Muhtar ve müftülerin nikah kıyması çoklu evliliği artıracak

Büyükşehir yasasıyla mahalleye dönüştürülen köylerin muhtarlarına da evlendirme yetkisi verildi. İl ve ilçe müftüleri de resmi nikah kıyabilecek.

Başbakan Binali Yıldırım dün yaptığı AKP grup toplantısında vatandaşlık hizmetlerinde düzenlemeler yapacaklarını söyledi. Yıldırım, “Evlenme, nüfus gibi olaylar için artık Nüfus Müdürlüklerine gitmeye gerek kalmayacak. Vatandaş bundan böyle mahkeme kararına ihtiyaç duymadan sorunlu veya yanlış yazılımdan kaynaklanan adlarını soyadlarını değiştirme hakkına sahip olacak. Mahkeme kararına lüzum yok, basit bir işlemle değiştirebileceksiniz. Pasaport ve ehliyet işlemleri artık Nüfus İdarelerinde yapılacak. Adres değişiklerini bildirme kolaylıkları getirirken, bir değişiklik de evlenme yetkisiyle ilgili olacak. Büyükşehir yasasıyla mahalleye dönüştürülen köylerin muhtarlarına da evlendirme yetkisi veriyoruz. İl ve ilçe müftüleri de resmi nikahları kıyabilecek” dedi.

‘ÇOKLU EVLİLİKLERİN SAYISI ARTACAK’

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü: “Binali Yıldırım’ın önce alandaki konularla ilgili bilgilenmesini öneriyorum. 103. maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptaliyle alanda yaşanan Medeni Kanundan uzaklaşma ve küçük yaşta çocukların tacizinin hangi konumda olduğunu ve bu konuda imam nikahlı eşlerin bakanlığa bildirilmesi ve cezai müeyyide almaları noktasında bir yasa çalışması olmasına rağmen hala tutuklanan bir tane imam olmamasına baksın. Ondan sonra bu konunun artık çoklu evliliklerin sayısını ne kadar arttıracağının, muhtarların bu konuda kendini uzman sanarak konuya herhangi bir ticari meseleymiş gibi yaklaşacaklarının farkında varsın.Türkiye’nin bir medeni nikahı var.Türkiye’nin medeni resmi nikahı, irtibatları sağlandığı müddetçe, yanında şifai olarak ya da ritüel olarak belirlediğimiz ya da tercih olarak belirlediğimiz imam nikahını getirebilir ama resmi nikah yetkisinin nüfus müdürlüklerince devam ettirilmesinden yanayım.”

KADINLARIN MEDENİ HAKLARI TEHDİT ALTINDA

Evrensel Gazetesi Yazarı Sevda Karaca: İmamlara ve müftülüklere nikah kıyma yetkisi verilmesi için 2014 yılında AKP il ve ilçe örgütleri tarafından bir kampanya başlatılmıştı. AKP Kadın Kolları yeni doğan bebeklerin kulağına ezanla isimlerinin fısıldanması ile yeni evli çiftlerin imam nikahı ve resmi nikah törenlerinin camide yapılması için Diyanet İşleri Başkanlığı’na proje sunmuşlardı. Bunu da “Müslüman bir ülkede bunların olmaması için bir neden yok” diye açıklamışlardı. 

2015 mayıs ayında Anayasa Mahkemesi, resmi nikah kıymadan dini nikah kıyan imam ve çiftlere ceza verilmesini öngören maddenin kaldırılmasına karar verdi. Yani resmi nikahtan önce dini nikah kılınmasını cezasız bırakmıştı. Bu, kadın örgütleri tarafından “çocuk yaşta evliliklerin ve çok eşliliğin önünü açacak bir karar” olarak eleştirilmişti. 

Başbakan Yıldırım’ın “devrim” diye açıkladığı imamlara ve müftülüklere nikah kıyma yetkisi verilmesi kararı, topluma kabul ettirilmeye çalışılan bir AKP projesinin ilanı aslında. Bizzat kendi elleriyle örgütledikleri bu projeyi sanki toplumda böyle bir talep varmış gibi sunmaları ise bir ikiyüzlülük. Üstelik, sonrasında gelebilecek adımları da hesaba kattığımızda özellikle kadınların medeni haklarının tırpanlanması sonucunu yaratacak bir adım. 

İmamlara verilecek resmi nikah yetkisi medeni haklar açısından yapılacak bütüncül değişikliklerin ilk adımı. Çünkü şu an varolan sistemle bu yetkinin yerine getirilmesi mümkün değil. Yapılacak değişikliklerle evlendirme yetkisini verdikleri dini kurumlara boşama yetkisini de bırakabilirler.

Bütüncül değişikliklerin parçası olan bu kararla birlikte erken yaşta ve zorla evliliklerin önü açılacak. Kadınlar evlilik, miras, boşanma haklarında güvencesiz bırakılacak. Resmi nikahı “tercih” haline getirip, İmam nikahını tekleştirmeye özendirecek uygulamalar kadınların boşanma ve miras haklarının geriye gitmesine neden olacak. Bu karar yaşamın dini kurallarla şekillendirilmesinin önünü  açmanın yollarından bir tanesi daha diye düşünüyorum. (HABER MERKEZİ)