımıdır. Zaten yasama ve yürütme kendi kontrollerinde, yargıyı da kendi kontrollerine almış olacaklar. Sadece kendilerine tam biat etmiş hakimleri atayarak, bu işi çözecekler. Bu çok sakat bir düzenleme; bir yandan ‘Pensilvanya’dan emir alanları bertaraf ediyoruz’ diye bu değişikliği yaptıklarını söylüyorlar. Bir yandan da saraya tam biat etmiş kişileri yüksek yargı üyesi yapacaklar. Tek adamlık rejiminin adım adım hayata geçmesidir.” (HABER MERKEZİ)