Eski IRA Komutanı Martin McGuinness evrensel'e konuştu
Tony Blair'in yürüttüğü görüşmelere katılan dönemin IRA Başkomutanı ve şimdinin Kuzey İrlanda Başbakan Yardımcısı Martin McGuinness Evrensel'e konuştu
Arif BEKTAŞ
Orhan DİL
Londra
Bundan tam 100 yıl önce İrlandalılar, İngiliz işgaline karşı başkaldırmışlardı. ‘Paskalya Ayaklanması’ olarak tarihe geçen, 1916 yılındaki İrlandalıların ayaklanması 6 gün sürmüş, 6 gün sonunda bu isyancı liderler, İngiliz ordusu tarafından yakalanmış ve İskoçlara da gözdağı olsun diye, İskoçya’nın başkenti Edinbough’da idam edilmişlerdi.
İrlanda adasının büyük bir bölümünün kontrolünü kaybeden İngilizler, İrlanda’nın kuzeyinde hakimiyetlerini sürdürmeyi başarmışlardı. İrlanda halkı, topraklarının büyük bir bölümünü İngiliz işgalinden kurtarmış ve 1923 yılında Serbest İrlanda ya da İrlanda Cumhuriyeti olarak bağımsızlıklarını ilan ettiler. Sonrasında Kuzey ve Güney İrlanda olarak ikiye bölündü. Ancak kuzeyde yaşayan İrlandalılar, İrlanda Cumhuriyetine katılma mücadelelerine devam ettiler. İrlanda Kurtuluş Ordusu (İRA) olarak ortaya çıkan, birleşik ve bağımsız bir İrlanda mücadelesi veren gerilla ordusu, on yıllarca İngiliz ordusuna karşı, hem askeri ve hem de ideolojik bir mücadeleye girişti. Yıllar süren mücadeleler sonucunda İngiliz ordusu pes etti ve IRA ile anlaşmak zorunda kaldı. 10 Nisan 1998’de İRA’nın siyasi kanadı Sinn Fein ile yapılan anlaşma ve ateşkes sonrası, görüşmeler başlamış ve bir mutabakata varılmıştı. Dönemin Birleşik Krallık Başbakanı Tony Blair tarafından yürütülen görüşmelere katılan ve o dönem IRA’nın da askeri kanadının başkomutanı olan ve şimdi Kuzey İrlanda Yönetimi Başbakan Yardımcısı Martin McGuinness Evrensel'e konuştu. ‘Çatışmaları sona erdirmede diyalog ve müzakerelerin hayati önemde’ olduğunu belirten McGuinness “Dünya çapında yaşanan çatışmalardan şunu çok açık bir şekilde gördük ki, çatışmaların sona erdirilmesi için bir noktadan sonra politik müzakerelerin olması ve politik çözümün bulunması şart.” değerlendirmesinde bulundu.
Öncelikli olarak, gerçekleştirdiğiniz barış sürecine ilişkin neler söylersiniz? Barış sürecinde son durum nedir?
Barış sürecimizin çok güçlü olduğu kanaatindeyim. Seçimlerden yeni çıktık ve iki partili bir koalisyon oluşturduk. Demokratik Birlik ve Sinn Fein, ki bunların biri Britanya diğeri de İrlanda yanlısı. Adalet bakanımız ise bağımsız. Barış süreci çok güçlü ve bu nedenden dolayı toplum içerisinde bizi geriye götürecek güçte hiç kimsenin olduğunu düşünmüyorum. Bu mümkün değil.
Hükümet ve isyancıların bir araya gelmesiyle birlikte bir çözüm süreci yaşandı. İrlanda örneğini nasıl değerlendirirsiniz?
Çatışmaları sona erdirmede diyalog ve müzakerelerin hayati önemde olduğunu kabul edenlerin hükümet içinde çoğunlukta olması şart. Elbette isyancılar içinde de çatışmaların sona erdirilmesinin diyalog ve müzakerelerle olacağının kabul görmesi gerekli. Kuzey İrlanda’da olan buydu. Bu yaklaşımın başarılı olabileceği kanıtlandı. Dünya çapındaki çatışmaların sona erdirilmesi için yapılması gereken bu. Bu nedenledir ki, dünya çapında çatışmaların yaşandığı yerlerden Kuzey İrlanda’ya gelen temsilcilere bizim verdiğimiz mesaj bu oldu. Aynı şey sizin ülkenizde Kürtlerle Türk Hükümeti arasında devam eden mücadele için de geçerli. Cesur Kürt kadınları IŞİD’e karşı cephenin en önünde yer alıyor. Bunu taktir etmek gerekir. Fakat, çatışmalı durumlarda bir çözüm bulunabilmesi için karşılıklı diyalogların hayati önemde olduğunun kabul edilmesi şart. Biz bunu yaptık ve başarılı olduk. Bizim için başarılı olan herkes için de başarılı olabilir.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başbakanı, ‘PKK’nin son üyesini yok edene kadar’ çatışmaların süreceğini ifade ediyor, sizce bu tür yaklaşımlar sonuç alabilir mi?
Türkiye’de, Türkiye ve Kürtler arasında yaşanan durumun askeri bir çözümü olduğuna inananların yapacakları budur. Ama bence büyük bir yanlış yapıyorlar. İrlanda’daki çatışmalı süreçte benim öğrendiğim büyük derslerden biri şuydu: Üniversiteler için tez hazırlayan Britanya ordusunun üst düzey komutanlarının ortak teması, “IRA’ya karşı askeri zafer kazanılamaz”dı.
Politikacıların ne söylediğinden bağımsız olarak, Türkiye’nin üst düzey komutanlarının isyancılara karşı askeri bir zaferin kazanılamayacağını ifade etmeleri benim için bir sürpriz olmaz. Bu da politikacılara büyük bir sorumluluk yüklüyor. Türkiye’de Türkiye ve Kürtler arasında yaşanan çatışmaları çözüme kavuşturmak için ciddi ve samimi olmak zorundalar.
TÜM TARAFLAR MASAYA OTURMALI
Eski bir isyancı lideri olarak, isyancı Kürtlere ve Türkiye hükümetine nasıl bir öneride bulunabilirsiniz?
Her iki tarafa da önerim, iletişim içinde olmaları ve görüşmeleri devam ettirmeleri. Politik çözümlerin bulunabilmesi için anlamlı ve gerçekçi barış müzakerelerinin şiddet içermeyen diyalog ve tartışmalarla yürütülmesi şart. Eğer Türkiye Hükümeti, askeri bir çözüm olduğuna inanıyorsa büyük bir yanlış yapıyor. Dünya çapında yaşanan çatışmalardan şunu çok açık bir şekilde gördük ki, çatışmaların sona erdirilmesi için bir noktadan sonra politik müzakerelerin olması ve politik çözümün bulunması şart. Bir çok anlaşmazlıkta askeri başarı mümkün değil. Bu anlaşmazlıklar çözülmezse kuşaklar boyunca devam eder. Eğer ABD yönetiminin desteğinde biz, Britanya hükümeti ve İrlanda hükümeti bir çözüm bulabilmek için tüm tarafları müzakere masası etrafında toplamasaydı Kuzey İrlanda’da yaşanacak olan buydu.