25 Haziran 2016 15:43

Tarihi eserlerden tarihin çöplüğüne

Size biat etmeyeceğiz. Ses olacağız, ışık olacağız!

Paylaş

"Topçu Kışlası" tarihi bir eser olacakmış, sanki Gezi Parkı saldırısının ardından milyonların kolektif emeğiyle yeterince kültür, yeterince tarih, yeterince değer biriktirmemiş gibi hafızasında! Milyonların kuşattığı bir parkın tarihini silmek, işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarını gasp etmek, seküler bir yaşam tarzını benimsemiş kesimlerden son 200 yıl hiç yaşanmamış gibi yaşamalarını ve davranmalarını istemek, Türkiye'de egemen sınıflardan beklenmez bir şey değildir! Bize düşen nedir? Tarihimizi silmek, gelecek için biat etmek!
Lisede, üniversitede baskıcı, kafatasçı, dini saiklerle okulu yönetmeye çalışan müdüre, rektöre biat, evde kapitalizmin varlığıyla beslendiği feodalizmin aşınmış ve yozlaşmış bir biçimine biat, dershane ve dershaneden bozma liselerde paraya ve sınav sistemine biat! Yaşamak için biat et! 
İşe girmek için biat, yardım alabilmek için biat, atanabilmek için biat, işten atılmamak için biat! Soralım; gazetecilik faaliyetinin, basın ve ifade özgürlüğünün bütünüyle ortadan kaldırıldığı, sürekli gazetelerin yayın yönetmenlerinin tutuklandığı koşullarda içinde bir ironi taşıyan kampanyayla "Özgür Gündem Gazetesi"ne nöbetçi bir günlük yayın yönetmenliği yapan gazetecilerin, hocalarımızın tutuklanması böyle bir biat beklentisinden değilse nedir?
"Topçu Kışlası" yapılarak silinen mücadele tarihi yerine, biatın tarihi yazılmak isteniyor. Çünkü şimdi oradaki her ağaç kazanılmış bir madalya gibi boynunda İstanbul'un. 
Onlar orada durdukça bu tarihi silmek imkansız geliyor onlara!
Bugünü şekillendirenler, tarihi de kendileri için yeniden yazıyor! 
Bir günde tarihi eser yapıyorlar! İşçilerin emekçilerin, gençlerin mücadele tarihi, tarihte kazandıkları siliniyor, yerine egemen sınıfların tarihi, fetihlerin destansı anlatısı, burjuva değerlerle iç içe geçmiş, yeniden revize edilmiş toplumun yoksulluğunu, sermayenin karını da kutsayan bir değerler ve ritüeller dizgisi geçiriliyor.


KARANLIKTAN AYDINLIĞA


Din ve milliyetçiliği gericiliğinin temel siyasi malzemesi haline getirmiş her pratiğiyle ortaçağ karanlığını ve sınırsız kapitalist sömürüyü çağıran diktatörlük tutkunu AKP ile insanlığın ortak birikimi, işçi sınıfının değerleri ve kültürü çarpışıyor! Evet bu aydınlıkla karanlığın savaşı! 
Bir "taht oyunu" değilse de, geleceğimizi kazanma mücadelesi!
Çünkü şimdi siz asla kazanamazsın diyerek işçileri en kötü sözleşmeye razı etmeye çalışanlar aynı işçilerin, 15-16 Haziran'ı bilmemesini umuyorlar. Bu ülkede hiçbir şey olmaz diyenlerin alın çatına bir damga vurmasaydı Haziran Halk Direnişi unutulsun ve ezilsin diye harcanmazdı bu çaba.
 Biz artık eskisi gibi yönetilmek istemiyoruz demeseydi milyonlarca Kürt emekçi, yaratmak için bunca çaba harcamazlardı "Sur"u. 
YGS şifre skandallarında, Berkin eylemlerinde ve Soma'da gençliğin yükselen kabarışı giderek yayılıp, merkezileşip bir tek el gibi sıkmasaydı boğazlarını, her müdürü diktatör olmaya zorlamazlardı elbet. 
Ayağa kalkmadan ezmenin tarihini yazmak istiyorlar! 
Onlara tarihi bir ders vereceğiz! Tarih silinemez, belki tahrip edilebilir ama bütünüyle yok edilemez!
Ama tarihin bir de çöplüğü vardır. Eskiyen ve çürüyen fikirler de insanlar da oradadır. Yaşamın karşısında olanların, Ortaçağ değerleriyle yaşayanların, sınırsız bir sömürüyle, milyonların sefaletiyle beslenenlerin yeri bu çöplüktür. 
"Tarih de tarih!" diye tutturmuş bir iktidarın layık olduğu tarihe kavuşması için 80'i aşkın lisenin yayınladığı bildirilerin ortak çağrısını yineliyoruz: Size biat etmeyeceğiz. Ses olacağız, ışık olacağız!
 

ÖNCEKİ HABER

Fransa yola devam ediyor!

SONRAKİ HABER

Antep Ekoloji Derneği: Belediye, doğa tahribatı yaratıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa