Karagözden kukla festivaline
15. Uluslararası İstanbul Kukla Festivali, önceki akşam İtalyan Kültür Merkezi’nde sahnelenen Walter Broggini’nin ustalık yorumu ‘Solo’ oyunuyla açılışını yaptı. 10 gün sürecek Kukla Festivaline Singapur’dan Amerika’ya, Çin’den Şili’ye kadar 13 farklı ülkeden gruplar katılıyor. Ayrı
Bu yıl birbirinden özel grupları ağırlayan festivalde ABD’den ‘Company Scoot Land’ modern varyete şovu, Kolombiya’dan ‘El Bau de la Fantasia’ masa kuklası tekniği, Peru’dan ‘Jose Navorro’ yerel özelliklerini içinde barındıran ipli kukla tarzındaki ‘A la Carte’ adlı varyete dikkat çeken oyunlar arasında. Kuklanın başkenti sayılan Çek Cumhuriyeti Prag’tan ‘Karromto’ grubunun ipli kukla tekniğindeki sirki, Hollanda ‘Lichtbende’ adlı grubun dev ekranda şiirsel gölge oyunu ilgiyi üzerine toplayacağı görünüyor.
Romanya’nın köklü kukla tiyatrolarından Tandarica’nın ‘Voltaire’in Candite’ adlı eserinden hareketle hazırladıkları, büyüklere yönelik, zaman zaman cinsellik kokan, eğlenceli oyununu, Şili’den ‘Teatrapo’ grubunun tango yapan şuh ve cilveli kuklası, İspanya’nın ‘Titeres Cachirulo’ grubundan masa kuklası tekniğinde enerjik kuklaları ‘Ole Ole’ festivalde yer alan oyunlardan bazıları.
Sanat Yönetmenliğini Cengiz Özek’in yaptığı festivalin mekanları ise Fransız Kültür Merkezi, İtalyan Kültür Merkezi, Kukla İstanbul, Kozzy Kültür Merkezi, AFL Kültür Merkezi-Göztepe, Caddebostan Kültür Merkezi, Kenter Tiyatrosu, Pera Müzesi, Oyuncular Sahnesi, Maya Sahnesi, İstanbul Metrosu - Taksim girişi, Halkalı Kültür ve Sanat Merkezi, Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi, Forum İstanbul, Başakşehir Kültür ve Sanat Merkezi, Marmara Forum ve İstanbul sokakları...
TERLİĞİ TRENE VAPURA DÖNÜŞTÜREREK BAŞLAR
Festival Yönetmeni Cengiz Özek, her sene Uluslararası İstanbul Kukla Festivali’ne ilginin yoğun olduğunu söylüyor. Halkın kukla sanatına yakınlık hissettiğini söyleyen Özek bu durumu: “insan çocukluğundan beri kuklanın içinde var oluyor. Çocukken annenizin babanızın terliğini, trene vapura dönüştürürsünüz. Bir nesneyi diğer bir nesneye dönüştürdüğünüz, bir de tiyatral bir kurgu eklediğinizde kuklanın sınırlarına giriyorsunuz” sözleriyle açıklıyor.
CEVDET KUDRET OLMASAYDI KARAGÖZÜ BİLEMEZDİK
Bu yılki kukla festivali orta oyunu ve karagöz üzerine yaptığı çalışmalardan ötürü Cevdet Kudret adına düzenleniyor. Cevdet Kudret’in Türk Tiyatrosu üzerine bir çok çalışması bulunuyor. ‘Orta Oyunu’ adlı iki ciltlik kitabı oldukça önemli.
Cengiz Özek, Cevdet Kudret olamasaydı Karagöz’ün de olmayacağını vurguluyor. Karagöz, Geleneksel Gölge Oyununu ve kukla geleneğini temsil eden bir nitelik taşıyor. Karagöz’ün etki alanının ülkemizle sınırlı kalmadığını söyleyen Özek, Karagöz’ün sadece bizleri heyecanlandıran gösteriler olmadığını, bütün Osmanlı coğrafyasında yaşayan toplumları etkileyen bir gösteri olduğunu vurguluyor. Festivalde Karagöz izlemek isteyenler 8 Mayıs’ta Cengiz Özek’in ‘Büyülü Ağaç’ adlı oyununu Kukla İstanbul’da izleyebilir.
(İstanbul/EVRENSEL)
SOLO: ÖLÜMÜN KARA KOMEDİSİ
Kukla Festivalinin açılış oyunu ‘Solo’, İtalyan Kuklasının önemli temsilcilerinden Walter Broggini’nin, kara komedisi. Görüşlerini aldığımız Kuklacı oyununun seyirci tarafından kolay anlaşılacak bir kurguya sahip olduğunu aktarıyor. Solo, ölmek isteyip de bir türlü ölemeyen kuklanın başına gelen komik olayları anlatıyor. Ağır bir ritimde ilerleyen oyunda replik bulunmuyor. Hayatın zorlukları aşma mücadelesinde Solo sürekli başarısız oluyor. Ölümle yaşam arasındaki çatışmayı temsil eden Solo, oyunun sonunda amacına ulaşıyor. Broggini, Solo’yla ölümü komik bir bakış acısıyla değerlendirdiğini aktarıyor. Broggini’nin Festivale ilk gelişi 2008 yılında olmuş. Bu sene ikinci defa festivale konuk olan sanatçı İstanbul’daki Kukla seyircisini sevdiğini belirtiyor.